• hikâye bu ya, adamın biri hayatında hiç görmediği bir yemiş olan siyah incirden satın alarak evine gider. bu yemişten yiyen adamın karısı "bey, bu ne şahane, ne leziz bir yemiş böyle. adı ne ki bunun diye sorar" adam, "bilmiyorum sormadım ama o kadar beğendiysen, yarın iş dönüşü yine alırım" der. ertesi akşam, adam karısına söz verdiği gibi yine aynı manava uğrar, şöyle bir tezgahı kolaçan eder ama bir gün evvel satın aldığı meyveyi tezgahta göremez. aksi gibi bir önceki gün orada olan satıcı adam da orada yoktur. eh, bu meyvenin adını da bilmediği için, tek çare tarif etmeyi aklından geçirir.

    o sırada orada bulunan satıcı adama, çok beğendikleri bu dışı siyah/mor renkteki, içi çekirdekli yemişi tarif etmeye çabalar. satıcı adam şöyle bir düşünür, tezgahı o da gözden geçirir ve tezgahtaki patlıcanlardan birini sap kısmını keserek adama uzatır. adam dışı siyah/mor renkteki, içi çekirdekli ne olduğunu yine bilmediği bu sebze/meyveden bir ısırık alır ve aldığı gibi yere tükürmesi bir olur. satıcı sorar, "ne oldu beyim bu değil miymiş dün yediğin?" adam ağzındaki acı tatla satıcıya dönerek, " vallahi ne desem ki, dünden bugüne tadını kaçırıp, boyunu uzatmışsınız" der.

    edit: ek sözcük
hesabın var mı? giriş yap