• muse'un tartışmasız en iyi albümü. new born'da olsaymış tam best of olurmuş.
  • quo vadis'in absolution'i melodi, riff ve soz acisindan yardirmis bir metal parcasidir. quo vadis'in en sevdigim parcalarindan biridir.
  • yönetmen:
    anthony page

    senarist:
    anthony shaffer

    oyuncular:
    richard burton ,dominic guard ,david bradley ,billy connolly ,andrew keir ,willoughby gray ,preston lockwood ,james ottaway ,brook williams ,jon plowman ,robin soans ,trevor martin ,sharon duce ,brian glover ,dan meaden ,hilary mason ,hilda fenemore ,robert addie ,kevin hart ,philip leake ,michael crompton ,andrew boxer ,richard willis ,michael parkhouse ,richard kates ,martyn hesford ,clive gehle ,charles rigby ,michael bell ,martin stringer ,francis fry ,julian firth ,tim short ,michael munn .

    --- spoiler ---
    psikolojik açılımları hayli güçlü bir film olan absolution, katolik bir yatılı okulda yaşanan gerilim yüklü olayları anlatıyor. kötü niyetli bir öğrencisinin hazırladığı şeytani planlar sonucu tüm psikolojik dengesini yitiren ve sonu cinayete dek varacak bazı eylemlere zorlanan rahip goddard’ın öyküsü son derece etkileyici bir sinema diliyle aktarılmış. ben izlediğim zaman çok etkilenmiştim. ki bence bu film için, hristiyanlıkta var olan günah çıkarma eylemine inceden inceye bir eleştiri yapılmıştır desek yalan söylemiş olmayız.
    --- spoiler ---
  • filmlerden aşinayızdır kilisede iki odalı bir yapıya girer günahının affedilmesini isteyen kişi ve pedere günahını açar, ondan "absolution" ister.
  • origin of symmetry kadar taş bir albüm.bir grubun zirvesi ancak böyle bir albümle devam ettirilebilirdi.
  • günlük dilde "günah çıkarma, affedilme"; hukukî dilde ise "ibra" anlamlarını taşıyan ingilizce kelime.
  • şu günlerde şahsıma yıllanmış şarap tadı veren enfes musealbümü. dün akşamdan beri sanki her sözünü her notasını ezberlemek için tekrar tekrar dinliyorum. ilk ne zaman ve nerede dinlediğimi hatırlamıyorum ama (bkz: blackout) u dinlerken eskisi kadar dibe battığımı hissetmiyorum ama hala bir parça tekinsizlik aşılıyor. (bkz: hysteria) ise hatırladığım gibi şahane.
  • albüm çıkalı 13 yıl olduğunu hayretle fark ettim bugün dinlerken, bunca yıldır sıkılmadan dinliyorum demek ki.

    time is running out, stockholm syndrome, butterflies and hurricanes, blackout, falling away with you, the small print..albümdeki şarkıların istisnasız hepsini seviyorum. şarkıların içinde birden beliren piyanoyla kontrast fırtınalar, senfonik dokunuşlar, harika düzenlemeler..

    albümün belki en güzel yanı şu, içinde her duygu var. aşk, nefret, hüzün, gurur, pişmanlık, arzu, öfke, sitem, korku..şarkıdan şarkıya geçerken duygusal sıçramalar yaşatıyor insana.
    sırf bu yüzden bile bir 13 yıl daha keyifle dinleyebilirim bu albümü.
  • en sevdiğim muse albümüdür. canım sıkıldığında, yolculukta falan açarım en baştan albümü bir tur dinler kendime gelirim. hala da sıkılmadım, bir kere bir şarkıyı geçmişliğim olmadı.
hesabın var mı? giriş yap