*

  • kırmızıdır. * *
  • sevgi ve nefret arasında ince bir çizgi olduğuna inanmıyorum çünkü sevgi tutkuların esiri değildir; sevgi emeğin eseridir.bu yüzden tutkuların esiri aşkla nefret arasında ince bir çizgi vardır, her an biri diğerine dönüşebilecek kadar ince...
  • birinin sizi sevme nedeninin bir diğer kişinin sizden nefret etme nedeni olmasından ileri gelir.
  • karşı taraftan alınacak ilk tepki ile ne tarafa kayacağı belli olacak olan çizgi.
  • aldattıgını söyledikten bir saniye öncesi ve bir saniye sonrasındaki anlık zaman dilimi.
  • tamamen kisinin algisina gore degisen bir seydir.
    ne kadar ince oldugunu bazen tahmin bile edemezsiniz, karsinizdakine sormadan.
    donusum hizi, her iki duygunun nankorlugunden degil;
    insanin hassasiyetinden kaynaklaniyor.
  • the thin line between love and hate demiştir bruce abimiz bu konuda.
  • siyah beyaz bir çizgidir.
    sevgi birinde çoğalmak, nefret birinde tekilleşmektir...
  • nefret öyle bir duygudur ki sevgiyle beslenen, bir anda içinizi nasıl kapladığını anlayamazsınız. öyle yavaş bir şekilde, öyle sinsice bürünür ki kalbe, bundan önce hissettiğiniz her duyguyu anlamsızlaştırır. öyle nefret ediyorsunuzdur ki, el boğumları bile batar gözünüze. daha önce o çok sevdiğiniz ve dökülmesine rağmen çekici bulduğunuz saçları bir anda bakımsız ve kötü geliverir gözünüze. “aşk olsun” diyerek tuttuğunuz ellerinden soğursunuz ve uyurken size sarılmasını her hatırladığınızda anlam veremediğiniz bir acı batar yüreğinize. acı çekiyorsunuzdur evet, bunlar onun belirtisidir ama acıdan ziyade nefretten başlayan bir duygu yoğunluğu yaşarsınız. çünkü n’olursa olsun o artık yoktur ve olmayacaktır. hatırlamanın, güzel düşünmenin anlamını kavrayamayacak kadar nefretle kaplanmışsınızdır.
    o değil de, nefret ettiğiniz kişi yüzünden her gün alışveriş yaptığınız bakkal bile suçlu olur. “ neden bu ekmekler bayat? bu sular neden dolapta değil, soğumuyor!” yani siz sırf birinden nefret ediyorsunuz diye, herkes nasibini almak zorunda kalır. ne kadar doğrudur? elbette doğru değildir. ama gönlünüz nasıl birini severken söz dinlemiyorsa, nefret ederken de aynı şeyleri hissediyor olur. çünkü sevgi ve nefret arasındaki çizgiyi siz dahi göremezsiniz. öyle ince, öyle hassas, öyle şeffaftır ki canınızı nasıl yaktığını anlamazsınız bile.
  • sevgiyi ve nefreti birbirine yapıştırıp, belli olmasın diye de ek yerine bir çizgi çizenler için vardır.
hesabın var mı? giriş yap