• bekir sıtkı erdoğan'ın bir şiiri:

    ellerin vardı, sıcak ve masum
    ellerin, hayal gibi, düş gibi
    o zaman talihime yardı ellerin
    beyaz bir gecede, iki kuş gibi
    omzuma nasıl da konardı ellerin

    hangi rüzgarlarda şimdi kimbilir
    o değirmen altı, o zümrüt koru
    ilk dörtlü yoncayı bulduğumuz yer
    ya o çapkın çapkın kestanecikler
    hani bir yerleri çimdiklenir hafifçe
    kanardı ellerin!
    mendilimi sarardım üstüne,
    avcumda sahici bir hasta gibi
    incecik incecik yanardı ellerin

    bazan kızar hırçınlaşırdı birden
    ruhumu kaldırır kaldırır boşlukta
    oysa bilmez miyim atamazdı
    geceler sonsuzdu, geceler derin
    bir şeyler düşünür anlatamazdı
    kahrından kaskatı donardı ellerin

    insan, soyununca hissediyor
    gittikçe katılaştığını yerin
    tanıdık bir film geçiyordu gözlerimden
    gel gör ki en güzel yerinde
    ansızın kopardı ellerin

    sonra, dört yabanci el
    dört yorgun omuz
    mezat kapısında bir kuşluk vakti
    çekince ipini mesafelerin
    ayak uçlarıma yığıldı sonsuz
    bir tünel gerindi sefil, kapkara
    bir yokluk hıçkıra hıçkıra güldü
    büyüdü göz çukurları kırık heykellerin
    böyle bilmediğim uzak yollara
    beni bırakmasa ne vardı ellerin

    romanımız, ne kadar güzel başlamıştı
    ve işte böyle sonu
    şimdi, ışıklar sığ
    gölgeler derin...
    mor sarmaşıklarla örtük balkonu
    kafur kokusundan, od ağacından
    dört arşın geceye sardı ellerin
  • din aleminin adam yerine koymadigi neanderthal necmi 'nin yildizli bir gecede gokyuzune bakarak gonlunde besteledigi celestial sphere tandansli adsiz eser.
  • " ünlü virtüöz, kuyruklu piyanonun başına oturmuş ve konser salonunu hınca hınç dolduran seyircilerin önünde konserine başlamıştı... ancak; tuşlara basıp çalıyor görünmesine rağmen, ses telleri önceden sökülmüş olan piyanodan hiçbir ses çıkmıyordu!

    dinleyiciler, birbirine göz ucuyla bakarak ne yapmaları gerektiğini araştırıyorlar, fakat nedense tepki gösteremiyorlardı. iki saat süren sessiz konserden sonra, ünlü virtüöz, oturduğu yerden kalkarak büyük bir ciddiyetle onları selamladı. salon, sürekli alkış sesleriyle çınlıyordu. ingiltere'de yaşanan bu konser olayından sonra piyanist, kendisiyle röportaj yapan televizyon spikerine;

    - insanlardaki aptallığın nereye kadar varacağını öğrenmek istedim,diyordu. meğer sınırı yokmuş."

    feridun yılmaz yüceler
hesabın var mı? giriş yap