ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
interneti kapatıp yapılabilecek daha faydalı işler
-
çevrimdışıyken bilgisayarı kurcalamak.
lan internet bu kadar yaygin degilken bilgisayarin bilmemne dll'sinden system dosyalarina kadar her haltini bilirdik.
simdi isletim sistemi bile skimizde deil. browser var mi, var. yallah.
dio.onedio.com
-
onedio'nun hitap ettiği kitle düşünülünce umarım sözlüğün eline verir de sözlük daha okunabilir bir yer haline gelir. amin.
jesus'un okan buruk'u umursamaması
-
jesus dede gibi olm, farkında bile değil olayın.
benim ev sahibi böyleydi rahmetli.
ile
-
ne kadarı gerçek ne kadarı kurgu olursa olsun, kim okursa okursun, bazen ilişkiyi yaşayanların birbirine sordukları soruları, verdikleri cevapları bile daha önce kendi ilişkilerinizde harfi harfine duymuş olma olasılığınızın bulunduğu, 'ilişki'yi felsefi bir şekilde başarıyla sorgulamayı becermiş çok duru, sade ve bir o kadar da bazı soruları cevapsız bırakan - belki gerçekten de cevapları yoktur o soruların - bir oruç aruoba eseri . . .
fifa'yı klavye ile oynamış efsane nesil
-
(bkz: fifa 2002)'de santradan gol atmış nesildir. dünya kupası versiyonunda topun arkasından alev de çıkıyordu.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''metin şentürk bi imza günü yapsa da gidip çek senet kilitlesek''
öğretmen maaşından kar tatili kesintisi yapılması
-
sömestr tatilinden önce kızımın okuluna gittim. öğretmenin de fotokopi işi var, çocuklara dağıtacak. bizim veletleri göndermeye kıyamıyor, kendi uğraşıyor. beni görünce "akck hanım, siz biraz ilgilenin. ben fotokopileri çektirip geliyorum." dedi. "hadi devam edelim okumaya, eren sen başla." dedim. "nereden başlamamı istersin canım?" dedi. ilk darbeyi yedikten sonra ben toparlayana kadar sınıf savaş alanına döndü. arkadaş birine sus dersin, öteki konuşur, biri susar, diğerinin çişi gelir. o minnak çocuklardan çıkan sesin desibeli mevcut modern ölçme cihazları ile ölçülemez bile.
durum bu iken, bu insanlar sizin evde dizginleyemediğiniz çocuklara günlerini adıyorlar. evet bu onların işi, evet bilerek seçtiler ancak seçerken maaşlarını ve şartlarını da gözettiler. kaldı ki bu devirde ayda 2.500 tl maaş almak komik bir rakam. insan gibi yaşayayım desen yaşamazsın, gidip bir yerde bir yemek yiyeyim, sonra da sinemaya gideriz desen 5 kez düşünürsün. ancak bitmedi öğretmenler ile derdiniz. sizin o (benimki de dahil) iflah olmaz veletlerinize günde 1 saat katlanmam için bana ayda 2.500 tl verseler, 1 ayın sonunda ya akıl hastanesine daimi misafir olurdum ya da arkama bakmadan kaçardım. az insaf, az saygı...
bildirendirme editi: ayrıca ücretli öğretmenler, çalışma saati başına para aldıkları için; zorunlu ya da resmi tatil olan her gün ve saat maaşlarından kesiliyor. öğretmenleri değil de, devletin emek hırsızlığını sorgulayalım bence. bakarsınız sonra her birimiz emeğinin karşılığını tam almasa bile emeğimize yakın bir para ile insanca yaşayabiliriz.
teşekkür editi: monami'ye düzeltme için teşekkürler.
kübler-ross modeli
-
yasın beş evresi. çok kötü bir haber alan insanın geçirdiği evrelerdir. bu haber genelde ölümcül bir hastalığa yakalanmaktır.
her insan her evrede farklı sürelerde kalsa da genelde evrelerin sırası pek değişmez. peki nedir bu evreler?
1. inkar
hasta önce inkar eder, asla kabullenmez, kendine yakıştıramaz, hemen başka bir doktora gider. kesin yanlış tanı konmuştur diye (bir de doktor çok kesin konuşmadıysa) doktor doktor dolaşır.
2. öfke
artık tanı konmuştur ve hasta artık her şeye kızgındır. "neden o kadar insan varken bu hastalık beni buldu!", "ilk gittiğim doktor neden antibiyotik verip beni yolladı, neden anlamadı bende ne olduğunu!" gibi...
3. pazarlık
ilk sinirli günler geçer ve hasta allah'la veya kendiyle pazarlık yapmaya başlar. "şu hastalıktan bi kurtuliyim söz veriyorum bir çocuk okutucam", "şu hastalıktan bi kurtuliyim artık kimseye kötü davranmicam, kumar oynamicam vs."
4. depresyon
ve bunalımlı günler, içe kapanma, hayata küsme, normalde yapılan günlük aktivitelerin zevk vermemesi, ölümden korkma... bu evreden çıkma nisbeten zordur, çevrenin etkisi çok önemlidir. (psikiyatrik destek şarttır)
5. kabullenme
hasta artık her şeyi kabullenir, hayata daha pozitif bakmaya başlar. kalan günleri daha verimli kullanmayı planlar.
bütün bu evrelerin hızlı geçilmesi hastanın lehinedir. hasta ne kadar çabuk doktorla koopere olup kendi tedavisinin karar aşamalarına müdahil olursa durumun düzelme ihtimali de o kadar artar.
not: internette daha kapsamlı bilgi bulunabilir; anahtar kelimeler:
"the five stages of grief, denial, anger, barganing, depression, acceptance"
ateizm
-
yahu şu konu hakkında yazmak istemiyorum ama insanı gerçekten zorluyorsunuz arkadaş.
yıllardır aynı klişe geyiklerden bıkmadınız. "liseli özentisi", "büyüyünce geçer", "kız düşürmek için ateist olmak"... uzar gider böyle. ateist dediğiniz adamların %99'u zaten bunu ulu orta paylaşmıyor, paylaşamıyor. nedenini merak ediyorsanız bir ara "modaya uyup" ateist taklidi yapın, anlarsınız. kız mı düşüyor yoksa kafanıza taş mı düşüyor.
badak
-
- hasan olm kız seni kesiyo
+hangisi len?
- bak şu karşıdaki yeşilli.
+aa hakketten, direk bakıyo.
- ne oldu konuştunmu?
+abi maketmiş o, barın maskotuymuş.
- hadi yaa tühh... güzelde bişeydi.
+konuştum ama yinede biraz, bi anda duramadım şoku atlamadım.
- olm sanki kıpırdadı o demin ama neyse...
kız kardeşin hanımını eltim diye tanıtmak
-
kız kardeşin bir "hanımı" varsa kayınbacı duruma en uygun hitap olur.