recep çatak ^*

• asil adi tunc recep catak, 1989 yılında agri daginda bir kaza da kaybettiğimiz eski dagcilik fedorasyonu baskani. bu kaza dagcilik camiyasinda su sekilde anlatilir:
  agri dagina oldukca buyuk bir grupla zirve faliyeti icin recep catak baskanliginda gidilmistir. ilk zirve denemesinde hava sartlari nedeni ile vaz gecilir ve gidilemez.bu olayin aksaminda grubun icinde kendisinin pek tanimadigi tecrubeli bir dagci zirveye cikilan tarihe kadar bekliyemeyecegini, istanbulda isleri oldugunu soyler ve gruptan ayrılarak ertesi gun tek basina zirve denemek icin izin ister. ilk baslarda kabul etmeyen recep catak ismini unuttugum dagcinin israrlarina dayanamayarak izin verir. ertesi gun tirmanisa baslayan dagci ilerleyen saatlerde sisin icinde kaybolur ve bir daha kendisinden haber alınamaz.
  takip eden gun arama gruplari olusturulur recep catak, dagciya izin verdigi icin kendini suclamaktadir 1 hafta surekli arama yapilir, recep catak cok yoruldugu halde kendisine soylenenleri dinlemez ve surekli aramalara katilir. hatirlayamadigim bir sure sonunda dagci donmus olarak yine recep catak baskanliginda bir arama grubu tarafindan bulunur, adamin siste kaybolup surekli daireler cizdigi ve bir sure sonra dondugu^* anlasilmistir.
  recep catak bundan sonra iyice kendini kaybeder, ceseti indirme calismalari sirasinda surekli kask takmanin onemlerini savundugu ve taktigi halde kaskini bile takmaz, sabit ip hattinda duser ve kaderin garip bir cilvesi, kafasini bir yere carparak hayatini kaybeder. yorgunluktan mi dusmustur o sirada neler dusunmektedir hala konusulur tartisilir.
  vasiyeti uzerine aladaglar'da sari mehmetler yaylasina defnedilir. surekli aladaglara giden dagcilar tarafindan ziyaret edilir, belkide dunyanin en guzel mezari. mezar tasi aladaglarin piramit formuna benzeterek yapilmistir ki bu da insana yattigi yerden hala daglara kafa tuttugunu dusundurur.
  olumunden sonra beydaglari silsilesindeki uc zirveye ismi verilmistir, tunc, recep ve catak zirveleri. dagcilik camiyasinda hikayesi anlatila anlatila bir efsane olmustur.
• "küçük fena" lakaplı merhum dağcı..
• ilk mesajda ismi unutulan o dağcı dr. halil yeniçıkan a tek başına ağrı tırmanışı için izin veren kişidir.
  
  recep çatak kendisi ile otobüste tanışmış ve partner olmuşlardır. recep çatak, dr. halil yeniçıkan’ın hayatını kaybetmesinden kendini sorumlu tutmuştur. çünkü çok tecrübeli olmasına rağmen 3200 metredeki kamptan tek başına zirve tırmanışına gitmesine izin vermiştir.
  
  planları halil' in 3200m den gece tek başına yola çıkması ve ertesi gün zirve sonrası 4200 metreye inerken uluslararası ekip ile buluşması ve bunun rekor bir zirve tırmanışı olarak tarihe geçmesidir.
  
  maalesef bu plan ve izinden 43 kişilik kampta recep'ten başka kimsenin haberi yoktur. halil o gece hızlanan fırtına sonrası ağrı zirvesi ile küçük zirve denilen bir tepeyi karıştırmış, -45 derecelere varan havada bivak içinde dinlenmek için çömelmiş olarak ve yine muhtemelen uyuyarak donmuş bedeni ile vefat etmiştir.
  
  recep arama kurtarma çalışmaları öncesi sıvı almamış ve suçluluk duygusu taşımasına rağmen arama kurtarma ekibine dahil edilmiştir.
  dr. halil yeniçıkan’ın cenazesine ulaşılmış ve indirilme çalışmaları sırasında kontrolden çıkan ceset recep çatak’a çarparak düşmesine neden olmuştur.
  arama kurtarma faaliyeti esnasında kask kullanmamış, düşme ve çarpmaya bağlı kafa travması geçirmiştir.
  kazadan sonra 22 saat yaşatılabilmiştir. hava muhalefeti ve bürokrasiden dolayı helikopter kaza yerine gelemeyince, ekipteki diğer dağcılar recep çatak’ı indirmeye çalışmışlar fakat bu girişimden 1,5 saat kadar sonra hayatını kaybetmiştir.
  
  dr. halil yeniçıkan bazı raporlarında şu yazar :
  
  zirve faaliyetini bir an önce tamamlayarak, ablasının nikahına yetişebilmek için, ekipten kimseye haber vermeden (sadece çadır içerisine bir not bırakarak) akşam gizlice kamp yerinden ayrılmış ve solo çıkış denemiştir.
  çıkış esnasında hava koşulları kötüleşmiş ve iki gün fırtınada beklemiştir.
  beyin ödemine bağlı hipotermi nedeniyle hayatını kaybetmiştir. cenazesi, 5100 metrede platoda bulunmuştur.
  
  lakin bu yorum recep çatak ın duyduğu vicdan ve sorumluluk ile çelişmektedir.