• öncelikle; (bkz: kitab-ı mukaddes/@nonserviamm)
    eski ahit'in bölümlerinden birisi.

    söz dinlemeyen halk

    1 rab, "vay haline bu dikbaşlı soyun!" diyor,

    "benim değil, kendi tasarılarını yerine getirip

    ruhuma aykırı anlaşmalar yaparak

    günah üstüne günah işliyorlar.

    2 bana danışmadan firavun'un koruması altına girmek,

    mısır'ın gölgesine sığınmak için oraya gidiyorlar.

    3 ne var ki, firavun'un koruması onlar için utanç,

    mısır'ın gölgesine sığınmaları onlar için rezillik olacak.

    4 önderleri soan'da olduğu,

    elçileri hanes'e ulaştığı halde,

    5 kendilerine yararı olmayan bir halk yüzünden hepsi utanacak.

    o halkın onlara ne yardımı ne de yararı olacak,

    ancak onları utandırıp rezil edecek."

    6 negev'deki hayvanlara ilişkin bildiri:

    "elçiler erkek ve dişi aslanların,

    engereklerin, uçan yılanların yaşadığı

    çetin ve sıkıntılı bir bölgeden geçerler.

    servetlerini eşeklerin sırtına,

    hazinelerini develerin hörgücüne yükleyip

    kendilerine hiç yararı olmayan halka taşırlar.

    7 mısır'ın yardımı boş ve yararsızdır,

    bu yüzden mısır'a 'haylaz rahav' adını verdim.

    8 "şimdi git, söylediğimi onların önünde

    bir levhaya yazıp kitaba geçir ki,

    gelecekte kalıcı bir tanık olsun.

    9 çünkü o asi bir halk, yalancı bir soy,

    rab'bin yasasını duymak istemeyen bir soydur.

    10 bilicilere, 'artık görüm görmeyin',

    görenlere, 'bizim için doğru şeyler görmeyin,

    bize güzel şeyler söyleyin, asılsız şeyler açıklayın' diyorlar,

    11 'yoldan çekilin, yolu açın,

    bizi israil'in kutsalı'yla yüzleştirmekten vazgeçin.'"

    12 bu nedenle israil'in kutsalı diyor ki:

    "madem bu bildiriyi reddettiniz,

    baskıya ve hileye güvenip dayandınız,

    13 bu suçunuz yüksek bir surda

    sırt veren çatlağa benziyor.

    böyle bir sur birdenbire yıkılıverir.

    14 o, toprak çömlek gibi parçalanacak.

    parçalanması öyle şiddetli olacak ki,

    ocaktan ateş almaya ya da sarnıçtan su çıkarmaya

    yetecek büyüklükte bir parça kalmayacak."

    15 rab yahve, israil'in kutsalı şöyle diyor:

    "bana dönüp huzur bulun, kurtulursunuz.

    kaygılanmayın, bana güvenin, güçlü olursunuz.

    ama bunu yapmak istemiyorsunuz.

    16 'hayır, atlara binip kaçarız' diyorsunuz,

    bu yüzden kaçmak zorunda kalacaksınız.

    'hızlı atlara bineriz' diyorsunuz,

    bu yüzden sizi kovalayanlar da hızlı olacak.

    17 bir kişinin tehdidiyle bin kişi kaçacak,

    beş kişinin tehdidiyle hepiniz kaçacaksınız;

    dağ başında bir gönder,

    tepede bir sancak gibi kalana dek kaçacaksınız.

    18 "yine de rab size lütfetmeyi özlemle bekliyor,

    size merhamet göstermek için harekete geçiyor.

    çünkü rab adil tanrı'dır.

    ne mutlu o'nu özlemle bekleyenlere!"

    rab halkını kutsayacak

    19 "ey yeruşalim'de oturan siyon halkı,

    artık ağlamayacaksın!

    feryat ettiğinde rab sana nasıl da lütfedecek!

    feryadını duyar duymaz sana yanıt verecek.

    20 rab ekmeği sıkıntıyla,

    suyu cefayla verse de,

    öğretmeniniz artık gizlenmeyecek,

    gözünüzle göreceksiniz onu.

    21 sağa ya da sola sapacağınız zaman,

    arkanızdan, 'yol budur, bu yoldan gidin'

    diyen sesini duyacaksınız.

    22 gümüş kaplı oyma putlarınızı,

    altın kaplama dökme putlarınızı

    'murdar' ilan edecek,

    kirli bir âdet bezi gibi atıp

    'defol' diyeceksiniz.

    23 rab toprağa ektiğiniz tohum için yağmur verecek,

    toprağın ürünü olan yiyecek bol ve zengin olacak,

    o gün sığırlarınız geniş otlaklarda otlanacak.

    24 toprağı işleyen öküzlerle eşekler

    kürekle, yabayla savrulmuş,

    tuzlanmış yem yiyecekler.

    25 kalelerin düştüğü o büyük kıyım günü

    her yüksek dağda, her yüce tepede

    akarsular olacak.

    26 rab halkının kırıklarını sardığı,

    vuruşuyla açtığı yaraları iyileştirdiği gün,

    ay güneş gibi parlayacak,

    güneş yedi kat, yedi günün toplam parlaklığı kadar parlak olacak.

    rab asur'u cezalandıracak

    27 bakın, rab kendisi uzaktan geliyor,

    kızgın öfkeyle kara bulut içinde.

    dudakları gazap dolu,

    dili her şeyi yiyip bitiren ateş sanki.

    28 soluğu adam boyuna dek yükselmiş taşkın ırmak gibi.

    ulusları elekten geçirecek, değersizleri ayıracak,

    halkların ağzına yoldan saptıran bir gem takacak.

    29 ama sizler bayram gecesini kutlar gibi

    ezgiler söyleyeceksiniz.

    rab'bin dağına, israil'in kayası'na

    kaval eşliğinde çıktığınız gibi

    içten sevineceksiniz.

    30 rab heybetli sesini işittirecek;

    kızgın öfkeyle, her şeyi yiyip bitiren ateş aleviyle,

    sağanak yağmurla, fırtına ve doluyla

    bileğinin gücünü gösterecek.

    31 asur rab'bin sesiyle dehşete düşecek,

    o'nun değneğiyle vurulacak.

    32 rab'bin terbiye değneğiyle onlara indirdiği her darbeye

    tef ve lir eşlik edecek.

    rab silahlarını savura savura onlarla savaşacak.

    33 tofet çoktan hazırlandı,

    evet, kral için hazırlandı.

    geniş ve yüksektir odun yığını,

    ateşi, odunu boldur.

    rab kızgın kükürt selini andıran

    soluğuyla tutuşturacak onu.
hesabın var mı? giriş yap