• ender kalmis, güzel sokak kafeleri vardir. haftada bir iki gün is çikisi gittigim mendizabal bunlardan biridir.

    http://barselona-gunlukleri.blogspot.com.es/…i.html
  • gezmek ve görmek eyleminin size sonuna kadar hakkını verdiği, her anının doyasıya yaşanabildiği dolu dolu bir ispanya şehri.. yeme ve içmekle ilgili yukarda yazılanlara ilave edebileceğim bir şey bulamadığım için fazla gevezelik etmeyeceğim.
    fakat metrolarda ekip şeklinde çalışan hırsızlara çok ama çok dikkat edin, gözünüz açık olsun. kalabalık bir grup olmamıza rağmen çok iyi görünümlü kadınlardan oluşan bir ekip tarafından soyulmaktan son anda kurtulduk..
  • la sagrada familia gibi manyakça bir kiliseyi bünyesinde bulunduran güzide şehir.

    daha önceki gezi yazılarıma ek olarak sagrada için de bir şeyler yazmaya çalıştım http://www.seslidusunuyorum.com/?p=924
  • on üç yıl önce gidip görmüştüm. aradan geçen zaman çok şeyi değiştirmiş. merkezi tam bir turizm çiftliği haline gelmiş. daha önce de turistik bir yerdi elbette ama bu kadar değil. park güell o zaman viraneydi. sidik kokulu, allahın siktir ettiği, kurbağaların hoplayıp zıpladığı bir yerdi. parkı gezerken taş çatlasın otuz kişi ya vardı ya yoktu. şimdiyse oradaki insanlarla barselona'yı bir hafta kuşatabilirdik. tuvaletler, markette elli sent olan bir bardak, evet bardak birayı dört küsur euroya satan kafeler, yürüme yolları yapılmakla kalmamış, orijinal projeyle alakası olduğunu hiç sanmadığım ekler de yapılmıştı sanki. bu da biraz asap bozucu. la sagra da familia için de benzer şeyler söyleyebilirim ama ne gerek var. adamlar para basmaya niyetli. şehrin karakteri parayı bulmuş eski idealistlerin karakteri gibi dönüşüme girmiş.

    ama işte ne yaparsan yap değişmeyen şeyler var. turistik merkezden biraz uzaklaşıp ara sokaklara dalınca hoşgeldin istanbul. ne var ne yok görüşmeyeli? berberinden bakkalına, yaşlı teyzesinden balkonlardan sarkan çamaşırlarına, sıvasız binalarına kadar bu kadar benzeyebilirdi. tabii alkolle ve askılı penye ve şortla derdi olmayan bir istanbul bu. bir euroya bira içilen kafeteryalar var, bizde mal mal çay içilen kahvehaneler yerine.

    bir de şehircilik nedir, nasıl yapılır öğrenebiliriz adamlardan. bizim belediye başkanları staja gidebilir falan. adamlar bir kere olimpiyat düzenlemiş, tüm alan bugün bile para basıyor. ben bile stadyumu gezdim, sporcuların ayak izleriyle kendiminkini karşılaştırdım.
  • gecen eylulde bunalim ile gidip 4-5 gunde beni kendime getiren sehirdir. gorulmeli gezilmeli mutlaka
  • 5 gunluk tatilimden yeni dondugum sehir..
    gitmeyi dusunenler icin aklima gelen tum bilgileri paylasayim.elbet faydalanan olur..ben almanya aktarmali gittim,pasaportu orda kontrol ettiler barselonaya inince kontrol montrol yoktu sasirdim.
    havaalani el prat.buradan 5-10dkda bi bizdeki havas hesabi sehrin merkezine aerobus kalkiyor.eger 9 gun icinde donecekseniz round trip alin 9€ fiyati.(gece absurt bir saatte ise transfer tek yol taksi o da 20-25€ tutuyor merkeze) aerobusla 3-4 durak(~30dk) sonra sehrin merkezinde-plaça katalunya da oluyorsunuz. burasi cidden cok hos bir bolge..ister sehrin guzelligini seyredalin ister taksiyle(genelde seat yada toyota prius oluyor taksimetrede yazanin ustune 2 kusur € ekliyolar ve totali odetiyorlar ama cok pahali oldugunu soyleyemeyiz) yada metroyla kalacaginiz yere gidin. benim onerim oteldense ozellikle az sonra deginecegim gotik bolgeden ev/oda tutmaniz olacaktir.biz 2 kisi sirin bir ara sokakta orta yasli bi kadinin evinde oda tuttuk gunlugu 60€ idi ama eminim biraz daha iyi arastirildiginda daha bile uyguna benzer kosullarda kalinabilir.
    e hadi sehri tanitmaya baslayalim:
    dedigim gibi sehrin kalbi plaça katalunya ve burayi sahile baglayan la rambla.
    plaça katalunyada tum magazalari restoranlari bulabilir kafaniza gore takilabilirsiniz.
    gaudinin 2 binasi casa batllo(yamuk catili rengarenk olan) ve la pedrera(dalgalardan ilham aldigi tas bina) placa katalunyadaki ana cadde ustunde..cok etkilendim mi-hayir,ama gelmisken bunlari gormemek olmaz..
    bunlara yakin cerveceria catalana var buraya mutlaka gidin en iyi ve guzel tapaslari degecek fiyatlara yiyeceksiniz..7 cesit tapas 2 porsiyon zeytin(ki hayatimda yedigim en lezzetlisiydi) ve 1 lt sangriaya 50€ odedim.
    la rambla burasi barcelonanin istiklal caddesi..bi ucu plaça katalunya diger ucu christoph colombus heykeli(60 kusur metre dunyada colombus icin yapilmis en buyuk heykel, velhasil dayi yeni dunya hesaabi yanlis tarafi isaret ediyo) la ramblada birsuru dukkan birsuru insan ve birsuru restoran bulabilirsiniz. bu turistik yerlerde yemeyin, hem yemekler iyi degil hem de fiyatlar sisirilmis. onun yerine ara sokaklara girin kalabalik olan yerlere oturun. flamenko izleyecekseniz yeri bu cadde ustunde, rezervasyon lazim-1 kadeh sangria dahil 39€,ama ne yalan soyleyeyim bence degmezdi. la rambla uzerinde boqueria pazari var oraya gidin. bi turk icin cok bir ozelligi olmasa da turlu turlu meyve tadarsiniz. tapas yiyecekseniz bar boqueria var,orda ocakbasi muhabbeti yapabilir; envai cesit mahlukati bocuk yemek isterseniz de el cochinillo locco var oraya gidebilirsiniz(bu amina kodumun yerini internette arayinca apayri bi yeri gosteriyo ben bulcam diye inat ettim alakasiz bi yerde saatler kaybettim)
    la ramblanin diger tarafi ise sehrin en begendigim yeri-barri gotik.
    barri gotik ortacagdan kalma binalar,daracik sokaklari ve ambiyansiyla essiz biyer..sevdicekle en cok burada takilmaktan keyif aldim,tarz olarak galata kuledibi/cukurcuma diyebiliriz bazi kesimleri icin.ama tum sehirdeki en favori yerimdi kesinlikle...katedralin arka sokaklarinda gitar calan amigo saolsun inanilmaz dakikalar yasadik, bikac kez gittik,muazzamdi.burayi atlamayin.
    sehirde 7-8 kmlik plaj var, deniz temiz, ful kum gayet guzel takilinabilinir.sezlong ve semsiye almak isterseniz parali, 7€ filandi yanlis hatirlamiyorsam.plaja da vakit ayirin,mayistan ekime kadar giriliyormus, bence en keyifli kismi sahildeki kafe/barlarda ispanyollarla beraber latin muzigi dinlerken tropikal biseyler yiyip mojito icmekti..
    parc güell icin soyleyebilecegim tek sey abartilmis oldugu. sehrin herhangi bi yerinden metroya atlayip gidiyorsunuz,tirman babam tirman tepelere cikiyorsunuz,allahtan yuruyen merdivenli kisimlar var,sonrasinda sikko bi parkin icine giriyorsunuz.hersey cok sönük,tirt..o porselen mozaikler kimilerine cok enteresan,cekici gelebilir ama bana yalnizca paçoz ve varos geldi..gaudi yapmamis olsa yuzune bile bakilmazdi eminim.manzarasi harika yalniz onu soyleyeyim,bunun haricinde hicbi sikimi yok.yani meshur,gormedik olmasin diye gidilebilir ama lutfen beklentileri assa cekerek.
    camp nou'ya gitmedim 23€ imis gezi fiyati,metro gidiyor ama benim ilgimi cekmedi. forma fiyatlari da disariyla ayniymis.
    la sagrada familia-soylemeye gerek bile yok,barselonayi barselona yapan sey. giris 14€ idi yanlis hatirlamiyorsam asansorle kuleye cikilcaksa 17€ oluyor fiyat ve deger buna. metrodan cikip da donup baktiginda vay babayin kemügüne dedirtiyor. devasa. disi soylendigi gibi camur rengi, giristeki heykeller ve isa cok enteresandi kubizm mi desem art nevau mu ne karin agrisiysa;gordugum en degisik isa ve havariler tasviriydi. iceri girdiginizdeyse tamamen bambaska bi dunya sizi karsiliyor.disi ne kadar kasvetli ve gotikse ici okadar aydinlik ve icacici..tavanda cicekler bocekler tomurcuklar dallar budaklar var,cok enteresan..ama disiyla ne alaka aq dedirtiyor.cikis kapisindaki manzara ise anlatilmaz ancak yasanir.spoiler vermiyim,gidin yasayin.
    gotik mahallede kare meydan bi meydan var restoranlarla dolu,orda mutlaka biseyler yiyin les quintze nits diye bi restoran var baya meshur,fiyatlar da uygun diye cok sira oluyor ama denenebilir.paellasi ve sangriasi saglam.yalniz ipneler sormadan ekmek getiriyo masaya sonra da hesapta 2€ kaktirmaya calisiyorlar,uyardiginiz an cumleyi bile bitirmeden hesaptan dusmek uzere aliyo adisyonu tabii bu hareket onlara benden alacaklari bahsisi kaybettiriyor. kendilerine buradan "sin pa, cabrõn" demek istiyorum.
    zafer arkinin orda parlamento binasinin orda harika bir fiskiye var adini unuttum ama onu da bi gorun.
    gece yasami asiri hareketli, apaci abilerimiz kivrak hareketlerle espanyola ablalara yardiriyorlar.
    opium diye bi gece kulubu var oraya gidilmeli, muzikler ve ortam baya keyifli yalniz dresscode var, sortla ve tisortle almiyorlar,en azindan bi polo yakaniz olsun ustunuzde.tekila shot5€.
    ozellikle la rambla ve gotik mahallede ellerinde kutuyla bira olan kolombiyali abiler size yanasip ot var bok var koko var diyecektir. 1 gr koko kolombiyali bir drug dealer kardesimizden sizin icin fiyat aldim,80€ dedi ilk; test et begenirsen al dedi beni takip edin dedi biyerlere goturuyodu ama scarface izlemis bu bunyenin gotu yemeyince vazgecti,kolombiyali kardesimiz de fiyati 65e cekmesine ragmen ikna edemedi tabii,beles verse bile kolombiyali picin tekinin pesine takilip issiz sokaklara girilir mi aq..
    toparlayacak olursak,insanlar acayip gevsek,ingilizce biliyorlar genelde,bilmese de derdini anliyor ve anlatiyot. turke cok benziyorlar, placa katalunya cok duzenli ve gorulmeye deger, gotik mahallesi mukemmel,onun cevresindeki sokaklar cukurcuma/cihangir tadinda, la rambla 5 para etmez,denizi guzel,park guell epic fail,sagrada familiasi dehset ama totalde istanbullu bunyeyi cok etkilemeyecek sehir.
  • şehir mutlaka bisiklet ve/veya yürüyerek gezilmeli, uzak mesafeler için metro aktarmaları kullanılabilir. bisiklet için şehrin her yerinde istasyonları olan bicing.com var ancak sitesi ingilizce olmadığından pek faydalanamadık, bisikletini bırakırken yakaladığımız katalan kardeşimiz de bize internet üzerinden kayıt olunduğunu onların bir kart gönderdiğini ve bu kartla “bicing” hizmetinden yararlanıldığını söyledi. bu cevaptan sonra daha fazla kurcalanmadık ama içimizde de kalmadı değil. bir sonraki barcelona gezimizde mutlaka bisiklet kiralayacağız.

    meşhur gece kulüpleri port olimpic tarafında, catwalk-shoko-opium yan yana duruyor, biz her gece birine gittik, opium en iyisi gibi geldi bana. şehir 24 saat yaşıyor ama gece klüplerine 01:00’den sonra gidilmeli.

    la rambla’da yürüdükten sonra ferran sokağına girip sant jaume meydanı’na kadar ara sokaklardan yürümek, sonrasında da nova meydanı yönelerek bilbao berria’da sangria eşliğinde tapas’ların tadına bakmak oldukça zevkli.

    -sezon açıksa camp nou’da bir barça maçı izlenmeli. (bu gözler messi’yi canlı izleyip 2 golünü gördü :)
  • kolum kadar karides ve adini bilmedigim hamam bocegi tarzi seyleri tika basa yedikten sonra bayginlik gecirebilirsiniz binbir cesit mezeleri ve kaliteli saraplari var gece 2 den sonra baska bir hayat basliyor insanlari sicak eglence girla futbol olayini konusmaya gerek yok, 6 ay denize girebileceginiz temiz uzun bir plaj, her daim penelopo ablaya benzeyen hatunlar :) , bir sehirden daha ne istenebilir, cok param olsada hep gidebilsem insallahhhhh
  • metro altyapısı çok iyi olan şehir, ve bugün bile hala yeni hatlar yapılmaktadır. plajları çok güzeldir, gece kulüpleri harikadır, kozmopolit bir yapısı vardır. her mahallede minik meydanlar vardır ve gencinden yaşlısına kadar hepsi de gelir bu meydanlarda takılır. caddelerinde palmiye olan şehirdir, insanları rahattır, parayı bulunca gidip yaşanılası mekandır kısacası.
hesabın var mı? giriş yap