• belli ki kafası karışmıştır.

    bir tarafta ulusal bir kimlik siyasetini ön plana alan ve milliyet hassasiyeti ve bu kimlik ile elde edilen hakların derdine düşen bir azınlık milliyetçisi, çakma özgürlükçü bir parti var.

    diğer tarafta ise toplumun tüm kesimlerinin ortak bir ulus bütünlüğü tarifine sığmayacağını ve emek ile sermayenin aynı ulusal dava için bir araya gelemeyeceğini savunan, etnik kimlik siyasetinin ya da bu doğrultudaki taleplerin halkların birincil derdi olan burjuvazi sömürüsünün önüne geçmemesi gerektiğini savunan bir parti var.

    tüm derdi belli etnik gruplar ve bu etnik kimliklerden doğan haklar olan kimseler sosyalizmin içinde olamazlar. olsa olsa azınlık milliyetçisi olurlar.
    oysa diğer tarafta beğenirsin beğenmezsin, türk, laz, kürt demeden, siyaseti ezen-ezilen, sermaye-emek ekseninde yürütmeye çalışan bir tkp gerçeği var.

    komunist değilim elbette ama, yine de dışarıdan bakan bir göz olarak türkiye'de sosyalist-komunist oyların adresini şaşırması çok tuhaf.
  • stalinist olmayan bir sosyalisttir. her sosyalistin "holodomor yalan yea." ya da "bu kuzey kore ne güzel ülke, yaşasın kim jong un başkan." diyecek hali yok tabi ki.
  • aydemir güler'in dikkat çektiği gibi, aslında kürt ulusalcısı'dır.

    http://www.cnnturk.com/…-ve-hdp-sol-bir-proje-degil
  • işçi partisi dururken tkp'ye oy veren sosyalist kadar enterasan değildir.
  • cumhuriyet kazanımı ^_^
  • (bkz: gizli akpli)
  • hdp ile tkp ittifak yapmadığı sürece hiçbirine oy vermeyecek olan sosyalisttir.

    sosyalizmin stalin lenin'i anlatıyor adlı kitaplarda değil toplumun dinamiği içerisinde saklı olduğunu bilir.
    "çark çekiç yukarı daha daha yukarı" slolganı etrafındaki nizami adım kortejlerden günümüze kalan tek şeyin devasa lider heykelleri olduğunu, sosyalist düşüncenin realiteye dönüşmesinin ancak siyasetin pragmatik gerçekliklerini manipüle etmekten geçtiğinin farkındadır. herkesin birbirini revizyonistlikle, oportunistlikle ve daha bir dolu 'istlikle suçladığı bir evrenden makarnaya oy verenlerin evrenine olan mesafeyi görür, bu mesafeyi kapatmayı hedeflemeyen siyasetlere şüpheyle bakar.

    sosyalist mücadelenin pek çok parkuru var. sokak mücadelesi ve teorik/söylemsel müdahale bunun yalnızca bir kısmı. hakkını verelim hem hdp hem tkp de bunu layıkıyla yapıyor. gezi direnişinde tkp'nin barikatlardaki mücadelesini kimse yadsıyamaz (hdp de zaten biraz bdp'nin burada sınıfta kalması nedeni ile ortaya çıktı). ancak iş sandığa geldiğinde bambaşka bir gerçeklik var. buradaki paradigmalar bambaşka. hem tkp, hem hdp hem de diğer tüm sol partiler sandıkta da varolmak istiyorlarsa koşulsuz birleşmeye ve hatta başka ittifaklar yapmaya mahkumlar. yoksa mücadeleyi sokaktan öteye taşımaları mümkün değil.

    ha bu arada siyasi pragmatizmini savunanlara sosyalist küfürler etmeden önce de bolşeviklerin tarihini okumakta fayda var.
  • beyaz türk komünisti yerine ezilen kürt milliyetçisine oy veren sosyalistir. milliyetçi olması önemli değildir zaten, ezildiğini iddia etmesi kafidir şehir sosyalistlerimize.
hesabın var mı? giriş yap