187 entry daha
  • amatör bir müzisyenin hayalini kurabilecegi hemen hemen her seyi tatmis, fakat profesyonellige gecisi gerek kisisel donanim yetersizligi gerekse kariyerine dair aldigi talihsiz kararlar sebebiyle hayirlara vesile olmamis külli müzisyen, kismi yorumcu, azi sanatkar, cogu zanaatkar.

    evinde kendi halinde sarkilar yapan gencecik bir yetenek iken onno tunc'un stüdyo asistanligi makamina gelebilmis, ardindan türk popunun kabul görmüs ve tiraj tatmis isimlerine eser verdigi o mutlu günleri de görebilmis sandal'in bu acidan bakildiginda, yani amatör haliyle ajda pekkan*, zerrin özer*, yonca evcimik*, emel müftüoglu*, aysegül aldinc* ve hakan peker* gibi belli bir dinleyici kitlesi ve tiraj beklentisi ve/veya potansiyeli olan sarkicilarla calisabildigi düsünüldügünde piyasaya benzeri görülmemis parlaklikta bir girizgah ile duhul ettigini inkar etmek mümkün degildir.

    lakin ayni sandal gündemde yer tutan albümlerde, radyolardan inmeyen sarkilarda adini* sanini* duyup büyüyünce kendisi gibi bir gizli star olma hayalleri kurdugumuz o yillarin ardindan gelen sarkicilik macerasi ile usul usul degismis ve bizi o eski hayallerimizden uslu uslu vazgecirmistir. yavas yavas zerrin özer'in olay olay adli albümünün kartonetini süsleyen resimlerdeki masumiyetinden eser birakmamis, bize ayni masumiyeti ne kendisinden dinledigimiz ne de baska seslere verdigi sarkilarda buldurur olmustur.

    müzikal tercihleri ve kendini ifade edis seklinin zamanla metamorfoz ve dejenerasyona ugramasi bir yana bir müzisyen olarak sandal'in piyasadaki varligina kanimca en cok kast eden faaliyeti yonca evcimik ile girdigi bandira bandira eksenli polemiktir.

    1992 yilinda yonca evcimik henüz ilk albümü abone'nin sefasini sürerken bir gece klübünde sandal tarafindan esir alinir ve oracikta sandal karambol adli sarkisini evcimik'e önerir. bu sarki hakikaten de evcimik'in gerek ikinci albümünün* gerekse tüm diskografisinin hatri sayilir bir hiti ve 90'larin türk popunun önemli sarkilarindan biri olacaktir. evcimik'in ayni albümünde bu sarkiya eslik eden haberin olsun adli sandal calismasinin tadini da dinleyiciler ne evcimik'in ne de sandal'in bir baska sarkisinda bulabileceklerdir. evcimik gibi o dönemin paha bicilmez bir star ve yüksek tiraj adayinin yeni albümüne iki sarkisini birden sokabilen sandal icin bu elbette ki sarkicilik kariyeri öncesinde önemli bir zafer olmustur.

    1992'de iki masum sarkiyla baslayan evcimik-sandal müzikal beraberligi sandal imzali bir jingle'dan devsirme bir sarki olan bandira bandira'nin yarattigi polemik ortami ile 1995'te ne yazik ki belki de geri dönüssüz olarak sona ermistir. erotik icerikli sözleri ve klibiyle dönemin sansasyonel bir hiti olan söz konusu sarkiya gelen tepkileri cengaverler gibi inatla ve hirsla karsilayan evcimik sarkinin erotik yanini hic dikkate almadigini, kendisi icin önemli olanin sarkinin soundu oldugunu savunurken sarkinin sahibi sandal sarkisina yöneltilen pornografik suclamalarini kabul etmis ve evcimik'in zoruyla böylesine edepsiz bir sarki ürettigini, bundan cok pisman oldugunu aciklamistir. yine de hizini alamayan sandal evcimik'in kesinlikle bir sarkici olamayacagi, en iyisi gidip bale yapmaya devam etmesi gerektigi konulu demecler vermis, akabinde evcimik bizi hic sasirtmayarak bir daha sandal'la calismama karari aldigini camiaya bildirmistir.

    bandira bandira'nin ne menem bir sarki oldugu ve evcimik'in sarkiciliginin eni boyu tabii ki gün gibi ortadadir. yine de sandal hic yapmamasi gereken bir seyi yapmis, kendi sarkilarina belki de en iyi vitrinlik edebilecek bir ismi, daha birkac sene öncesinde yeni albümüne sarki sokabilmek icin can attigi, kendisinden ne daha iyi ne de daha kötü bir sarkici olan bir sarkiciyi, tüm bunlar yetmezmiscesine iyi anlastigi bir arkadasini böylesine uygunsuz bir üslupla incitmis ve kaybetmistir. üstüne üstlük kendi elleriyle yaptigi bir sarkinin arkasinda durmayi beceremeyerek de kendini bize daha bir yakindan tanitmistir. velhasil gerek vokal performanslari gerekse müzikal tercihleri bakimindan benzerlikler tasiyan evcimik ve sandal'in devam edemeyen müzikal beraberlikleri belki de en iyi ürünlerini veremeden ne yazik ki sona ermistir. 90'larin ortasindan sonra eski süksesini kaybeden evcimik ve ayni dönemde kalitesinden ödün verme aliskanligini edinen sandal'in piyasadaki konumlari hep keske sandal malum sözlerini tartip bictikten sonra sarf etseydi dedirtmistir. eski hitlerine yaklasamayan sarkilari söylemeye koyulan evcimik'in yani sira tabii ki sandal da sarkilarini baska isimlere vermeye devam etmistir. ama birkac istisna disinda sandal'in sarkicilik sinirlari dahilinde gezinen bu sarkilar** güclü seslerin** albümlerinde yorumcularinin iddiasiz bir vitrini olmus, yorumcularinin seslerini gerektigi gibi ortaya cikaramadigi yolunda elestirilere maruz kalmistir.

    hafif sarkilarin yazari sandal ve hafif sarkilarin yorumcusu evcimik böylesine tatsiz bir sekilde yollarini ayirmamis olsalardi belki simdi cok baska sarkilar dinliyor olurduk. iliskilerin hemen hemen her seyin kaderini belirledigi bu camiada böylesi bir sona ugramis olmak her iki isim icin de pek aci.

    http://www.geocities.com/…k94_2/siyasetmeydani1.jpg
    http://www.geocities.com/…k94_2/siyasetmeydani2.jpg
    http://www.geocities.com/…k94_2/siyasetmeydani3.jpg

    (bkz: altin yumurtlayan tavugu kesmek)
    (bkz: köprüyü gecene kadar ayiya dayi demek)
    (bkz: gecti borun pazari sür esegi nigdeye)
776 entry daha
hesabın var mı? giriş yap