• dayımla aramda gecen diaolog
    d-ne iş yapıyorsun şimdi
    gnl rkn-ithalat ihracat gümrük vs
    d- indiregandi yani !!
    gnl rkn -yani !!!????
  • anlatmaya çalışılan akrabanın bilgi birikim ve genel kültürüyle doğru orantılı olarak anlatım zorluğu değişen mesleklerdir. öyle ki, en kolay anlaşılacağı tahmin edilen meslekler bile bazen çok zor olabilmektedir.örnek vermek gerekirse:

    uzak akraba - ne okuyodun evladım sen?
    dgnnzy - sinema - tv
    u.a - iyi iyi ünlü olursun dizilerde oynarsın
    dgnnzy - yok şimdi tam olarak öyle değil aslında biz daha çok..... (iç ses - hay mnyskym)

    amca - oğlum sen televizyon okuyodun dimi???
    bir arkadaş - evet amca
    amca - bizim televizyon karlı göstermeye başladı bi tamir ediversene (iç ses - oha)
  • - mezun olunca ne olacaksın ?
    + hungarolog ünvanı alıcam ama bölümümle ilgili bişey yapmayı düşünmüyorum.
    - aa niye ki? ne güzel hastanelerde iş bulursun işte, kıymetini bil kızım.
    + ?!!?
  • eğitim teknoloğu da söylenmesi zor bir meslektir.
    ama beterin beteri var. eğitim teknologluğunu bırakıp okula döndünüz ve bambaşka bir alanda yükseklisans yaptınız, hızınızı alamayıp doktoraya devam ediyorsunuz diyelim...
    cognitive scientist!!! nasıl söyleyeyim ben bunun türkçesini, ben bile bilmiyorum ki! bilişsel bilim insanı mı olacağım ne olacağım ben?
    şimdilik araştırma görevlisi deyip kurtarıyorum da mezun olunca ne olacak hadi bakalım.

    9 yıl sonra gelen edit: computational linguist oldum... gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum. programcı desen değilim, bilgisayar mühendisi hiç değilim. yani dilbilimci desem yalan değil de dilbilim de okumadım tam olarak. off nereden buluyorum ben bu meslekleri ya?
  • -şimdi sen ne iş yapıyosun evladım?
    -söylemesi zor be teyzeciğim.
    -aa niye ayol?
    -aktörüm ben.
    -ee ne güzelmiş işte, dizilerde de oynuyo musun yavrum?
    -yok teyzecim, ben daha çok konusuz yapımlarda yer alıyorum.
  • - ne okuyodun sen çevre mühendisliği miydi?
    -yok şehir ve bölge planlama
    - haaa planlama(bilmiş gibi davrandı ama blöf)
    ne iş yapıyorsunuz evladım siz, bitirince nerde çalışcan(bilse bunları sormazdı heralde)
    -:s
  • teyze oğlu: sen şimdi hemşire oldun di mi?
    ben: evet oldum.
    teyze oğlu: peki hala ne okuyon ki? oku oku bitmedi senin okul. bak x'e senden sonra başladı ingilizce öğretmeni oldu çalışıyor. sen hala oku bakalım..
    ben: e ama ben yüksek lisans yaptım... şimdi de doktora yapıyorum
    teyze oğlu: doktor mu olcan yani şimdi? e sen hemşire değil miydin? kızım bu kadar okucaktın baştan doktor olsaydın keşke...
    ya da
    başka bir akraba: sen şimdi napıyon? üniversitede hocalık mı yapıyon?
    ben: hı hı...
    başka bir akraba: hangi bölümde çalışıyon hastanede peki?
    ben: hastanede değilim ben, okuldayım
    başka bir akraba: ee sen hemşire değil misin?
    ben: ....... (başlarsınız bıkıp usanmadan hemşire öğrencileri eğittiğinizi, onlarla kliniğe staja gittiğinizi, ders anlattığınızı vs... açıklamaya. ha anlar mı karşı taraf anlamaz ama olsun der devam edersiniz)

    böyle devam eder gider... lakin doktoralı hemşire olmayı, akademisyen olmayı ve sürekli okuma modunda olmayı anlatmak zordur.
  • -ne okuyorsun sen şimdi tam olarak evladım?
    -felsefe babaanneciğim.
    -o ne ola ki?! (kadıncağız şok içinde suratıma bakmaktadır)
    -biz de 4 senedir bunun ne olduğunu sorguluyoruz ama hala bir cevap bulamadık...

    neticede söylemesi zordur, açıklaması daha da zordur, bu sebeple edebiyat fakültesi diyip geçilir.
  • -halam ne iş yapıyosun sen havalimanında?
    -occ'de çalışıyorum.
    -nasıl?
    -operasyon kontrol merkezi halacığım.
    -yani tam olarak ne yapıyorsun?
    -operasyonu koordine ediyoruz.
    -hee tamam ona buna talimat veriyorsunuz yani?
    -tam olarak öyle değil aslında.
    -aman neyse ne işte!uçakları kaldırıp indiriyorsunuz!

    son cümle itibariyle açıklama faslı biter ve söylenecek tüm sözler sineye çekilir.
hesabın var mı? giriş yap