hesabın var mı? giriş yap

  • ''iki tane birbirini aramayan arkadaştan ilk önce hangisi "lan hayırsız hiç arayıp sormuyorsun" derse, o hemen otomatikman hayırlı insan olur.''

  • tgb, vatan partisinin gençlik örgütüdür. vatan partili bir tanıdığım var. 70 yaşlarında. eski bir arkadaşımın babası. doğu perinçek'le falan bir sürü fotoğrafı var. çok eski dava arkadaşı.

    neyse, bu amca facebook'ta ekli bende. geçtiğimiz günlerde facebook durumunda bir şey paylaşmıştı.

    işte, "ankara'nın bilmem ne mahallesinde aydınlık bulamıyoruz, dağıtımında mı sorun var, gazete okuyamıyoruz" gibi bir yazı.. bunun altına biri yorum yapmıştı, bu olayı görünce aklıma o yorum geldi. yorum mealen şöyleydi;

    "aydınlık bulamıyorsan sabah gazetesi al, sonuçta aynı şeyleri yazıyorlar."

  • twitter’da esra karagül isimli bir kullanıcının iddialarıdır.

    --- spoiler ---
    merhabalar size başıma gelen bir olaydan bahsetmek istiyorum.yaklaşık 3 ay önce biricik eşimi bir trafik kazasında kaybettim ama bence #kazadeğilcinayet . eşime çarpan katil alanya belediyesi çalışanlarından ahmet koçak , 142 promille trafiğe çıkıyor +++

    üstelik ehliyetsiz, çünkü ehliyeti alkol kullanmaktan ikinci kez alınmıstır. kendisi 14.07.2018 tarihinde gece 01:00 sularında bomboş yolda zikzaklar çizerek ve aşırı hızlı biçimde araç kullanırken, motosikletiyle kendi şeridinde giden eşime çarpıyor++

    bu olay yüzünden benim 7 yaşındaki evladım babasız kalmıştır.üstelik görgü tanıklarının ilk ifadeleri de bu yöndeyken daha sonra karşı tarafın baskılarından dolayı ifadelerinde olayı görmediklerini söyleyenler oldu. son duruşma da bu şahsın akrabalarının+++

    baskılarına maruz kaldım.benim ve ailemin üzerimize yürüyerek gözdağı vermeye çalıştılar.avukatlarının müdahalesiyle sakinleştiler. tek başıma mücadelemden güçlü bir kadın gibi dönmeyeceğim ama lütfen sesimi duyun bu bir trafik kazası değil bu resmen bir #cinayettir.

    karşı taraf o kadar güçlü ki , beni ve adaleti bu güçlerini kullanarak ezmeye çalışıyorlar. öyle ki yerel gazetelerde yayınlanan haberleri bile kaldırttılar. ben tek bir kadın başıma girdiğim bu mücadele de sizlerden destek bekliyorum.
    --- spoiler ---

    edit: @degisimindengesi isimli yazar "alanyanın bir yerel gazetesi olayın haberini paylaşmış" diye bir bilgi paylaştı.

    edit2: bu konudaki şahsi fikrim, 3 tane çok önemli detay var: sürücü alkollü, ehliyeti 2. defa alkollü araç kullanmaktan alınmış ve bazısı fikrini değiştirmiş olsa da olayın görgü tanıkları var. şimdi bu 3 detay gerçekse şayet, artık bu kişinin ceza alıp almamasını tartışmak bile gereksiz olmalı. zaten ceza almazsa, komple ülkeyi kapatıp gidelim artık. asıl sıkıntı ceza yedikten sonra suçlu yakınlarının bu kadının başına bir şey getirme ihtimali. şahsen sadece bunun için açtım bu başlığı. açıkçası başlığı açarken bile kısa da olsa bir tereddüt yaşadıysam, kadının yaşadıklarını tahmin bile edemiyorum. kısa bir sürede gündem yapan herkese teşekkürler.

    edit3: @alanyali belediye başkanı ve basınla iletişime geçmiş: (bkz: #82686906)

    edit4: milliyet haber yapmış.

  • aşağıdaki diyaloğun geçtiği toplantıdır.

    --- spoiler ---

    +yaşam odası var mı?

    - var

    + kaç tane var?

    - yaşam odasına girmek yerine kaçış yolundan çıkmaz mısın?

    + kaç tane var?

    - 2 tane

    + neredeler?

    - çalışma alanından uzak diye söktük.

    +yaşam odası var mı?

    - yeni yapıyorduk

    +yaşam odası var mı?

    - yok

    + ihmal var mı?

    - kesinlikle yok

    --- spoiler ---

  • ''bir erkek bardakla bile ayni ortamda uzun sure kalsa bardaga karsi bile bisey hisseder'' erdal bakkal.

  • fırsat kollayandır.

    ulan yeniköy şubesine gidip dekontu verip çıktım. başka sevgili bulmuş. pes.

  • en kolayı aynı cümlenin olumsuz halini söylemek.

    must'ta "mamalı" anlamı olur, have to'da "zorunda değil" anlamı olur.

    örnek:
    you must fill this form: bu formu doldurmalısın.
    you have to fill this form: bu formu doldurmalı/doldurmak zorundasın.

    olumsuz:

    you mustn't fill this form: bu formu doldurmamalısın.
    you don't have to fill this form: bu formu doldurmak zorunda değilsin.

    görüldüğü üzere olumluda anlamlar birbirine çok yakınken olumsuzda anlam farkı ciddi boyutlara geliyor. ayrımı bence en güzel bu şekilde yapılabilir.

    20 senedir ingilizceyle haşır neşirim ve şunu söyleyrbilirim ki must ile have to arasındaki en bariz süzgeç bu.

  • adamın teki bilgeye gider ve sorar:

    - üstad, kendi kusurlarımı nasıl bilebilirim?
    bilge sorar:
    - evli misin?

    evet der adam. bilge yanıtını alınca devam eder:
    - o zaman işin kolay demektir. karına sadece onun bir kusurunu söylemen yeter.
    o sana; senin, annenin, babanın, kardeşlerinin hatta yedi sülanenin kusurlarını sayar, topluca öğrenirsin.

  • bu da böyle bir nesil işte. çok abartmamak lazım.

    gerekli doneler:

    -bayatlamaya yüz tutmuş, istiflenmekten ezilmiş bir somun ekmeğin yarısı
    -dün akşamdan kesilmiş domatis
    -az yağlı bol sulu peynir
    -kağıt inceliğinde üç dilim salam
    -arzuya göre zeytin ezmesi, salça
    -yanına fruko ya da kahverengi cam şişede tamek
    -sandviçi oturup yemek için kapı önünde konuşlanmış meyve kasası (yandan çivi fırlayanından)

  • bizim evin yan tarafında kafe işleten bir ablamız vardı, eşini kaybetti 3-4 yıl önce falan, bir de oğlu var. akşamları takılıyorduk ablanın yanına, kahvemizi içip laflıyorduk. gülay abla olsun adı, bir de arkadaşı var mehmet abi, muhabbet neşeli bir adam. neyse bizim bu gülay abla yoruluyor kafede, oğlanın okulu, ev, kafe derken yetişemedi, devretmeye karar verdi dükkanı. alıcısı çabuk çıktı, anlaştı bizim abla. o akşam müşteriler de gittikten sonra bi yorgunluk kahvesi yapmış kendine, muhabbet ediyorlar mehmet abiyle;

    -bitti mi gülay, hallettin mi işleri.
    +bitti şükür, devrettim artık, kurtuldum.
    -ee, kafe de yok artık, ne yapacaksın şimdi?
    +valla hiç bilmiyorum ki mehmet, işim gücüm kalmadı.
    -e o zaman evlensek ya biz gülay?
    +olur mehmet evlenelim.

    ve evlendiler. ne güzel di mi lan? madem yapacak işimiz yok, e o zaman neden evlenmiyoruz.