• ortam mesajın kendisidir anlamına gelen cümle..yani gözü olan görür, anlar neler döndüğünü açıklamaya gerek yok demek istiyor
  • arif olan anlar
    (yoksa alim olan anlar miydi o)
  • marshall mc luhan'a ait bir teori
  • dunyada gelisen araclarin (oncelikle iletisim araclarinin) ilettigi mesajlardan daha ziyade dunyada oyle bir aracin varolmasinin insanlara ister istemez bir mesaj verdigini ve toplumun bu yuzden nasil degistigini anlatmaya calisan bir cumle.
    adam 1950lerde yazmis ama internetin kesfi ile daha da anlasilir ve kabul edilir olmus. keza adamin verdigi (ya da adamin elestirisiydi hatirlamiyorum) ornekler arasinda trenin amerikayi nasil degistirdigi, trenle kitanin bir yaninda obur yanina tasinan objelerin ulkeyi degistirmesi kadar, bu objelerin kitanin bir ucundan bir yanina artik tasinabilir oldugunun toplum tarafindan farkinda varilmasinin da ulkeyi ne kadar degistirdiginin onemi vardir.
  • kitabin ilk basiminda yayimci bir hata yapip "the medium is the massage" yazmis kitabin basligina ve daha sonra panik icinde marshall amcamizi arayip "boyle boyle bir hata oldu isterseniz duzeltelim" demis ama marshall tam tersi cok sevinerel yok hayir boyle kalsin demis. kaynayk neresi diye sorarsaniz adam zaten kanadaliymis ve kanadada yerel bir televizyonda bir programa ciktiginda anlatmis bu olayi.
  • dili inanılmaz zor olan bir kitap. bir kısmını türkçeye çevirmeye çalışmıştım da götüm çıkmıştı..

    "düşünce biliminde, unutulmamalıdır ki, hassas duygulardan kaynaklanan makul düşünüşlü açıklık meselelerindeki ısrar, adeta bir sis gibi, gerçeğin şaşırtıcılığını gizler. "

    vay anasını!
  • sonunda türkçeye çevrildi. ünsal oskay tarafından yaradanımız medya adıyla....
  • sağolsun otisabi sayesinde kültür hayatımıza yeniden katılan aforizmik.*
  • aynı zamanda dark angel ikinci sezon dokuzuncu bölümünün adı.
  • şu günlerde tekrar kendisiyle uğraştığım mcluhan'ın bu zımbırtısı, zizek'in freud'un rüya yorumlamasına ve lacan'ın icadını marx'a atfettiği "semptom" kavramına dair vurguladığı üzücü nokta ile paralel düşünülebilir. diye düşündüm. mesele rüyanın biçiminin "altında yatan" mesajı bulmak değildir, yani kendisini belirli bir formla dışa vuran mesajı, o formu yorumlayarak elde etmek değildir, biçimden yola çıkarak örtük içeriğe ulaşma arayışı değildir. mesele, mesajın, içeriğin, niçin kendisini bu biçimle dışa vurduğudur. daha doğrusu, rüyanın esası, örtük içeriği filan değildir, bu örtük içeriğin kendisini niçin bu biçimde ele verdiği, yani belirli bir biçimde tezahür ettiğidir. asıl sır içerikte değil, biçimdedir. marx'ın meta analizi için de aynı şekil geçerli. analizin konusu, biçimin gizlediği içerik değil, biçimin ta kendisidir. yani tehlikesiz belki; biçim içeriktir, araç mesajdır, at murattır, yeşillik de ottur. sonuçta herkesin şekline kimse karışamaz, marx bu şekıl giyinir, freud şu şekıl giyinir. nihayetinde, buradan ideolojiye, epistemolojiye yol olur, zizek mcluhan'dan ilham almış mıdır bilemem, ben aldım fakat mcluhan'ın özünde yavşağın biri olduğunu düşünüyorum açıkçası, lacan için de aynı fikirdeyim, modernden post, yavşaktan dost olmaz. her neyse. buraya not düşeyim dedim ki belki bir ara dönüp tekrar düşünürüm. haydi hayırlı işler.
hesabın var mı? giriş yap