ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
denize atılan şişe içindeki mesajlar
-
"kafamız çok güzel.. hamit-serkan-vedat 21.08.2003 ankara"
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"bi tarkan kadar olamadık. herif o kadar kibar ki 'sen bir ayısın' demiyor, 'mevsimlere göre uyuyup uyanmışsın' diyor."
kader
-
insanlar dertleriyle başetmek için "kader" diyebilirler, "alın yazısı" diyebilirler, "fıtrat" diyebilirler.
devlet bunları diyemez. tüm sorumluluğu görünmeyen bir varlığa yıkmak için onca yetkiye ve paraya gerek yok zaten. devletin lugatında çözüm, yardım, sorumluluk, önlem, adalet olur, kader veya fıtrat olmaz.
6 ocak 2017 osman beyazıd osmanoğlu'nun vefatı
-
"hanedanın erkek üyelerine ülkeye dönüş yasağı 1974'te kalkmasına rağmen türkiye'yi ilk kez annesinin ısrarıyla 1985'te ziyaret eden osmanoğlu, sonrasında her yıl düzenli olarak türkiye'ye geldiğini ancak yerleşmeyi hiç düşünmediğini ifade etmişti"
ulan hale bak, atasının torunu bile atasının topraklarında yaşamak istemiyor, sonra biz gidelim deyince vatan haini oluyoruz.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: japonlarda l harfi yokmuş lan
1. oha şu anda aydınlandım ... amk l yok . lüleburgaz diyemiyo adamlar
2. satrançta at nasıl gidiyor bunlarda amk, tam bi kaos
apocalypse now
-
marlon brando nun, oynamadığı ilk 2 buçuk saat içinde bile sinema tarihinin en iyi oyuncularından biri olduğunu gözümüze sokan, son yarım saat içindeki bir kaç dakika süren akıl almaz oyunculuğunun ise hayrete düşürdüğü film.
aslında film, marlon brando görünmeden önce ve marlon brando göründükten sonra diye ikiye ayrılabilir. çünkü film, izleyenlerin de bileceği üzere karanlıklar içinden çıkan marlon brando ile birlikte bambaşka bir hal alıyor, aşıyor, kopuyor, abartıyor, sinema ve oyunculukla ilgili bilinen her şeyi silip süpürüyor, yerle yeksan ediyor.
film, çoğu filmin finaliyle bile yapamadığı etkiyi, daha en başta açılış sahnesiyle yapıyor. bununla birlikte, filmin genelindeki oyunculuklar, diyaloglar, manzara sahnelerindeki görsel şölen, özellikle marlon brando lu sahnelerdeki ışık gölge oyunları ve soundtrack dudak uçuklatan cinsten. izlemeden ölmeyin.
son olarak;
(bkz: marlon brando)
olağanüstü hal
-
vatan haini değilseniz korkulacak bir şey yok deniyor da, kardeş, dünyanın hiçbir yerinde vatan haini kalıbı bu kadar muğlak olmamıştır. cb'ye hede hödö desek içeri alınacak kıvamdayız şuan.
düşünsene ajan değislin, hain değilsin, terörist değilsin ama iktidara en ufak laf edersen vatan haini ilan edilebilirsin. kimse de edilemeyeceğinin garantisini veremez. o noktada değil mi iş? ben mi paranoyaklık yapıyorum?
sinem kobal
-
yanılmıyorsam bir ara sabri sarıoğlu * ile adı anılmıştır. bir maç sonrası sabri'ye mikrofonu uzatan muhabir, mikrofonu uzatmadan önce " sinem kobal ile birlikteliğiniz varmış ne diyorsunuz?" tarzında bir soru sormuş ve de karşılığında sabri'den şu cevabı almıştır;
- ben o bacıyı tanımıyorum.
tanıma zaten allah'ın sabri'si...
cem karaca şarkılarında geçen mükemmel sözler
-
ben suyumu kazandim da ictim,
ekmegimi boldum de yedim,
alkis duydum, ihaneti gordum...
ne denilebilirki?
trabzonspor
-
grup lideri olarak çıkarak juventus'u çeken takım. lazio da grup ikincisi olarak ludogorets'i çekti.
(bkz: bülbüle tuzak kurarım bahtıma karga gelir)