• bir pazar sabahı mahallenizin parkında yürüyüş yapıyorsunuz.yanınızda çalıştığınız yerden bir arkadaşınız var.akıllı uslu yürüyüşünüzü yaparken , adamın biri yanınıza yaklaşıp bir fotoğrafınızı çekmenizi istiyor.peki diyorsunuz , tam deklanşöre basarken , adam bir dakika diyor.çantasının içinden bir kavanoz domates salçasını çıkartıp , elini içine daldırıyor.parmağıyla kallavi miktar salçayı çıkartıyor.elinizden makineyi kaptığı gibi objektife bir güzel sıvazlıyor salçayı.sonra alabildiğine heves kokan bir sesle , “hah,şimdi tamam olmuştur taharet” diyerek , makineyi elinize tutuşturuyor.siz bir yandan elinize salça bulaşmadan makineyi tutmaya çalışırken , diğer yandan da bir an önce bu işten sıyrılmak için durumu fazla garipsemiş görünmek istemiyorsunuz.bu kez yine tam “çekiyorum , çektim” diyecekken adam iki bacağıyla yerden kayarak sizi durduruyor.siz toz toprak olan üst başınızı silkelerken , adam bu kez ceketinin iç cebinden yeni bir icat çıkarıyor.bir düdük bu..
    fakat tek çıkardığı edavatta bu değil , bir de silah var adamın elinde.adam gözlerinizin içine bakarak “canım kardeşim al bu düdüğü üfle” diyor.”üfle üfle ki , bir an için dursun hayat.sonra hayatı durdurduğuna emin olduğunda , çek fotoğrafımı.esas olarak anı ölümsüzleştirmek böyle olur” diyor.o an için yaşadığınız şoktan dolayı , adamın ne tür bir bilge olduğunu fark edemeden , önce düdüğü üfleyip sonra basıyorsunuz düğmesine makinenin.adam memnun kalmışa benziyor , size teşekkür ediyor , sonra ölümsüzleştiğine kanaat getirmiş olacak ki, silahı ağzına dayayıp bir el ateş ediyor.olayın şokuyla siz de objektifte kalmış son salça kalıntılarını yalıyorsunuz, son olarak. (harfi harfine anlattığım)
  • fotoğraf çekmek veya o anla ilgilidir bir yazı yazmak ya da o anı zihinde somutlaştırmak ile elde edilebilecek şeydir.
  • (bkz: selfie)
  • sertab erener'in uzanmışım kumsala, güneş damlar içime şarkısı, ameliyat olmaya giderken otobüste dinlediğim şarkıydı. yine aynı şarkıyı dinliyorum, bu sefer çok güzel bir yerdeyim. görsel manzaramın biri görmüş olduğunuz görsel. görsel öteki de bu. ben de güzel havanın tadını uzanarak çıkarıyorum. ayaklarımı suya soktuktan sonra çimenlerin üzerinde yalınayak yürüyerek bütün negatif enerjimi toprağa boşaltım. göl kenarına yeni aldığım bisiklet ile geldiğim için bayağı yorulmuştum. çay ve çekirdek görsel faslıyla bu yorgunluğu da üzerimden attım. şimdi bu güzelliklerin tadını çıkarmanın ve bu anı ölümsüzleştirmenin tam vakti olduğunu hissediyorum. bi de kitap okudum mu ohhhh değmeyin keyfime.

    edit: bu arada bisikletime isim vermek istiyorum. isim önerilerinizi bekliyorum. buraya da bir fotosunu koyayım küheylanın. görsel :)
hesabın var mı? giriş yap