• ingilizlerin "kızını dövmeyen dizin döver" ata sözünü dillerinde barındırmadığını gösteren film.
  • çıktığında, adından o kadar bahsedildiği için bildiğin heyecanla alıp izlediğim ama hiçbir olayı olmayan film.

    konu çok basit. e olabilir, basit konular öyle işlenir ki sanki sihirli bir değnek değmiş gibi bir şaheser çıkabilir ortaya. ama bu filmin gittiği bir yer de yok. ee dedim ben film bitince. boş ve gereksiz buldum. ona harcanan paralara yandım. üstelik dönem filmi. masrafı da çok olur.

    film filmdir. izledim diye pişman olmadım şimdiye dek bir filmi. ama bu filmi (üstelik birçok insan gibi feci bir 60'lar tutkunu olmama rağmen) izlediğime gerçekten pişman oldum. zaman kaybı, üzülerek söylüyorum bunu. ayrıca da türk filmlerine bayılan bir insanım. o bile kurtarmadı.

    iyi birkaç kelam edeyim. carey mulligan çok güzel. baya baya çok güzel. ama oyunculuğuyla ilgili öyle şahane şeyler de düşünmedim izlerken. kalas değil muhakkak ama ekstra da bir hali yok. peter sarsgaard'ıysa evvelden beri severim. işte bir de n'olursa olsun 60'lar izliyor insan. bakayım, bu kadar.
  • çok şaşırmıştım bu film bittiğinde. "bu mu yani? bitti mi şimdi?" diye de sorduğumu hatırlıyorum kendi kendime.

    başrolünü üstlenen carey mulligan yakın çekim sahnelerde 16 değil de 36 deseler çok rahat inanırdım.

    yani 16 yaşındaki bir kız seçimi için sadece tam olgunlaşmamış fiziği elverişliydi o kadar, yüzü apaçık "20'li yaşlarımdayım ben" diye bağırıyordu.
  • aklı bir karış havada, muhafazakar ama basiretsiz ailesinin kendi adına çizdiği geleceğin kölesi olmuş kızın tuhaf serüveni.

    --- spoiler ---
    azıcık ilgi ve şaaşalı bir hayatın başını döndürmesiyle dünyası şaşmış kızımız, götünü ucu ucuna topluyor ki... bu da türk kızlarının flmden ibret almasını engelliyor. keşke sonu daha acı bağlansaydı!
    --- spoiler ---
  • hep erteleyip durduğum ve sonunda izlediğim filmlerden biri, çok şey kaçırmadınız belki ama oyuncular işin içine girince kesinlikle izlenmesi gereken filmlerden..filmin ortasında annem gibi 'a-ha! aynısı öyle bir geçer zaman ki de ki aylin'in başına da gelecek' demeden duramadım, buradan da anlaşılacağı üzere eski türk filmleri mantığında, mekanların güzelliği ile çok ayrı bir güzellikte, sonuç olarakta 'hoppp aferim' denecek kadar sade bir film..bir de oscarda adaylık olmuş falan şaşırmadan edemedim, ha bir de böyle kolunuz çenenizde izlediğiniz zaman filmi, yaklaşık 2 saat sonunda, gene aynı şekilde kalkıyorsunuz yerinizden, kısaca gayet sürükleyici bir roman, pardon film.
  • imdb'de 7.5 notunu gördükten sonra hazır hali* elimde bulunduğundan ötürü izledim. tam filmi itin götüne sokmak üzereydim ki (bkz: #19847910) (bkz: #20587425) benden önce yazılmış çizilmiş anladınız siz. yaşadığım hayal kırıklığını yıllar yılı yeşilçam dizileri izleyerek geçirmeme bağlıyorum başka birşey olamaz. hani bu senaryo bir ingilize ilginç gelebilir ama bana gelmiyor arkadaş. son derece sıkıcı, sonunda aptal saptal ders vermeye çalışmış bir film.

    4.5/10
  • muz sahnesi açıkça david'in iyi bir nane olmadığını daha önce bu yollardan defalarca geçtiğini gösteriyor. adam deneyimli sübyancı. ailenin kızın okumasındaki ısrarı okuyup zengin koca bulması için olduğundan david'e balıklama atlıyorlar. zira oksfordsuz da zengin koca bulabilmiştir jenny.
    mesele yaşanan ışıltılı hayat değil bu hayatın sana verilmiş olmasıdır. ayağının altından çektilermi halıyı yapışır kalırsın yere. çünkü o halının sahibi sen değilsin.

    işte bu yüzden kadınlar eğitim görmelidir.
  • kesinlikle yavan bir konuya sahip film. ancak gerek görüntü yönetmeni sayesinde yaşatılan 60'lar modu gerekse ingiliz hayat tarzının kısmi gösterisi için seyredilmesinde yarar vardır. ancak bu nedenler bile bu filmin oscar adayı olmasını açıklayamaz. sanırım ingiliz film endüstrisi sıkı bir çalışmayla oscara aday göstermeyi başarmış.

    --- yüksek derecede spoiler içermektedir ---

    film boyunca insan "başka ne olacaktı ya" demekten kendini alamıyor. küçük kızımız zeki olmasına rağmen eğlenceyi tattıktan sonra her türlü haltı yiyor, ailesinden de destek görünce yakışıklı adamla beraber gelecek hayaline dalıyor ve evlenme teklifini almasıyla beraber okulu falan bırakıyor. bu arada filmde geçen diyaloglar da mükemmel. vurgulamak lazım bir yerde. sonra adam evli çıkıyor falan filan.

    film hayatın, eğitimin ne kadar sıkıcı ama bir o kadar da gerekli olduğu üzerine mükemmel bir temaya sahip. nitekim kızımızı kurtaran da yine bir eğitimci. görüldüğü gibi hayatımızı şekillendiren küçük başlangıçların bir kısmı aldığımız eğitimden geliyor. ancak bu konu herkesin bildiği bir mesele olmasından mütevellit işleniş bakımından yavan kalıyor. kendini sadece klas bir film ama sadece hoş bir seyirlik olarak sinema tarihine taşıyor.

    --- yüksek derecede spoiler içermektedir ---
  • cok guzel baslayan, muzikleri cok guzel olan, pastel renkli bi film. cok uzerinde durmadan izlenirse gayet keyif alinabilir ustelik.
  • gostermistir ki, populer olmayan bir film sozlukte yuz kisinin yuzu tarafindan da begenilmemisse, kotudur... hani yuzde on begendiyse bir seyler cikabilir ama zor... fakat bu tarz bir filme kimse guzel diyemiyorsa uzerinde zaman harcamamak lazim... ben ettim, siz etmeyin!
hesabın var mı? giriş yap