michel callon

• yine fransız, yine postmodern (ya da bruno latour'un tabiriyle pre-modern) sosyolog, kurum-bilimci (evet biliyorum çok garabet bir tanım, organizational sciences ile uğraşan kişi demeye çalışıyorum) ve actor-network (fr.acteur-reseau, tr. oyuncu-örüt) kuramcılarından bence en "anlaşılır" olanı.
  
  zat-ı muhteremin başta organizasyonlar olmak üzere sosyolojinin farklı alan ve konularında actor-network theory perspektifinden bakan, olmakla değil oluşma fiiliile ilgilenen, olanı oldurma eylemi ya da süreci içerisinde izleyen, çok sayıda makalesi mevcut. zannediyorum ki bruno latour, robert cooper ve john law ile beraber actor-network kuramının has dörtlüsünden biridir bu akademisyen. genel olarak organizasyon kavramına organize etme eyleminden hareketle dinamik ve retrospektif (ya da recursive deseler bence daha akıllıca olur) bir bakış atan callon'un zannediyorum en ilginç ve henüz kadri kıymeti bilinmemiş eserleri:
  (bkz: the laws of the market)
  (bkz: market devices)
  
  aslında baktığı açı ve takındığı perspektifle taban taban zıt bir adlandırma ama olsun, pazar ve denge gibi iktisat teorisyenlerinin üzerine çok kafa patlattığı iki temel konuya damdan düşer gibi çok farklı bir açıdan yaklaşan eseriyle postmodern gönüllerde taht kurmuş tacsız kraldır michel callon. polanyi'den etkilenmiştir ve marie-france garcia parpet'in social construction of a perfect market: strawberry market in fontaines-en-sologne adlı makalesindan yola cıkmıştır. pazarı verili almayan hatta pazarın olmadığı bir zamandan başlayıp adım adım pazarın kuruluşunu inceleyişi --hernekadar bunu iktisat teorisyenlerinin pek hoşuna gitmeyecek şekilde narrative analysisile yapsa da-- bu işin teorisiyle uğraşanlar için ufuk açıcı bir nitelik taşıdığı kanısındayım. açık konuşmak gerekirse callonun alış-veriş yerine alma-verme eylemlerini izleyerek inşa ettiği devingen pazar anlayışı, işin matematiğine bulaşmış mikro-iktisatçıların eline düşerse çok verimli bir açık araştırma konusu olabilir ama callon ve kitapta makalesi bulunan sosyologlar, kurum-bilimciler narrative'i gitmiş (anlatı desek karşılar mı acep?) kuru matematikten hoşlanır mı? işte orası bir muamma...