• adana'nin merkez seyhan ilcesi ye$iloba mahallesinde bulunmakta olan genelev. *

    gectigimiz sene icerisinde burada iken kalp krizi gecirerek hayatini kaybeden 72 ya$indaki vatanda$imiz sayesinde adini daha bi duyduk, ettik.
  • fıkra ya da fıkra gibi bir adana genelevi olayı:

    "adana genelevi onunde taksicilik yapan amcayi
    mahallenin yeni yetmeleri kandiriyorlar, yalvar yakar edip ve bir kac sise de raki hediye edince yaslari tutmayan genc grubunu geneleve sokmaya calisiyor taksici. kapida aksi mi aksi bir de bekci olunca isler epey zorlasiyor, yine raki
    hediyeleri, yine yalvarmalar... bekci razi oluyor ve
    kurban bayrami sabahi getir gencleri diyor.
    gencler hevesli, bunca yildir duyduklari mekani
    gorecekler vs. (ote tarafini da siz tahmin edin).
    sabah namaz sonrasi taksici bunlari genelevin
    kapisinda birakiyor. kapida bir kuyruk ki sormayin
    gitsin.

    gencler taksiden inip, bekci ile bir selamlasip siraya girmeden kut giriyorlar kapidan iceri. uyruktakiler homurdaniyor, sesi yuksek
    cikanlar itiraz ediyor. "olur mu ya boyle, hem sira
    bekletmedin, hem de yasi tutmaz gencleri aldin" diye bekciye ver yansin...

    bizim bekci de zaten aksi, basliyor bagirmaya:
    ''bunlar or...spu cocuklari. bayram sabahi analarinin elini opmeye geldiler. size ne ulan!...''
  • yanyana 2 binadan oluşan, güzellerinin sol taraftaki binada çalıştığı tesis.
  • super girgir samata bir gezi sonrasi 5 arkadas ayagimizda sandaletler kafalarda sapkalar ve sortlarimizla fethettigimiz mekandir. mekanin dis ortamina baktigimizda valet sistemli park yeri dikkat cekmekte. iceriye girerken aranmamamiza da anlam veremedik. cografi koordinatlar acisindan kamyon soforlerinin kesistigi noktalardan birine temas etmisiz ki park yerinde bircok sebze ve bilumum harfiyat tasiyan kamyon gormek kismet olmustu.

    mekan bir iki sokak seklinde bolunmus ikiser katli apartmanlardan olusuyor. kilik kiyafet yonetmeliklerine nanik yapan super kiyafetlerimizle aldigimiz "bu ne lan?" bakisini tirsak adimlarla devam ettirmek suretiyle evleri seyre koyulduk. gordugumuz evlerin birinin onundeki hiper kalabaliga bakilirsa buranin epey populer oldugunu dusunerek kalabaligin icine katildik.

    market segmentation adli kavrami iyi cozmus kerhane yoneticileri, her turlu pazar nicheinden pay kapabilmek icin, cesitlilik ilkesini kendisine siar edinmis. yanyana dizilen 5 farkli kiyafetteki bayanimiz, farkli segmentlerdeki farkli fantezilere hitap etmek uzere sirasiyla, hemsire, koylu kizi(salvar-basortu kombinasyonu), liseli vardi ya ooo liseli, hayat kadini, ve yine hayat kadini karakterine burunmus satis temsilcileri hazir bulunuyor idi. ilgili duran ve satin alma konusunda istekli gorulen kisilere karsi el kol ve meme hareketleri basta olmak uzere, buyrun dukkan senin mesaji aynen verilmisti. bu konuda tuketicinin gozune ve cukune hos gorunen temsilcilerimiz buyrun aile salonumuz ust kattadir hareketiyle iceri birer birer davet edildiler.

    bosta kalan temsilciler ise bos durmuyor gene pull-demand egrisinin gerektirdigi olmazsa olmaz olarak talebi kizistirmak ugruna is arkadaslariyla samimi yer hareketlerine girisiyorlardi. yer hareketlerinin iyi bir pazarlama stratejisi olduguna kanaat getiren kadin saticisi abimiz diger temsilcileri sadece onlarin anladigi bir dilden goz hareketleriyle hemen siralarinin geldiginin haberini veriyordu. isletmede perfection bu olmaliydi. talebin kalan kismi bu janjanli paket ve sunumun korkusundan pahali olduguna kanaat getirip bizimle beraber zurafa sokagin adana subesinden diger acilimlara yelken aciyordu.

    bir arkadas anlatmisti derken cikmadan once son evin onundeki basortulu kopek neydi yillar sonra hala anlamis degilim.
  • nam-ı diğer demirkapı.
  • okuldaki adanalı arkadaşımdan bol bol dinlediğim genelev. içinde 10-15 liraya çalışan 70 yaş ve üstü bayanların baya bir ilgi gördüğünü duyunca oldukça şaşırmıştım, üzülmüştüm. ayrıca biz burada canımız sıkılınca çıkıp bir sahil turu yaparken adana insanının canı sıkılınca arkadaşlarıyla gidip genelevi gezmesi de baya bir ilginç gelmişti doğrusu.
  • can nadir nadirler'in 'anılarda adana' isimli kitabında adana eski genelevi hakkında anlattığı parafa sahip pezevenk devlet organı parçası.

    alimünif caddesi'nin vakıflar çarşısı yanından ve yağ cami'nin oradan iki tane girişi olan çıkmaz bir sokaktan ibaret olan eski genelev aynı zamanda umumhane, kerhane ve taşçıkan olarak da bilinmektedir. burada çalışan kadınlarla evlenenler de olur, mahallede kadınlar birisi hakkında dedikodu yaparken lafı geldiğinde, "anam taşçıkan'dan bir kadınla evlenmiş", derlerdi.

    genelevin kalın saçtan enikli bir kapısı ve kapıda bir polis, bir bekçi ve de bir askeri inzibat beklemekteydi. 18 yaşından küçük olanların girmesi yasak olan genelev içerisinde iki sıra halinde evler, çıkmaz sokağın sonuna kadar dizili olup, bu evlerde çalışan kadınlar sınıflara ayrılmaktaydı.

    1. sınıf, 2. sınıf, 3. sınıf...
    her sınıfın kendine has evleri ve müşterileri bulunmakta, birinci sınıfta genç ve güzel kadınlar, ikinci sınıfta orta yaşlılar, üçüncü sınıf ise orta yaşın üzerinde ve çirkin kadınlardan oluşmaktaydı.
    genelevlerde ayrıca dost günleri de olur, o günlerde dostu olan kadınlar çalışmaz ve dostalarını ağırlarlar. kadının dostuna ait giysilerinin olduğu bir elbise dolabı odanın köşesinde yer alır ve genellikle çalışan kadın, dostunun tüm ihtiyaçlarını temin etmekte ve kazandığı paranın bir kısmını da dostuna vermekteydi.
    dost tututal erkekler hiçbir iş yapmaz, ekseriye boyunları beyaz kaşkollu, paltolu, bıyıklı ve saçları biryantinli olur, kaldırımda yürürken tiplerinden az çok anlaşılırdı. külhanbeylerden ve kabadayılardan oluşurdu. dostu olan kadınlar bir nevi dıstlarının himayesi altında olur, onların tarafından korunurlardı.

    bazen orada çalışan kadınlar isim yapar, gençlerin arasında sohbet konusu olurdu. albayın kızı leyla'nın çok iyi muamele yaptığından müşterisi çok, bekleyen sırası uzun olurdu. albayın kızı denmesinin sebebi albayın beslemesi olduğundan dolayıdır. sarı leman'da bir o kadar ünlüdür.

    genelevden çıkanlar sokak girişinde bulunan seyyar tatlıcıdan tatlı yiyerek kayıplarını telafi ederlerdi.
    burada çalışan kadınların bir kısmı kültürlü ve kader kurbanı insanlardı. dürüst, kalben temiz, mecbur kaldıkları için bu işi yapan, memleketteki ailesine, okuyan çocuğuna para gönderen kadınlar olup tanınmamak için takma ad kullanırlardı.
  • (bkz: mama nurettin)
  • emekçi emekçiyi siker mi lan? hadi yeltendin diyelim, rezil etmek de nedir? marx'in kemiklerini sizlattiniz
hesabın var mı? giriş yap