hesabın var mı? giriş yap

  • gelen sıcak para 1 trilyon doların üzerinde . özel sektörle birlikte borç 500 milyar doların üzerinde . gelen sıcak parayı dengelemek için basılan para 2 trilyon tl nin üzerinde . toplanan vergi enflasyonist sistemin ürünü olarak hala %300 lere varıyor . ihracat altın , eoro , gümüş , bakır , petrol üzerinden eskinin 40 milyar doları ne ise hemen hemen o
    imf ye borç vardı ama bugün imf nin temsil ettiği ülkelerin bankaları ki ermenistan dahil türkiyedeki kar eden her kuruluşun sahibi .
    vatandaşın hane halkı toplam borcu ki yabancı bankalaradır bu rakam , 5 milyar dolardan 150 milyar dolara çıkmış . bunlar ekonomik göstergeler.
    ortadoğuda ne kadar ülke varsa sınırlarını kapatmış bize. kuzey afrikada türk uçak ve gemilerine vur emri var ve yaptılar zaten .
    ab tamamen askıya alınmış , vatandaşın güvenliği içler acısı. sınırımızda hem terör örgütleri cirit atıyor hem garip bir savaşın içindeyiz.
    2 milyondan fazla yabancıyı maaşa bağlamışız . ülkede milyonlarca işsiz var ama yatırım yok . yalan söyleyen bir din adamı 1000 asgari ücretlinin maaşına arabaya biniyor ve utanmıyor .
    yargının bağımsızlığı tamamen askıya alınmış ki açık açık da söylüyorlar.
    bu rejim bildiğin hitler rejimi

  • marketlerde satılan şu 32'lik falan kocaman paketli tuvalet kağıtları var, onları satın alamıyorum. sanki her gören "oha lan, o nasıl bir sıçmak öyle" diye düşünecekmiş gibime geliyor, utanıyorum. ikililerden alıp çıkıyorum.

  • 200 lira civarına satışa koyduğum parfüm için arayan birisi "hocam amerikada bunun fiyatı 100 lira civarı, 100 liraya veriyorsan senden alayım" demişti mesela. 100 liraya bulduysan bana da bi tane al dedim kendisine, sonra kapattık. 1-2 saat sonra gene aradı "bak hocam şu an amerikadan sipariş veriyorum 50 küsür dolara, satmıyor musun emin misin" diyor.

    adamın şantajına bak. elimdeki parfümü amerikadan daha ucuza almakla tehdit ediyor beni. al abicim amerikadan, hasta mısın dedim. "alıyorum bak kardeş, sen kazansaydın elin amerikalısına kazandırıyosun" falan diyor. suçlu olduk bi de ayaküstü.

    yakında bi telefon daha bekliyorum "kardeş parfüm amerikadan geldi" deyip telefonun ahizesine fıslatacak.

  • insanları anlamlı kılan şey farklılıklar olduğundan, olması gereken histir.

    çünkü farklı hissetmeyen insan, farklı davranmaz. her ne kadar temel işleyiş ortak gibi gözükse de, aynı otobüslere binip, aynı işyerlerinde çalışıp, aynı yemekleri yesek de, her bir bireyin biyolojik ve psikolojik olarak bu eylemleri yorumlayışı farklıdır. bir insan yemek yerken içindeki eser miktardaki baharatı algılayabilir, bir başkası anneannesinin yemeğine benzetip duygulanabilir, bir diğeri içindeki sebzelerin temizliğini düşünebilir, öteki maliyetini düşünebilir, beriki porsiyonunun miktarını düşünür, öbürü tabağın süsünü düşünür. dışardan bakıldığında aynı yemek yediğini gördüğümüz insanlar, bu açıdan bakıldığında aynı işi yapıyor sayılmazlar, farklılıkları yaptıkları işe anlam katar.

    psikolojik olarak kişi kendisini farklı hissetmezse, kendine verdiği değer de giderek azalır. çünkü hepimiz aynı olsaydık, hayatımız sadece çevresel etkilere göre şekillenirdi. bu da çok acımasızca bir sürükleniş olurdu.

  • mimari ve sosyoloji/psikoloji üzerine yaptığım uzun okumalar sonucu ulaştığım kanaat. üstelik yalnızca sosyolojik ve psikolojik açıdan değil; deprem gibi afetlere karşı da müstakil bahçeli evler diğerlerine göre daha güvenli.

  • bu hipotezin temel sonuçları:
    -tutarlı ve istikrarlı olarak piyasanın üzerinde getiri elde edemezsiniz.
    -herkesin sahip olduğu bilgiler anında fiyatlara yansır. tüm bilgiler zaten fiyatlara yansımış olduğundan, fiyatların herhangi bir zamandan sonra ne yönde değişeceğini eldeki bilgileri kullanarak tahmin edemezsiniz.
    -piyasalarda arbitraj olanağı olmaz. ortaya çıktığı anda birileri tarafından hemen kullanılır ve fiyatlar bunu olanaksız kılacak seviyeye hemen ulaşırlar.
    -veriler, bilgiler hemen fiyatlara yansıdığından size şu hisseyi alın bu hisseyi alın diyenler insider information (kimsenin bilmediği, içeriden bilgi) sahibi değilseler, maymuna dart attırarak yapacağınız hisse senedi seçimleri dahi ortalamada size bunlarla aynı getiriyi sağlayacaktır.

  • merhabalar herekese, teyzem erzurum'da bir ayakkabı fabrikasına işkur aracılığıyla işe girdi. sabah 7 aksam 9' a kadar mesaisi var. 1 ayını henüz doldurdu. ay başı geldiğinde hesabına 1300 tl maaş yattığını görünce, sahibine neden bu kadar verdiğini sordu, adamın cevabı, evlilere asgari ücret, bekarlara ise 1300 tl maaş gibi salak bir cümle. teyzem bunun yasak olduğunu söyleyince adamın cevabı daha da ilginç, benim arkam güçlü işinize gelirse çalışın. o fabrika da 1300 e çalışan bir sürü işçi var sanırım. ne yapabiliriz bilgisi olan varsa aydınlatabilir mı? teşekkürler...

    edit:imlâ.

    edit2: arkadaşlar öncelikle hepinize çok teşekkür ederim değerli bilgilerinizi paylaştığınız için. beraber şikayet edebilirsek orada çalışan bir sürü abi ablamız ve kardeşlerimize ses olabiliriz, çünkü hepsi bastırılmış ve ekmek peşinde koşan insanlar.

    edit3: arkadaşlar firma adını bir kaç tavsiye üzerine kaldırdım sadece gereken hukuki mecralarla paylaşacağım, çok sağ olun.

    edit4: arkadaşlar teşekkürler, teyzem ve aylardır orada çalışan bir kaç arkadaşına cesaret oldunuz. artık ilk işleri bir avukatla olayın üstüne gitmek.

    edit5: arkadaşlar destek mesajlarınız için minnettarım hepsine yetişmem mümkün değil, lütfen kusura bakmayın.
    edit6: olaydan 1 hafta kadar sonra, teyzem işten atıldı arkadaşlar. ve 1300 tl beğenmiyirsan çık, dışarıda onlarca insan var çalışacak dendi. istediğin yere de şikayet edebilirsin dediler. bu ülke de güçlüye bir şey olmuyor ne yazık ki. düzenleri batsın. kırmızısı da sarısı da aynı bok.