ahmet ertegün
-
akşam gazetesi'nde çıkan bir haberde ne derece önemli bir kişi olduğu bir kez daha vurgulanmış. "1930’larda abd’de kölelik vardı, siyahlar otobüste arkada oturuyordu. fakat ertegün ailesi washington büyükelçiliği’ndeki caz partileriyle ilk defa sınırları kaldırdı"... bu sözler müzik tarihçisi john hasse’e ait.
http://www.aksam.com.tr/…ga-caz-savasi/haber-225510 -
amerikan müzik sanatı ve sanayiine yarım yüzyıldır damgasını vuran ahmet ertegün, 31 temmuz 1923 yılında diplomat münir nurettin ertegün ve hayrunisa rüstem’in ikinci oğlu olarak istanbul’da dünyaya geldi. isviçre, paris ve ingiltere’de görevlerde bulunan babasının -ertegün 12 yaşındayken- washington’a türkiye büyükelçisi olarak atanmasıyla birlikte amerika’ya taşındılar. müzisyen olan annesi hayrunisa rüstem sayesinde küçük yaştan itibaren müzikle ilgilendi. annesi ona 14 yaşındayken cootie williams’ın “west and blues” albümünü ve onu çalabileceği bir plak makinası aldı. ertegün, plakta müzik çalarken, kendi yazdığı sözleri mikrofona okuyor ve bunları kaydediyordu. sonra hazırladığı bu plakları ailesine dinletmeye başladı. ahmet ertegün, küçükken kendine model olarak babasını ve ağabeyini seçmişti. bunlar, ertegün’ün hayatında en büyük etkisi olan babası ve ağabeyi idi. babası, 1920’li yıllardan itibaren atatürk’ün hukuk müşavirliğini yapmıştı. savaş döneminde, babası, atatürk’ün çevresinde lisan bilen tek kişi olduğu için, atatürk nutuk verdiği zaman tercümanlık yapardı. 1934 senesinde washington’a tayin edildi ve on sene orada büyükelçilik yaptı. babası, roosevelt’in de çok yakın arkadaşıydı. 1944’te kalp krizinden öldüğü gece annesini görmeye ilk gelen kişi, roosevelt’in karısı eleanor roosevelt’ti. önce arlington ulusal mezarlığına gömülen, ikinci dünya savaşı sonrası türkiye’ye getirilen münir nurettin ertegün, türkiye ve amerika arasındaki ilk güçlü ilişkileri yaratmıştır. bir diğer öğretmeni de, onu blues ve caz müziğinin ustalarıyla tanıştıran ağabeyi nesuhi ertegün oldu. nesuhi ertegün, 26 kasım1917 yılında doğdu. çok gençken fransa’nın yüksek entelektüel hayatına giren ağabeyi nesuhi, paris’te sorbonne’da tahsil gördü. o günlerde paris’te yaşayan türk entelektüeller arasında abidin dino ve fikret mualla, ağabey ertegün’ün çok yakın dostlarıydı. sadece müziğe değil, sanat, resim ve heykele de çok meraklıydı. amerika’da zencilerle beyazların ayrı yaşadıkları dönemlerde fransa’ya kaçan zenci cazcılar arasında coleman hawkins, benny carter, bill coleman gibi isimler vardı ve bu isimler nesuhi ertegün’ün dostlarıydı. ağabeyi ile birlikte caz dinlemeye giden ahmet ertegün'de bu müzik çok büyük bir heyecan yarattı ve amerika’ya döndüğünde plak toplamaya başladı. ağabeyi ile birlikte topladıkları 15-20 bin plaklık koleksiyonları ile zamanla tanınmaya başladılar. st. john’s üniversitesi’nde felsefe eğitimi gören ahmet ertegün, 21 yaşında iken babası münir bey vefat edince annesi hayrünnisa ertegün ile üç kardeşin ortancası olan selma (göksel), türkiye’ye döndüler. 21 yaşındaki ahmet bey ile ağabeyi nasuhi ertegün, amerika’da kalarak müzik dünyasının zirvesine doğru uzanan yolculuğuna devam etti. iki kardeş birlikte atlantik müzik’i kurdular. 1947’de atlantic records albümlerini çıkarmaya başladı. ilk olarak atlantik müzik stüdyolarında 21 kasım 1947’de harlemaies’in “the rose of the rio grande” albümü kaydedildi. 1949 yılının nisan ayında çıkarılan stick mcghee’in “drinkin’ wine sop-dee-o-dee” albümü, 1 milyondan fazla satışı ile atlantis’in ilk hiti oldu. 1955 yılında elvis presley’e kontrat imzalaması için 25 bin dolar teklif edildi, ancak kontrat rca’ya satıldı. ray charles, aretha franklin, the modern jazz quartet, bobby darin gibi isimlere kasetler yapan ertegün, the rolling stones, led zeppelin, cream, genesis gibi isimleri de üne kavuşturdu. craig david, phil collins, jewel, metallica, james blunt gibi başarılı müzisyenleri bünyesinde bulunduran şirket, kısa zamanda dünyanın en önemli plak şirketlerinden biri haline geldi. new york’ta 10 bin dolar borçla kurulan küçük bir plak şirketinin bir dünya devi olacağını kimse tahmin edemezdi. ismini okyanustan alan müzik endüstrisi devi atlantic records’un şu an yaklaşık 155 tane sanatçısı var. ertegün, amerikalı ünlü caz yorumcusu ray charles’ın 1952-1959 yılları arasında seslendirdiği kayıtlardan derlenen “pure genius the complete atlantic recordings” adlı kolleksiyonun yapımcısı olarak, “en iyi tarihi albüm” kategorisinde grammy müzik ödüllerine aday gösterildi. daha önce 3 farklı alanda grammy ödülü kazanmış olan ertegün, 2006 grammy ödül töreni’nde “icon” adı verilen onur ödülü’ne layık görüldü. bu ödül, müzik dünyasına emeği geçen kişiler için ilk kez verilmeye başlandı. cumhuriyetle yaşıt olan ertegün, yaşamının büyük kısmını türkiye dışında geçirmesine rağmen, hep türkiye’nin tanıtımı için çalıştı. hem türkiye’ye amerika’dan yatırım getirmek, hem de türkiye’ye yatırım yapmak isteyenlere yardımcı olan ertegün, medyada da büyük işlere imza attı. “rock and roll hall of fame müzesi”nin kurucusu ahmet ertegün, aynı zamanda, amerika birleşik devletleri’ndeki türk cemiyetinin de en önde gelen isimlerindendi. amerika’ya avrupa futbolunu ilk getiren kişi olan ertegün, 70’li yıllarda new york cosmos takımını kurdu. maradona’yı almak istediğinde, maradona henüz 17 yaşındaydı. lig büyüdükçe daha iyi oyuncuları getirdi ve 1975’te pele’yi aldı. 1961 yılında evlendiği, en az kendisi kadar alanında ünlü romanya asıllı dekoratör mica ertegün ile sağlığında, her yıl türkiye’ye gelerek bodrum’daki yazlığında yorgunluğunu gideren ertegün, türkiye’nin gönüllü kültür elçisi olarak ülkemizi farklı platformlarda temsil etmiştir. ahmet ertegün’ün the carlyle oteli’nde, başbakan recep tayyip erdoğan’ın onuruna verdiği iftar yemeğinde abd’li işadamları ve basın mensuplarının yanı sıra, ünlü kalp cerrahı dr. mehmet öz, abd’li ünlü aktör robert de niro ve new york’un eski belediye başkanı rudy guiliani de yer almıştı.
kaynak: ntvmsnbc.com -
bu kadar güçlü bir insan kendi ülkesinden birini neden dünya starı yapmadı hep merak etmişimdir.
-
rock and roll hall of fame'de neil young kendisine defalarca teşekkür etmektedir. ilgili bölüm 06.40'tan sonra izlenebilir.
http://www.youtube.com/watch?v=cmmt6jn5pqc -
hayat hikayesi enteresan derecede ilgimi çeken kişi olmuştur. gözümde tam manasıyla müzik adamıdır. takdir edilesidir.
-
son sultan'ın sonları yaklaşırken insan kitap hiç birmesin istiyo...
-
bizde genellikle "önemli müzik adamı" olarak tanınsa da, aslında dünyada müzik tarihinin "gelmiş geçmiş en büyük plak yapımcısı" olarak kabul görür. daha büyüğü olmamıştır.
-
mükemmel bir insanmış. öldüğü gün gazetede okuduğumda "hadi ya" der gibi bi tepki vermiştim. şu an ray izliyorum ve hayatım boyunca quincy jones'tan başka sevecek bir insan daha buldum. belki kendi mallığımdan araştırmadım etmedim, fakat ahmet ertegün gibi bir adam dünyaya muhtemelen bir kez geldi ve bir daha gelmeyecek. bu filmi de zamanında izlemediğim için allah belamı versin bence. sevgiler.
-
hakkında
"neden ülkesine büyük grupları getirmemiş"
"neden müzik vakıfları kurmamış"
"beni ölümü çok da etkilemedi" ve benzeri tepkilerin görülmesini ne kadar doğal karşılıyorsam, kendisinin de bunları yapmamış olmasını o kadar doğal karşılıyorum.
zira bu ülkenin son 50 - 60 yılında o kadar derinlikli, sanata, müziğe gereken önemi veren devlet adamlarımız olagelmiştir ki bu tip girişimleri her zaman destekler ve çin işkencesi gibi bürokratik engeller ya da olmadık vergiler çıkarmazlar.
zira bu ülkenin o kadar incelikli, o kadar sanat aşığı bir halkı vardır ki gerçek sanatı ve sanatçıyı hep el üstünde tutar, gereken saygıyı gösterirler.
öyle bilinçli ebeveynlerimiz vardır ki çocuklarının yetişmesinde tek tip müziği değil farklı müzik türlerini dinleyebilmeleri için gerekli ortamı sağlayarak onların seçimlerine en demokrat bir şekilde saygı gösterirler.
öyle eğitimli ve duygusal bir gençliğimiz vardır ki, müziği hayatının bir vazgeçilmezi olarak algılar ve gerçeği arayışında kitaplarla birlikte önemli bir araç olarak görür.
evet gerçekten insanın inanası gelmiyor neden bu kadar önemli bir müzik adamı kendi ülkesinde bu kadar olumlu ve müzik aşığı bir ortam varken neden ışığını biraz da ülkesine yansıtmamış... -
kendisi yaptığı işleri ile ufuk çizgisi gibi hayatları baştan aşağıya etkilemiş yegane kişidir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap