• gün geçtikçe artan gereksinim.

    kolejlerde okumuş, elit üniversitelerde doktora yapmış, türk kimliğini yitirmemiş bu ülkede yaşayan aydın insanlara ihtiyacımız var.

    elitistim ve cehalete, salaklığa, avamlığa hiç tahammülüm yok. halk aşağı halk yukarı yüceltip durmayın avam insanları.

    halk en iyisini bilse kendisini en çok sömürenleri başına getirmez evvela. hep bir avam çoğunluğu yüceltme çabası, sırf kafa sayısı olarak sevenini arttırma çabaları, ne gerek var?

    insanlar cahil olabilir ama cehaletin yüceltilmesi çok sıkıntılı bir durumdur, nesiller boyu üstümüzden atamayacağımız karanlıklara sebep olur.
  • belki de ülkenin en büyük ihtiyacıdır. şimdi elitizm/elit lafı geçti diye başlığı bombalayıp bunu savunanları ''monşer''likle itham edecek arkadaşlar gelmeden ben elitizmden kastımı açıklayayım. elitizmden kastım bir işi bilene vermek en başında. hani islam'da da derler ya ''emaneti ehline veriniz'' diye. yani bir işi o işten anlayan insanlar yapacak arkadaşım. dış politikayı sizin o monşer diye aşağıladığınız birçok dil bilen, diplomasi bilen adamlar yapacak, daha bir yabancı dilde bile ilkokul çocuğu kadar konuşamayanlar değil. mesela ben arabamın motoru bozulunca gidiyorum sanayideki ahmet ustaya yaptırıyorum motoru. kaputu açıp kendim yapmıyorum veya gidip bizim sokaktaki radyo tamircisi ihsan abiye götürmüyorum arabayı. neden çünkü o ahmet usta'nın işi. neden çünkü o adam belki de 10 yaşından beri sanayide çalışmış, görmüş geçirmiş usta olmuş. bakanlık, büyükelçilik, hakimlik vs. yapmak da bunun gibidir. hatta okuldan önce evde başlar bunların eğitimi. okullar sizi bir yere kadar yontar hatta. sen okul dışında ne yaptın demek gerekir insanlara. yahu ben adama ülkemin x bakanlığını emanet edeceğim veyahut beni git x ülkesinde temsil et diyeceğim veya beni yönetme hakkı vereceğim ben bu insanlara. benden ilerde olmayacaksa bu mevkilerdeki adam, ülkedeki insanlardan ileride olmayacaksa vizyon olarak, eğitim olarak, kültür olarak ben bu adama niye beni yönetme hakkı vereyim. mesele güçse mahallenin kabadayısına vereyim oyumu o da masaya yumruğunu vuruyo, o da gücünün yettiğini tehdit edip gücünün yetmediğine abi çekiyor. hatta sonra niye yan çizdin gücün mü yetmedi dediğinizde o da size saldırıyor. o adam da senin benim mahallelim o adam da içimizden biri. o zaman niye o kabadayıya oy vermiyoruz?
  • türklüğünü kaybetmemiş bir elit kesimdir
  • (bkz: boş küme)
  • fazlaca. ama ilk elit sen ol, biri olsun diye de bekleme. ilk aydın sen ol, başımıza aydın getirin diye bekleme; ötekilerden farkın olmaz, onlarında başında biri var ve yönlendiriyor seni kimse yönlendirmesin. diploma beklemene gerek yok, bahane bulma kendine anlamak bilmek öğrenmek için, kalk ve işe başla yok mu beni kurtaran demek yerine elbette.
  • mümkünse bu elit insan ihtiyacı karşılanırken, mevcutta bulunupta kendini elit zanneden insanlarla değiş-tokuş yapılırsa çok sevinirim. cehaletten kurtulmaya ve iq'ya da ihtiyacımız var. cahil olan kesim sadece belirli bir gelir seviyesinin altındaki insanlar değil, elit olarak geçinen insanların da çoğunluğunu oluşturuyor.
  • insani, insanlık elementlerinden soyutlayan sistemin basarili adimlariyla, yeni dünya düzeninde artik hic birsey ifade etmeyecek dilek.

    kara cehalet bir musibet olarak ulkeyi sarmadan, mahvetmeden , metastaz yapmadan cok once , belki türkiye icin cok kucuk bir sans olabilirdi. ama su saatten sora, korkarim artık çok geç ...

    ayrica ;

    " e. devrim zelyut – m. birol güger
    james beeland rogers ya da medyada sıkça telaffuz edildiği şekliyle jim rogers; finans medyasının gözünü ayırmadığı, dünyanın en ünlü yatırım uzmanı ve aynı zamanda dünya çapındaki ‘turuncu devrimler’in finansörü george soros’un da kuantum fonundaki eski ortağı.
    2008 mali krizini öngören ve ab para birimi avronun bir 10 yıl daha varlığını sürdüremeyeceğini söyleyen rogers, geçtiğimiz günlerde dünyayı sarsan açıklamalarına bir yenisini ekledi. dünya tarihinin en büyük buhranlarından birinin bu yılın sonunda ya da en geç önümüzdeki yıl gerçekleşeceğini ifade eden rogers, “batı medeniyetinin çöküşünü getirebilecek potansiyeldeki bu krizin”, alınan tüm önlemlere rağmen durdurulamayacağını söyledi.
    aydınlık, uluslararası basında deprem etkisi yaratan bu iddiaları ve yükselen asya’nın umut dolu hikayesini bizzat jim rogers’tan dinledi. “akıllı insanlar 1807’de londra’ya, 1907’de ise new york’a taşındılar. 21. yüzyıl ise asya’nın yüzyılı olacak” diyerek singapur’a yerleşen rogers’ın aydınlık’a mesajı netti:
    500-600 yıl önce ispanyol ve portekizli denizciler, 200 yıl önce de demiryollarının inşası dünyanın ve ticaretin kaderini değiştirdi. 21. yüzyılın en önemli olaylarından biri olan ‘bir kuşak bir yol’ girişimi ise bu köklü değişimi bu defa avrasya’da tekrarlayacak.
    yükselen faizler şirketleri batıracak
    aydınlık: borsa balonları ve borç bataklarına dayanarak tarif ettiğiniz ‘batı çökecek’ tezinizin asıl temelleri nereye dayanmaktadır?
    jim rogers: bu olağandışı bir ifade değil. örneğin, abd’de cumhuriyetin ilanından bu yana her 4-8 yıl arasında bu tür ekonomik sıkıntılar yaşadık. bu tür sıkıntılar olmak zorunda değil ancak her zaman bir şekilde ortaya çıkıyorlar. sonuncusundan bu yana 8 yıl geçti. 2008’deki sorun, birikmiş çok fazla borçtan kaynaklanıyordu. onca yıldır borçlanmayan çin’de bile borç oranları son derece yüksek. tarihi bir şekilde düşük olan faiz oranları yükseldikçe [batılı şirketlerin] bir çoğunu mahvedecektir.
    kıta avrupası ve abd arasında derinleşen ekonomik çelişkilerin batı’daki ekonomik sistemin çöküşünde bir rol oynayacağına inanıyor musunuz? bu çöküş asya pazarında da domino etkisi yaratabilir mi?
    jim rogers: derinleşen anlaşmazlıkları kastediyorsanız, evet. dünyanın en büyük ekonomisi sorun yaşadığında bundan hemen hemen herkes etkilenir.
    ‘kızlarımı asya yüzyılına hazırlıyorum’
    bugün çin’de bile borç yığılmasının oldukça üst boyutlarda olduğunu ifade ediyorsunuz. o halde neden asya’ya taşınmayı tercih ettiniz?
    jim rogers: abd de 1930’larda herkes gibi kötü bir şekilde incindi, ancak yine de yükselmeye devam etti. 21. yüzyıl, asya’nın yüzyılı olduğundan dolayı kızlarımı da buna hazırlıyorum.
    asya’yı dünyanın geri kalanından daha güvenli yapan nedir?
    jim rogers: daha az borç, daha sıkı işçilik, daha iyi eğitim, daha fazla disiplin vb. sebepler asya’yı ekonomik anlamda dünyanın geri kalanından daha güvenli kılıyor.
    bugünkü çin ile 90-92 yılları arasında, 160 bin kilometrelik bir motosiklet turunun sonunda ulaştığınız çin arasındaki temel farklar nelerdir? bu zaman dilimi içerisinde neler değişti?
    jim rogers: daha açık bir ekonomi, çok daha fazla refah, çok daha fazla eğitim ve daha açık bir toplum.
    21. yüzyılın en önemli olaylarından biri: bir kuşak bir yol
    bir kuşak bir yol projesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
    jim rogers: bir kuşak bir yol projesi 21. yüzyılın en önemli olaylarından biri. coğrafyanın değişmesi genelde rastlanan bir durum değildir. ancak, ispanyol ve portekizli denizciler 500-600 yıl önce coğrafyayı değiştirdiler. demiryollarının inşası da bunu 200 yıl önce tekrarladı.
    ‘bir kuşak bir yol’ dünya ekonomisini nasıl etkileyecek?
    jim rogers: ticaret ve toplumlar köklü bir şekilde değiştikçe bir çok insan servet edinecek. diğerleri de servetlerini yitirecek. demiryolu olmasaydı chicago ve denver olmayacaktı. bu şimdi avrasya’da tekrarlanacak.
    ***
    soros’la ortaklığı ve kuantum fonu
    rogers, ilk defa 22 yaşında wall street’e adım attı ancak geleceğini şekillendirecek en önemli aktörlerden birini 1970 yılında, new york’taki arnhold and s. bleichroder yatırım bankasında çalışırken tanıdı. bu kişi uluslararası piyasaların karanlık sesi george soros’tan başkası değildi. rogers ve soros 3 yıl sonra birlikte kuantum fonunu kurdular. her ne kadar fonun hissedarları gizli tutulmuş olsa da, rothschild gibi avrupa’nın kaymak tabakasını oluşturan bazı seçkinlerin bu çok kazandıran fona yüklü miktarda yatırım yaptıkları bilinmekte. öyle ki, abd merkezli uluslararası kredi değerlendirme kuruluşu s&p 1970-80 yılları arasında %47 gelişme gösterirken, kuantum fonu bu süreçte %4200 değer kazandı.
    çin’e yolculuk
    kimilerine göre yatırım gurusu, aynı zamanda da bir seyahat rekortmeni olan rogers bol serüvenli bir iş yaşamının ardından 1979 yılında, 37 yaşındayken emekliliğini ilan etti. 1990-92 yılları arasında motosikletle 160 bin kilometre yol katederek çin’e ulaştı. bu seyahatiyle birlikte guinnes rekorlar kitabı’na girdi. rogers, aralık 2007’de new york’ta bulunan 16 milyon dolar değerindeki malikanesini satarak, ‘asya pazarı altın çağını yaşayacak’ öngörüsüyle singapur’a taşındı. röportajlarında sık sık iki kızının da akıcı bir biçimde mandarin (çincenin en çok konuşulan lehçesi) konuştuğunu ve bunun çok akıllıca bir tercih olduğunu dile getiriyor. rogers bir kısmını seyahatleri sırasında yazdığı, ‘çin’de bir boğa’, ‘çocuklarıma bir hediye’, ‘yatırım sürücüsü’ ve ‘macera kapitalisti’ gibi çok satan kitapların yazarı.
    aydınlık

    (bkz: http://www.ilk-kursun.com/…ti-bir-krizle-cokebilir/)
  • (bkz: ali koç)
hesabın var mı? giriş yap