*

  • anadolufeneri'nde deniz fenerinin hemen yanında yer alan balıkçı meyhanesi. rakı'nın bal gibi geldiği bir mekandır, tehlikelidir.
  • sözlük yazarlarından kaptana ait olan yer
  • akbuk taraflarinda kazikli koyuna yakin bir kucuk koyda konuslanmis minicik balik restorani. sadece cupra yenir, meze olarak kendi agaclarindan toplayip marine ettikleri zeytin, peynir, ve ezme gelir. kucuk aliminyum tabaklarda yapilan servisi ve ahsap piknik masalarindan olusan sade ve basit dekoruyla ve de en cekicisi, koya karsi muhtesem manzarasiyla bir fenomendir kaptan. yaz kis oradadir. cuprayi hemen restoranin onune attigi aglardan cekiverir taze taze. arada yabanci yatlardan gelen turistlere rastlanmasindan bir takim yabanci rehberlerde adinin gecmesinden suphelenilir. kaptan iste oyle bir yerdir, oyle de kalmalidir.
  • dümeninin yanıdır.
  • aydın akbük ilçesinde, kazıklı köyünü geçince, sola doğru tabelaları takip ederek ulaşabileceğiniz güzel bir balık lokantasıdır. lokanta denmesine rağmen, sınırlı sayıda masa vardır, ve bunlar küçük, ahşap, piknik masalarıdır, balığı har daim tazedir. son yıllarda bölgeye yapılan sitelerdeki müşterilerinin yanı sıra, kazıklı koyunu ziyaret eden yatların da uğrak yeridir, uzun yollardan da gelen müşterileri olduğu söylenir. yeşilşehir sitesinin değişmez, gece toplanıp gidilen, yazı ve akşam üstü o havayı özlediğinizi hatırlatan sade ve şirin mekan..
  • bodrum akyarlarda da bir kaptanın yeri restoran vardır. restorana ismini veren rahmetli kaptan'ın eşi, çok yıllar evvel kos'tan gelin gelmiş, senelerce doğup büyüdüğü adayı karşı kıyıdan hasretle izleyip gidememiş metin teyze'nin kendi elleriyle yaptığı kabakçiçeği dolması ve kalburabastıyı tatmak gerekir, yol akyarlar'a düştüğünde uğramadan geçilmemelidir.
  • ankara tunali'da bulunan minik balikci. amasra salatası ve kalamar tavası muthistir *.
  • bal gibi rakı satan mekandır, istemeyi bilene tabii...
  • anadolufeneri'nde caminin ve kışlanın arasında bir yere konumlanmış balıkçı lokantası. gayet amatör bir yerdi. 2000'lerin başında sadece kaptan ve oğlu vardı, yiyecek olarak sadece balık ve salata vardı. belki bir kaç dilim peynir...daha sonra dekorasyon değişmeye başladı hafiften, fiyatlar artmaya başladı. derken ben istanbul'dan orada yaşadığım anıları da bırakarak döndüm, ama oranın manzarasını ve geçirdiğim o hoş sedaları unutmadım. şimdi el değiştirmiş, bozulmuş diyorlar. gene de o manzara, o tertemiz hava ve arka planda kalan köy/balıkçı kasabası atmosferini teneffüs etmek adına gidilmelidir derim.
  • akbuk taraflarinda kazikli koyuna yakin bir kucuk koyda konuslanmis minicik balik restorani idi kendileri. kaptanin kendisi isletir yaz kis acik tutar mutfaginda ailesiyle calisirdi. o tazecik baliklari (cogunlukla cupra), deniz borulcesi, domates salatasi ve bahcesinden zeytin disinda da fazla birsey sunmazdi. ama ne lezzetti ne ikramdi o. guler yuz, yaz kis demeden yapilan insanin yuregine ege sevgisi dolduran bir mekandi. di-li gecmis zaman kullanmamin sebebi artik kaptan'in yeri'nin sadece isminin devam ettiginin altini cizmek bir de yakinlarda yasadigim talihsiz bir olayi paylasarak yorumu size birakmak icindi. ama once bundan birkac sene once soguk bir kis vakti acliktan olmus gecenin bir vakti karanlikta ulasabildigimiz bu mekanda kaptanin bizi nasil karsiladigini anlatayim. her halinden kapali oldugu belli oldugu halde belki bir umit diye kor bir isik yanan pencereye tiklayinca kaptan acar kapiyi. yok kis icin kapattik ama gecenin bu vakti birseyler bulamazsiniz ama isterseniz ben size birseyler hazirlayivereyim der. yok mok demeye kalmadan kendimizi yaga yumurta kirilmis taze ekmek zeytin ve cayla bezenmis bir masacikta buluruz. tanri misafirisiniz bu kis gunu cansiz gecemizi neselendirdiniz diye para bile almak istemez de zorla birseyler birakabiliriz...yil 2011. kaptan artik sehirli iki arkadas tarafindan isletiliyor. yalan olmasin istanbul mu izmir mi bilemem ama yoreden olmadiklarini biliyorum. cok ciks biryer artik kaptan. yatla gelenlere servis yapiyor, kablosuz internet, fonda caz muzik..olsun..yine arada takiliyoruz gittikce. farkli bir mekan oldu ama yine de ayagimiz cekiyor. neyse lafi uzattik gecen hafta (1 temmuz aksam saat 9:10'da) soyle gunes de batmaya yuztutmusken bastik gittik kaptan'a. mekan isiksiz ama birisi cikti. kapali misiniz diye sordum. hayir ama elemanlarimi gonderdim dedi arkadas. sonra saatine bakti 'e 9:30'da da yemek yenmez ki' dedi. daha 9:30 bile degil ki diye dusunmenin otesinde bu yorumu hem garipsedim hem de acikcasi kaptanin o kis gecesi guleryuzlu misafirperverligini hatirlayip icten ice bir guzelligin daha boylece yitip gittigine tanik oldugumu dusunerek cok icerledim (hollanda'da 9:00 da mutfagi kapattik diye restoranlarda geri cevrilmeyi yediremezken kendi ulkemde koydu acikcasi). ..turkiye'de alisik olmadigim bu tavra karsi kendimi toparlayamasam sa 'bu diyorsunuz yani' dedim..'yaz vakti ve ege'de bunu diyorsunuz'. evet dedi yandaki restoranlara gidin desem ayip etmis olur muyum? yok dedim garip bir gulumsemeyle yuzumde..siz ayibi zaten coktan ettiniz. icimden kaptan'a veda ettim..hemen yanibasindaki giritli'nin yerine gittik. eskiden gitmezdik oraya kaptan dururken..ama sanirim kaptan'daki ciks tayfanin bizim gibi yerli ve siradan musterilere ihtiyaci yok. giritli onun yaninda hem daha otantik kaliyor hem de ayni keyfi veriyor. biz o hayalkirikligiyla gittigimizde tika basa parkyerinde kendimize zor yer bulduk ve geceyarisina kadar gelen insanlar gorduk. yemekler harika guleryuzlu yerel servis..manzara harika..daha ne diyeyim..
hesabın var mı? giriş yap