• d-slrlerin yerini alacağı öngörülüyor. ben demiyorum, sabit kalfagil söylüyor. tamamen o teknolojiye geçmeden d-slrlerden satabildikleri kadar satacaklar makine üreticileri. belli başlı bütün firmalar bu kategoride de ürün çıkarttı. yukarıda bir bölümünden bahsedilmiş. olympus zaten d-slryi bayağı boşladı; panasonic d-slrye girmedi bile. bunlara ek olarak nikon nispeten küçük algılayıcıyla, canon da aps-c algılayıcıyla girdiler bu pazara. henüz full frame bir aynasız model çıkaran olmadı. ben ilk hamleyi sony'den bekliyorum.
  • sony tarafından full frame sensöre sahip ilk modeli piyasa çıkmıştır. eğer bu hızla gelişmeye devam ederlerse dslr'lerin tahtını sallayacak gibi duruyor.

    inceleme için
  • (bkz: #51193173)
    aynasızlar slr'ların yerini alacak diyor bir kaç kişi daha. böyle şeyleri gerekçeleri ile tahmin edebilmiş kişi sayısı dünyada bir ikiyi geçmez. o yüzden yerini almak değilse de satış rakamları olarak öne geçebileceğini söylemek daha doğru olur.

    ancak şu nedenlerle aynasızları sevmedim.
    -su gibi pil harcıyor. slr ile 700 (canon 550d) kare çekerken ki bu rakam üst seviye model ve pillerde 1000'i aşarken 300 kare zor çekiyor. neden? evf
    -evf ile live view arasında bir fark yok. efv harika görebiliyorum dersen eh live view var. ama ben vizörden sürekli olarak enerji harcamadan görebiliyorum.
    -lan mal, eşek kadar makine taşıyorsun diyenelere.. e seviyorum? ayrıca aynasız'da da güzel bir lens takınca sonuçta yine eşek kadar makine taşıyorsunuz? dslr 800 gram + lens. aynasız 300-400 + yedek piller. + lens ne fark etti? sokak fotoğrafçılığı için küçük makine önemli... evet buna katılmakla birlikte zaten slr için de bir çok pancake lens var. yine eşitlendik.
    -dslr karmaşık? açıkçası geçen haftalarda kullandığım (bkz: #50832303) makinedeki menüler benim elimdeki canon 550d'den çok daha karmaşık ve detaylı idi. wireless ile fotoğraf çekmeyi basit bir özellik gibi anlatanlara bir şey demedim! ama bu işi basitleştiren değil "basitleştiren" bir özellik. teknolojiden nefret eden biri gibi yazdım ama konu bu değil. çünkü değilim. ama "çok basit" denilen cihazın menüsü android telefon menüsü kadar karmaşık ise.. basit demek yanlış olur.
    ben ilk iş olarak cihazı ingilizceye çevirdim. sonra fabrika ayarları yaptım. ardından aklıma gelen ayarları yapıp kalanları default veya etkisiz hale getirdim (örneğin jpg üretirken eski fujifilmleri emüle eden ayarlar vardı. onu kapattım) raw yaptım. preview kapattım falan filan. tek hoşuma giden şey ışktan emin olmadığım zamanlarda bana yardımcı evf oldu. çekilecek halini görmek işe yaradı elbette. ama zaten bunu liveview ile yapabiliyorum demiştim demin de.

    aynasızlar (!) slrın yerini alsın. alır da. ama sokakta, amatörde. yani bir nevi eski tip bas çek kompakt makineler bunlar. sadece lens kalitesi yüksek.

    ben şimdi filmle çekiyorum. şlak diyen ayna sesini duymazsam fotoğraf çektiğmi anlamıyorum. shutter sesi diye muhtemel bir ogg dosyasını dahili hoparlörden çalan kamera... bana göre değil.

    ------------------
    yıl oldu 2019. bir güncelleme yapalım
    1. oled evf geldi. bu iyi bişey. önceden crt tv gibi idi görüntüler :)
    2. pil ömürleri uzadı. hatta video için harici powerbank bağlayıp süresiz video çekme şansı var. (sony ve şimdi canon rp) ama tabii ki foto çekerken bu sıkıntı olmaya devam edecektir.
    3. kompakt makineler gibi olacak demişim. tabii ki iş videoya yoğunlaşınca durum değişti. ben entryde refere ettiğim fuji entrymde de bahsettiğim gibi o dönemin makinesini sadece fotoğraf ağırlıklı değerlendirmiştim. ufak bir araştırma ile ilk 4k video, sony a7rii'de haziran 2015'de başlamış diye buldum. (aynasız modelleri içinde tabii ki pro kamera değil) yanlış ise düzeltin lütfen. yani ben bu entryi yazdıktan 1 ay kadar sonra. youtube'da da ilk 4k videoları daha 12-16 ay önce görmeye başladık (çok "pro" kanallar hariç belki)

    sadece foto için alınacaksa halen çok uygun görmüyorum aynasızları. hele ki sonyleri. çünkü pil ömrü 1-2 model hariç kısa. ve lensler canon'a göre çok pahalı. fuji bu anlamda daha manalı. (kaliteli lensleri var ve daha foto odaklı bir makine) canon lens seçeneği ise malum çok fazla. (dslr için)

    bir kaç pro model dışında sonylerin hepsi tek kart girişli. bu da düğün gibi bir kerelik etkinlik amaçlı kullanımlarda risk demek ve fotoda olacak şey değil. ayrıca canon'un 7d mii gibi yüksek fps'in yakından geçmesi bile mümkün değil. sony a9 20fps dese de bu sadece bir kaç (tümü değil) sony lens ile olabiliyor sadece. ayrıntıyı burada yazmıştım. (bkz: #69096910) 7d mark ii ise 10 fps...

    önceden aynasız uzak durulacak bir şeydi (her yeni teknoloji gibi. evet aynasız yeni değil ama yeni yeni gelişmeye başlamıştı) şimdi ise foto için çok tercih etmeyin demeye devam ediyorum ama video için elbette doğru seçenek. farkında mısınız? bir çok yeni model (canon rp dahil) tanıtımlarda bütün video özelliklerini anlatıyor. flip screen netleme noktaları vs vs... çünkü orada çok iyi bir pazar var. canon sever ve kullanan birisi olarak bile eğer birisi elime 2-3 güzel lens ile birlikte sony a7riii verse tabii ki alır kullanırım videoda.
  • adresinde marka ve modelleri detaylı anlatan faydalı bir yazı bulunabilir.
  • (bkz: polis kamerası) (bkz: aynasız)
  • mayıs 2015'de şunu yazmıştım: (bkz: #51193592)
    geçen hafta digitalrevbenim entryi okuyup neden mirrorless için dslrları atmamak lazım diye bir video yapmış.
    https://www.youtube.com/watch?v=pclaaa_whq0

    özellikle boyutları için ukalaık edenlere tam da benim pancake lens önerimi ve sözde "küçük" kamerayı dslr ile karşılaştırmaları pek hoşuma gitti doğrusu! pil ömrü konusunu da videoda babalar gibi anlatmışlar. kıyaslama yanlış ama nikon d5 bir şarj ile 3780 kare çekiyor. hadi diyelim ki o üst seviye makine. e öncede yazdığım gibi benim canon eos 550d bile bir şarjla 750 kareyi geçiyor. evf pişmanlıktır demek hiç yanlış olmaz. sadece "bakmak" için bile açmak gerekiyor (hybrid olanlar olsa da/o zaman ne anlamı kalıyor evf'nin?)
    neyse izleyin işte.
  • dslr alternatifi olabilecek kıvama gelmiş cihazlardır. 2011'den bu yana takip ediyorum aynasız piyasasını, inanılmaz gelişti. pil ömürlerinin az olduğu bir gerçek ama yüksek fps ve yüksek af noktası gibi avantajlarını unutmamak lazım. evf'ler de baya gelişti. geçen yıla kadar evf'lerden nefret eden biri olarak üst seviye aynasızların evf'lerinden baya memnun kaldım hatta.

    giriş seviyesi dslr'lar alınacağına çok daha uygun fiyata aynasız almak bugün daha mantıklı. ama üst seviye makineler arasında amaca uygunluk açısından hem çok iyi dslr'lar hem de çok iyi aynasızlar var.
  • benim için dslr lerin yerini almış olan. piyasada fujifilm, olympus, canon, nixon , sonyve samsungmodelleri var.
    samsung en ucuz aynasız makinaları üreten. ama kalite olarak da en kötüsü sanki. ama samsung telefonlarla uyumlu çalışması vs tercih sebebi olabilir. telefonum samsung olmadığı için eledim.
    canon ve nixon dslr piyasasını elinde tutan markalar olmalarına rağmen aynasız sektörüne tam giremediler. forumların birinde bu markaların bilerek bu alana girmediği, halihazırda dslr için teknoloji geliştirme çalışmalarına çok para harcadıkları ve yatırımların karşılığını almak için bulaşmadılarını okumuştum. bana mantıklı geldi. eski bir canoncu olarak bugün canon sağlam bir aynasız çıkarsa, yorumlar da olumluysa düşünmeden alırım. markaya güven var.
    sony aynasız sektöründe full frame üreten tek marka ama fiyatı uçuyor.
    geriye kalan fujifilm ve olympus başa baş gidiyor. orta sınıf segmentte fujifilm xt serileri ile olympus om-d serisi birbirine çok benziyor. özellikleri karşılaştırınca olympus bi tık önde gibi ve fiyatlar da üç aşağı beş yukarı benzer.
    ama ben tercihimi fujifilm'den yana kullandım. sebebi de fujifilm türkiye distribütörlüğünün iyi çalışması.
hesabın var mı? giriş yap