• 1.
    geleceğimiz bu tohumlarda.... neden mi? yurtdışı tohumlar ülkemize oynanmış şekilde gönderiliyor adeta kobay faresi gibi bizim üzerimizde denemeler yapılıyor. yurtdışı sağlık örgütlerine karşı yapılacak ne var diye soranlara bolca tohumlarımıza sahip çıkalım diyorum. geçen yaz aldığım biber ve patlıcan yerli olmayan tohumlardanmış birebir yaşayarak gözlemledim ki buna sahip çıkmazsak sonunda bizde o tohumlar gibi tek seferlik olacağız...sağlıklı yaşam süremeyeceğiz dostlar

    https://www.facebook.com/…/233035840181786/?fref=ts
  • “2018’de tüm tohumlar sertifikalı olacak”

    "her alanda olduğu gibi, tohumda, üretimde, toprak kullanımında da dışa bağımlı hale getirecek olan bu yasağa karşı çıkmalıdır.

    komşusuyla, köylüsüyle tohum takası yapan köylü bu yasağa karşı koymalıdır.

    tarlada ürünü çürüyen, borcunu ödeyemeyen, aracılardan şikayet eden köylü bu yasağa karşı koymalıdır.

    kendi tohumunu üreten, kendi ilacını yapan, doğal gübre kullanan üretici bu yasağa karşı çıkmalıdır.

    elindeki tohumları alınarak, tohum saklaması bile yasaklanacak olan üretici, geleceğine sahip çıkmalıdır."
  • banu avar'ın paylaşımı ile okunması gereken kaynak bilgilendirme

    yerel tohumlara can veren kadınlardan uygulamaya tepki
    muğla’nın fethiye ilçesinde 4 yıldır yerel tohumlarla ürün yetiştiren üreticileri destekleyen ve bu yönde etkinlikler düzenleyen cumhuriyet kadınları derneği (ckd)fethiye şubesi de tarım bakanlığı’nın bu uygulamasına tepki gösterdi. ckd fethiye şubesi üyesi ve yerel tohum gönüllüsü ebru oğuzhan yeter, alınan kararla birlikte pazarlarda görülen küçük üreticilerin zor durumda kalacağını belirterek, “getirilecek olan bu yasak, üreticiyi zor durumda bırakacak. bahçesinde, bostanında yerel tohumlarla ürettiği ürünlerini pazara getirip satamayacak. gençler tarımdan para kazanılamadığını gördükçe köyünden, toprağından uzaklaşmış. ancak emektar kadınlar hala çıkınlarında sakladıkları atalık tohumlara gözleri gibi bakıyorlar. yalnızca sertifikalı tohumlara verilecek olan destek, yerel tohumlar açısından geri dönüşü olmayan bir katliama neden olacağı gibi geleneklerimizi ve köy kültürümüzü de yok edecektir” görüşünü dile getirdi.

    ‘üretici de tüketici de geleceğine sahip çıkmalı’
    yanlış tarım uygulamaları, kimyasal gübreler ve bilinçsizce yapılan zararlı ilaçlama yöntemleri yüzünden besin değeri azalmış olan tarım ürünlerinden alınması gereken vitamin ve minerallerin de hızla değerini yitirdiğine dikkat çeken yeter, “yerel tohumları korumak ve çoğaltmak için büyük emek harcayan dernek, kurum ve kişiler örgütlenmeli ve küçük üreticiler bu yolla desteklenmelidir. devlet yerel tohum kullanan üreticiye destek vermeyecekse, bilinçli tüketiciler buna karşı çıkmalı, bu konuda çiftçiye destek olmalıdır. çiftçiyi küresel şirketlere mecbur eden bu sistem, tohumun yanında ilaç ve gübresini de satacak, çeşitli hastalıkları da yanında katkı payı olarak verecektir. durum bu kadar vahimdir. ürünü tarlada çürüyen, borcunu ödeyemeyen, aracılardan şikâyet eden üreticiler bu uygulamaya karşı çıkmalıdır. kendi tohumuyla üretim yapan, kendi doğal ilaç ve gübresini yapan üretici geleceğine sahip çıkmalıdır. bizim görevimiz ise üreticilerin yanında olmak. tarımın, ulusal ekonominin temeli olduğu gerçeğini unutmadan yerel tohumlarımızı yaşatmak her yurttaşın öncelikli ödevi olmalıdır” diye konuştu.
  • facebook'ta grubu vardır. türkiye'nin her bölgesinden insanların tohum takası yaptığı tecrübelerini paylaştığı bir topluluktur. organik tarımı sevmezler, organik tarımı savunanı da sevmezler, savunan olursa dışlarlar tü kaka derler, söz hakkı vermezler, tohum takasının daha verimli olduğunu anlatıp ikna etmeye bile çalışmazlar. bizim gibi düşünmüyorsa bizden değil kafası yani. bildiğin balık baştan kokmuş.
hesabın var mı? giriş yap