• bir konferans sırasında şapur şupur öğlen yemeğini yiyen, gelen bir soru üzerine soruyu cevapladıktan sonra "now, i can finish my lunch!" diyen, ikinci bir soğuk savaşa ihtimal vermediğini belirten top sakallı uluslararası ilişkiler profesörü.
  • savunmacı realist olduğunu bizzat kabul eden, değerli bir uluslararası ilişkiler teorisyenidir.
  • kendisi "hypotheses on misperception" makalesini sonrasında "perception and misperception in international politics" adlı bir kitaba çevirmiştir. önemli olanın gerçeklikten ziyade aktörlerin gerçeklikleri nasıl (yanlış) algıladığının olduğunu öne sürerken aslında sadece siyasetle alakalı şeylerden bahsetmez. insanoğlunun günlük hayatında da algının ne kadar önemli olduğunu anlatır.

    bundan dolayıdır ki bu kitabıyla gerçekliğe yeni bir boyut kazandırmış ve bir psikoloji profesörü olmasına rağmen uluslararası ilişkiler disiplini içerisinde realizmin en önemli savunucularından birisi olmuştur kendisi.
  • "the security dilemma: many of the means by which a state tries to increase its security decrease the security of others" gibi bir tanimlama ile uluslararasi politika alaninda olumsuzlesmis bir isimdir.
  • 1999 yılında yayınlanan "realism, neoliberalism, and cooperation: understanding the debate" makalesinin yazarıdır. makalede; savunmacı, saldırgan realizmlerle neoliberalizmin işbirliği ve uluslararası kurumlara yaklaşımını karşılaştırmaktadır. işbirliği ve kurumlar açısından savunmacı realizmi, saldırgan realizm ile neoliberalism arasında bir yere konumlandırırken ayrıca uluslararası kurumların devlet tercihleri üzerindeki etkilerine odaklanmakta ve kurumları, üç farklı şekilde tasnif etmektedir.

    2009 yılında yazdığı "unipolarity: a structural perspective" makalesinde ise tek kutupluluğun ne anlama geldiğini tartışmaktadır. günümüzdeki tek kutupluluğunun sonuçlarını hem tek kutuplu sistemin doğurduğu sonuçlar (uluslararası sistemin yapısı) hem de abd özelinde ve abd'nin siyasaları çerçevesinde (ulus-devletin tercihleri) üzerinden inceleyerek tek kutupluluğun sürdürülebilir olup olmadığını tartışmaktadır.
  • 9 aralık 2021 tarihinde akciğer kanseri dolayısıyla hayatını kaybetmiş alanında önde gelen uluslararası ilişkiler uzmanıdır.

    daktilo1984 isimli youtube kanalında ferhat zabun ile yapılmış, türkçe altyazılı, bir programa buradan erişebilirsiniz.
  • yukarıdaki arkadaşlar kendisi hakkında halihazırda bilgi vermiş. ben ise teorik bakımdan ufaklı tefekli eklemeler yapmak istiyorum.

    jervis, "uluslararası politikada algı ve yanlış algı" adlı kitabında, bireylerin ve devletlerin uluslararası arenadaki olayları ve bilgileri algılama ve yorumlama biçimlerinin uluslararası ilişkilerin gelişimi ve sonucu üzerinde önemli sonuçlar doğurabileceğini savunuyor.

    algılama ( perception ) ve yorumlama ( interpretation ) sürecinin doğası gereği öznel olduğunu ve bireylerin ve devletlerin aynı olay veya bilgiye ilişkin farklı yorumlara sahip olabileceğini iddia eder.

    bu, jervis'in "olayların veya durumların yanlış veya eksik yorumlanması" olarak tanımladığı yanlış algılamalara yol açabilir. yanlış algılamalar, bireyler veya devletler eksik bilgiye sahip olduklarında, kendi önyargılarından etkilendiklerinde veya başkalarının niyetlerini veya motivasyonlarını doğru bir şekilde yorumlayamadıklarında ortaya çıkabilir.

    jervis, yanlış algılamaların, çatışmalara veya krizlere dönüşebilecek yanlış anlaşılmalara ve yanlış iletişimlere yol açabileceğinden, uluslararası ilişkilerde ciddi sonuçları olabileceğini savunur. (bkz: güvenlik ikilemi)

    ayrıca, risklerin yüksek olduğu ve yanlış yorumların sonuçlarının önemli olduğu yüksek gerilim veya belirsizlik zamanlarında yanlış algılamaların ortaya çıkma olasılığının daha yüksek olduğunu iddia ediyor.

    jervis'in algı ve yanlış algılama kavramı, bireylerin ve devletlerin bilgiyi sübjektif bir şekilde işleyip yorumladıkları ve algılarının çeşitli faktörlerden etkilenebileceği fikrine dayanmaktadır. bu faktörler, kendi önyargılarını bilginin alındığı bağlamı ve konu hakkındaki bilgi düzeylerini içerebilir.

    jervis, uluslararası ilişkilerde meydana gelebilecek çeşitli yanlış algılama türlerini tanımlar:

    demirleme ve ayarlama (anchoring and adjustment): bu, bireyler veya devletler ilk bilgilere çok fazla önem verdiğinde ve yeni bilgiler elde edildikçe algılarını ayarlayamadığında ortaya çıkar.

    bilişsel önyargılar (cognitive biases): bunlar, bireylerin ve devletlerin karmaşık bilgileri basitleştirmek için kullandıkları, ancak aynı zamanda yanlış algılara da yol açabilen zihinsel kısa yollardır.

    seçici dikkat (selective attention): bu, bireylerin ve devletlerin belirli bilgi parçalarına odaklanırken diğerlerini görmezden gelme eğilimini ifade eder, bu da durumun eksik veya önyargılı bir şekilde anlaşılmasına yol açar.

    çerçeveleme (framing): bu, bireyler veya devletler, başkalarının algılarını etkilemek için bilgiyi belirli bir şekilde sunduğunda ortaya çıkar.

    jervis ayrıca uluslararası ilişkilerde algıları ve yanlış algılamaları şekillendirmede liderlerin ve karar vericilerin rolünün altını çizer.

    liderlerin, bilginin yorumlanması ve buna göre hareket edilmesi üzerinde önemli bir etkiye sahip olabileceğini ve güçlerini ve etkilerini başkalarının algılarını şekillendirmek için kullanabileceklerini iddia etmektedir.
hesabın var mı? giriş yap