*

  • şiddet mağduru kadınlara emniyette özel birim

    şiddete maruz kalan aylin, emniyete başvurmasının ardından savcılığa gitmekten çekindi. avukat gülbahar, aylin durumundaki kadınlara yardımcı olacak özel birimlerin kurulması gerektiğini, ka-mer'den yılmaz, kadın masaların oluşturulmasını önerdi.
    ___________________________

    bia haber merkezi
    29/11/2006 ayça örer ayca@bianet.org
    ___________________________

    bia (istanbul) - "polise bu son gittiğimde beni dinlediler. şaşırdım, çok şaşırdım. fakat polisten sonra savcılığa gitmem gerekiyordu. yapamadım."

    yapamadı, evine döndü. aylin 27 yaşında, cihangir'in evlerini temizliyor, kendi gibi olmadığını düşündüğü kadınların evlerini tanıdıkça aslında arada farklardan çok ortaklıkların olduğunu görüyor. yani şiddet.

    şiddet fiziksel de olabiliyor, ekonomik ya da psikolojik de. ya da hepsi birden de.

    işte en son kadınları yüreklendirebilecek haber gaziantep'ten geldi. aile mahkemesi eşine psikolojik şiddet uygulayan kocaya (a.c.) iki evden uzaklaşmayla bu süre için evde kalacak karısına (e.c.) ayda 200 ytl nafaka ödeme cezası verdi.

    yüreklendirici haber

    gaziantep barosu kadın hakları komisyonu başkan vekili meriç güzel a.c.'nin cezalandırılmasına dayanak olan 4320 sayılı ailenin korunması hakkındaki kanundan kadınların yararlanmaya başlamasını çok önemli buluyor.

    "a.c. aşırı kıskançlık nedeniyle eşine göz açtırmıyordu. bu arada eşini boşamakla ve çocuklarını göstermemekle tehdit ediyordu."

    avukat güzel 4320 sayılı kanunun kadını psikolojik şiddete maruz kaldığı durumlarda da koruduğunu söylüyor.

    "kolluk ve adli birimlerin psikolojik şiddetin varlığını tanıyıp kadının korunması yolunda kararlar vermesi gerekiyor, ki gaziantep'te alınan karar bu anlamda son derece önemli."

    avukat hülya gülbahar ise yasanın gecikmeyle uygulanmasına dikkat çekiyor.

    "bir ülkede, bir karar ilgili kanunun yürürlüğe girmesinden dokuz yıl sonra anlaşılıp uygulanıyorsa, o ülkede hukukun ve kadınların sorunlarına duyarlılığın ne kadar vahim olduğu ortadadır."

    adliyenin kapısından girebilmek

    son zamanlarda 4320 sayılı yasanın uygulama örnekleri birbiri ardına geliyor. ne var ki, araştırmalara göre türkiye'de her dört kadından üçünün hayatının en az bir anında şiddete maruz kaldığı hatırlanırsa hala haber olan bu uygulama iki elin parmakları kadar adeta.

    aylin polisten sonra savcılığa gidemedi. adliyeye gidip de orada bir dilekçeyle derdini anlatıp gerekli işlemleri yapmak her kadının ilk anda yapabileceği bir iş değil. üstelik bunu yaptıktan sonra, karar hemen çıkamayacağına göre, kadın zaten şiddeti iş edinen erkekten kendini nasıl koruyacak?

    "ben polise girerken mahalleden görüp kocama söylemişler. o akşam eve döndüğümde, önceki dayağın bedelini kocama ödetemediğim gibi, bana yeniden saldırmasını da önleyemedim. ben ne yapacağım şimdi?"

    ara masa gerekli

    avukat gülbahar, tam da aylin'in yaşadığı üzere, çözüm bulunmazsa kadının bir kez daha şiddet görerek artık hiçbir umut yok duygusuna kapılacağını söylüyor.

    aylin'in "ben ne yapacağım şimdi" sorusuna yanıt da gülbahar'dan geliyor: "bu konuda özellikle emniyet birimlerinde uzman bürolar oluşturulmalı. bu birimler de kadın alanında çalışan kuruluşlarla işbirliği yapmalıdır."

    gülbahar'a göre, şiddete uğrayan kadına ilk müdahale eden kamu görevlileri olarak emniyet teşkilatındaki her düzeyde çalışanın kadına yönelik şiddet konusunda özel eğitimlerden geçmiş personel olması gerekir.

    bu da yetmez. kadınların şiddet başvurularını alacak, dinlemeyi bilen, hukuksal yolları gösterebilecek, en yakın kadın danışma merkezi ve sığınağa yönlendirebilecek tercihen kadınların çalıştığı özel büroların oluşturulması gerekiyor.

    aslında bu birimin gerekliliği türkiye çapında kadına yönelik şiddetle uğraşan kadın kuruluşlarının her yıl toplandığı kadın sığınakları kurultayında on yıldır anlatılıyor.

    ne var ki, kadın mücadelesinin öncü isimlerinden gülbahar, "maalesef bu konuda hala en küçük bir adım atılmamakta, "diyor ve talepleri tekrarlıyor: "ücretsiz hukuki destek, yargılama giderleri, duruşmalarda refakat sağlanmalı. kadın kuruluşları ile işbirliği içinde olmalı."

    avusturya modeli

    avusturya'da, aile içi şiddetle mücadele üç ayrı grubun ortak çalışması ile yürütülür. birinci ayak emniyet teşkilatında konuyla ilgili özel eğitilmiş personel çalışır. her hangi polis memuru şiddeti veya şiddet olasılığını gördüğü ya da duyduğu anda hiçbir mahkeme kararına ihtiyaç olmaksızın erkeği 10 gün uzaklaştırma hakkına sahiptir ve onun görevidir.

    uzaklaştırma olduğu anda kadına haklarını öğrenmek için ya da sığınak desteği almak için başvuracağı bölgedeki, kadınların işlettiği bir birim olan kadınların kurduğu bir birim olan, bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olan ana bütçesinin kadın bakanlığı ve içişleri bakanlığı yüzde 50, karşılanan bir stkya gidebileceği anlatılır.

    kadına telefon numaraları verilir. bürosuna dönen polis en geç iki saat içinde acil müdahale birimine faks ya da e-posta yoluyla bu şiddet olayını ve kadının iletişim bilgilerini bu kuruma bildirir. varsa, 18 yaşından küçük çocuklar da bildirilir.

    kurumda, kadınlar şiddete uğrayan kadınla iletişim kurar, gerekiyorsa sığınak sağlar. hukuki destek gerekiyorsa ücretsiz verir, psikolojik danışmanlık. aile mahkemelerine gitmesi sürecinde destek verir. nafaka tahsis eder.

    üçüncü ayak aile mahkemeleridir. acil müdahale birimi şidddete uğrayan kadının aile mahkemesindeki koruma emrinin evden uzaklaştırma kararının takibini yine ilgili emniyet birimi ve aile mahkemesi ile birlikte çalışarak çizmeye çalışır. aile mahkemesi üç aydan altı aya uzatabilir. polis ilk anda kararı verir.

    ka-mer'den kadın masası

    kamer diyarbakır'dan nilüfer yılmaz merkeze başvuran kadınlarla sürecin sonuna kadar birlikte olmaya çalıştıklarını söylüyor. burada, aylin'in çaresizliği diyarbakır'da ka-mer'in yolunu bilmeyen kadınlarca da paylaşılıyor.

    yılmaz, ka-mer'de böylesi durumlar için bir ara birim oluşturma yolunda olduklarını ve kadın masası'nın yakın gelecekte hayata geçebileceğini söylüyor.

    "kadınlar, bize son aşamada, evden atılınca ya da her tarafı kanıyor halde geliyor. bize ulaşmışsa o süreç çok hızlı gelişir. ama öbür türlü bize ulaşamayan kadınlar karakola gitmesi gerekiyorsa gider, ama evine gönderilir."

    aylin ne yapacak?

    mor çatı'dan ümide aksu, aylin'n maruz kaldığı şiddetin pek çok kadının hayatını da anlattığını söylüyor.

    "polis, şiddete maruz kalan kadınlara mahkemeye başvurabileceklerini söylüyor. ancak, bu bilgilendirme yeterli değil. işte, aylin mesela, zaten gidebileceğini biliyor, mesele bilmekten de öte gidebilmek..."

    aylin'ler için çözüm, gaziantep mahkemesi'nin vereceği, verdiği cesaretin yanı sıra savcılık kapısından girmeyi sağlayacak bir elin varlığı olacak. o da, gülbahar'ın sözlerinde: ara birim gerekli. (aö)

    http://www.bianet.org/2006/11/29/88362.htm
hesabın var mı? giriş yap