• 7. nesil yazar. çok yeni bir yazar olmasına rağmen derhal ilgi çekici ve doğru entryler yazmayı başarmasından, edebiyata karşı doğuştan bir yeteneği olduğunu belli eden kimse.
  • sanırım gönenli olan yeni yazar.
  • gecerli sebeplerle nefret edilen hatta adi bile anilmayan bazi yemek tariflerini* merakla okutan bir uslup; ifadelerin arasina serpistirilen, keyif ve mizah ile harmanlanmis duygusal zeka ve sagduyu sahibi centilmen kisilik*.
  • cevher. evet, her minik sohbette degisik bir yonunu kesfettigim bir cevher.*
  • engin bilgi ve kültür hazinesinin sözlüğün pek de umurunda olmadığını, farkında olmadan yaptığı bir yanlış tıklama sonucu tenzil-i rütbe edilerek anlamış olan kişi. engin bilgi ve kültür hazinesinden döktürdüğü yirmi küsur aslanlar gibi entry'nin bile iade-i itibarı için yeterli olmadığının şaşkınlığını hala yaşayan rölantide gün sayan şahsiyet. kim demiş bilginin kıskançlığı olmaz, bilgi paylaşıldıkça değer kazanır diye... paylaşamayan insan.

    düzeltme: son tahlilde paylaşabilme mutluluğunu paylaşan insan

    çok zorunlu bi düzeltme daha:karviskali kendisi için "engin bilgi ve kültür hazinesi" gibisinden bi laf etmiş değildir. * bi dönem çaylak olarak çile doldururken bir arkadaşın * yazdığı moral verici bir enrty'deki ifadelerdir bu laflar. ama yazan arkadaş şu an uçanlara karıştığı için enrty silinmiş biz de kendi kendimizi över durumda kalmışız. böyle biline.
  • daha gonen'in sokaklari, parklari ve meshur yemekleriyle basa cikamamisken, insani, kaleminden ruzgarlar estirerek anlattigi borcka'ya, batum'a, coruh'a ativeren, bazilarimizi da *hic bilmedigi diyarlari* sanki yasamis da bilirmisiz gibi once garip bir hasrete, pesinden de meraklara surukleyen keyifli yazarimizdir. *
  • gerek girdiği entrylerle gerekse dilin kullanımına karşı gösterdiği özenle sözlüğe ve tabii sözlük ahalisine çok büyük katkıları olacağına inandığım yazardır. kibar üslubuyla tatlı tatlı anlatıyor. daha çok yazmasını, hiç yorulmamasını diliyoruz.
  • biri beni yazar olarak tanıtsa, ekşi sözlük aklıma gelir. biri onu yazar diye tanıtırsa aklınıza edebiyat dünyası gelir, öyküler gelir, kitap gelir.

    bugün güzel bir şey yaptım: onu tanıdım.
  • başucu eserleri hanesinin yetersizligine beni inandırmış, isyan ettirmiş yazar kişisidir. yazmakla kalmayıp, yazdırandır. hatta fesatından insanı çatlatma güçüne sahip yazıların sahibidir.
    başka memleketlerin, yabancı soguklarında üşüyüp hasta olan, kökünü görmedigi ıhlamur agacı meyvesinin kaynatıp şifa bulan, oralara da alışmış bi'gurbet insanıdır. aynı memleket insanı, topraktır.
    bu mük-kem-melliklerin dışında şunu bilmesi gereken kişidir de;

    -n'ammaa geliyon buree, karılaa öte yanda! *
  • karılaan öte yanda olduğunu, yüzüne bööle panikle höyküren sünnet babası enişteden öğrenmiş, kıçındaki kot pantolonuna tezat; sokağın köşesinde başına takmaya çalıştığı, saraysüpürgesi mi, zekimürengöbee mi, yukarımaaalle kirazı mı, türkanşoraykipriği* mi, işte bi çeşit en bi gönen işi iğne oyalı, yavru ağzı renkte mevlit başörtüsünü çekiştire çekiştire, karılaan olduğu öte yana geçmiş, böylelikle de sünnet mevlidine adamlaaan arasına dalmadan karılaaan arasında -olması gereken yerde- iştirak edip (aslında o vakitte sünnet arabalarına pinip, gönen sokaklarında dattiri dutturi gezmek isteyen) o yazın bilumum sosyal etkinliklerine katılıp akraba-i taallukatını görmüş, payitahta dağarcığına bi eksantrik olay daha katarak dönüşmüş, şu anda da anılarında özel bi yeri olan bu cümleyi sözlüğe taşıyıp ebediyete kadar ölümsüzleştirmiş kişidir.

    bilahare, mevlit sonrası ailenin veletlerine verdiği söz üzre sıpaları parka götürürkene yavru ağzı renkte iğne oyalı örtüsü, haşarı yeğen/velet vs.ler tarafından, süpermen pelerini olarak kullanılmış, parka götürme sözü verdiğine vereceğine pişman olmuştur. olayın devamında her yaz rutin olduğu üzere, kuğulu parktaki kuğusuz ama ördekli havuza düşen refakat ettiği süpermen veletlerden birini park garsonlarının da yardımıyla havuzdan çıkarmış, ıslak giysileri çıkartınca çare olarak, bu tür olaylara son derece alışkın kalender ve babacan park garsonlarının önerisiyle civardaki masalardan birinin örtüsüne sarıp, şaşkın bakışlar arasında eve yollanmıştır.
    ikinci çocuk doğurma hevesi (te bööle bi yuva olursa korkusuyla) anında sönmüştür. (bkz: gönen'de aylak gezen gençlere yuva denmesi)

    nerden geldik buree şimci? karılaaa öte yandaydı sahi...
hesabın var mı? giriş yap