• bahane bulma yeteneği yüksek aksiyon filmi yerli rehberlerinin bir noktadan daha ileri gitmemek için* öne sürdükleri en yaygın argüman.
    daha fazla para önerilince ya da burunlarına silah dayanınca fikir değiştirme eğilimindedirler, genelde filme erken veda ederler, düsturları hızlı yaşa genç öldür ne de olsa.
    (bkz: bir yerli rehber olarak james dean)
  • uzak bir ülkenin balta girmemiş ormanlarında bir grup arkeolog, (öyle dediklerine bakmayın büyük ihtimalle bunlar ya hazine avcısı ya da ajandırlar (bkz: arabistanli lawrence)) beraberlerinde yüklü katırlarla, bir grup yerlinin rehberliğinde bir yolculuğa çıkmışlar. varacakları mevkiye bir an önce ulaşabilmek için sabırsızlanan arkeologlar için bu yolculuğun en garip tarafı, yerli rehberlerin ara sıra durup sessizce hayvanların sırtlarından yükleri indirmeleri, kafalarına göre bir süre mola verdikten sonra yeniden yola koyulmalarıymış. arkeologların ısrarlı itirazları karşısında nihayet yerlilerden biri durumu "çok hızlı yol alıyoruz. ruhlarımız geride kalıyor, bize yetişemiyorlar" diye açıklamış. tabii ki arkeologlar bu cevaba kıçlarıyla gülmüşler, "lan vahşi hergeleler siz adam mı kekliyorsunuz? kalkın ulan!" demişler ve yerlilerin bazılarına daha fazla para vererek, bazılarını ise burunlarına silah dayayarak bu molalardan vazgeçirmişler. sonuçta ruhsuz arkeologlar gidecekleri yere -büyük ihtimalle- zamanında gitmişlerdir ama dünyanın her yerindeki "yerlilerin", küstah, kibirli, ruhsuz batılı arkeologlardan neden bu kadar nefret edegeldiklerini hiçbir zaman anlayamamışlardır.
hesabın var mı? giriş yap