saptırma ^*

• mesela
  (bkz: konuyu saptirma)
• (bkz: saptirmak)
• satrançta bir taşın görev yerinden uzaklaştırılması anlamında kullanılır.
• önemli ölçüde mevsimsellik içeren olumsuz bir ekonomik veriyi aydan aya değerlendirerek düştü ^* demektir. geçen yılın aynı ayına bakılınca artmış bile olsa...
• psikolojide bir temas biçimidir.
  süreklilik haline gelen saptırmalar bir süre sonra insan ilişkilerini yıpratır.
  örnek vermek gerekirse, siz karşısınızdaki insana çok hararetli bir şekilde ciddi bir konu anlatırken, ya bak görüyo musun geçen uçağı diye size havayı göstermesi, bir saniye tuvalete gideceğim diyerek olay yerinden geçici süre ayrılarak dikkat dağınıklığı yaratması, abartılı şekilde kaşınmaya, gülmeye ve öksürmeye başlaması, gözlerini sizden kaçırması, elinde başka bir şeyle ilgilenirken anlat dinliyorum demesi saptırma emareleridir.
  
  bu durumda ısrarla kendinizi kanıtlamaya, konuyu üzerine bastıra bastıra anlatmaya çalışmak boşa kürek çekmektir. nafile bir çaba olacaktır. kişi kendini tamamen kapatacak, size set çekecek, duvar örecektir.
  
  saptırma yöntemini kitabına uygun olarak kullanan bir kişi karşınızda sizi mükemmel bir biçimde manipüle edebilir.
  
  konuyu bir süre erteleyip karşınızdakine ucunun dokunmayacağı bir durum olduğuna nasıl ikna ederimi çözdükten sonra tekrar harekete geçin.
  ilk etapta sakin kalmanız çok işinize yarayacaktır.