• geriye boş bir kabuk kalır.
  • allah'ın belasıdır. hep "aşık oluyorum galiba hihihi" denilen dönemde kalmayı dilediğim acıdır.

    tamam hayat dediğin acısıyla tatlısıyla bir bütün. ama yeter be kardeşim. (yazar burada allah'a sesleniyor.) durup durup börtletme şunu! aslında şanslıyım da aşık olabildiğim için. dolu dolu hayat... üzücü kısımlarını atalım. sadece aşk kalsın. amin.
  • mirkelam ve kargo'nun muhteşem şarkısı.

    vuruldum!
  • tek çaresi umudu öldürmektir, başka bir yolu yoktur. eğer hala içinde umut saklıyorsan bu acı asla bitmez. hiçbir şey beklemeyeceksin. içinde hiç umut kırıntısı olmayacak. o zaman aşk acısı da biter. acı veren umuttur.
  • "aşkın acısına ferman diyorlar
    ellerin fermanı vız gelir bana."

    incesaz

    http://fizy.com/#s/1aiv6v
  • çoğunlukla sonucu ve sorunu "ben artık aşka inanmıyorum insanı"nı yaratması oluyor.
  • ağlarsın, ağlarsın, ağlarsın.. günlerce aylarca yağmurlar yağar pis bir çamur olur hem sokaklarda hem damarlarında... belki yıllar bile geçer... sonra ruh gibi dolanırken falan, bi yerlerden, çok eskiden bildiğin bir melodonin içinde bir notadan bir notaya geçiş olur, bir ince bi yerine değer.. o ara bi güneş parlar.. sonra o aşk acısı çeken genç karşında belirir ve anlarsın onu, kendini.. maşuk dediğin birden el kızı olmuştur işte.

    güneşi görmen için el kızının perdeyi çekmesine gerek yok işte.
  • bircok aci gibi gecicidir. ki insan olum acisini bile unutabiliyorsa ask acisi nedir allasen...
  • muhakkak ki vardır. yoktur diyeni ıslak suda* bekletilmiş, nemli odunlarla döverim. bu acıdan tez vakitte kurtulmak için yapılacaklar ise kişiden kişiye göre değişebilir. haliyle bu entrynin bir prospektüs niteliğinde olacağını, aşk acısını yüksek kademede yaşıyorsanız, buna çare olacağını sanmayın. ya da sanın. siz bilirsiniz.

    bu melun acıdan kurtulmanın ilk şartı unutkan bir beyne sahip olmaktır. sünger beyinli, beynine az kan giden kişilerde de işe yaradığı gözlemlenmiştir. eğer unutkansanız, sabah kahvaltıda ne yediğinizi dahi unutuyorsanız güzel. ex aşkınızı, çektiğiniz acıyı bile çarçabuk unutursunuz siz. kaldı ki, size benchten "acı yok rocky" diye bağıran birine de ihtiyaç duymazsınız.

    ikici şart ise kendinizi bir işe vermenizdir. yaptığınız iş, hele bir de çok mühim iş ise, sizin tüm dikkatinizi toplar, toparlar. işi yanlış yaptığınızda başına gelecekleri düşünmeniz aşk acısının üstüne oturur. haliyle acınız hareketsiz kaldığı için sizi zırt pırt rahatsız edemez.

    bunların haricinde; beyninizi çıkartıp suya yatırma, ona elektro şok uygulama, kalbinizdeki kırıkları cımbızla alma gibi teknikler de aşk acısını azaltmak için yapılabilecekler arasında sayılabilir. ama moderen tıp bu son saydıklarımı hepten reddetmekte. tüm bunların yanında bir de aşk hacısı, aşk bacısı var ama onları neden burada dile getirdim, entrymi böyle dangalakça sonlandırdım hiç bilmiyorum.
hesabın var mı? giriş yap