• geçenlerde bir ekşi sözlük yazarıyla konuşurken bana inanılması güç olan şeyler söyledi, itiraf etti ve ekledi:
    -bunu sadece sana söyledim.
    +allah razı olsun.

    gerçekten ne hayatlar varmış, dedim ve bir insan neden anonim ya da yabancı birine bunları itiraf eder, diye düşündüm.
    bir insan dostuna bunları söyleyemez, kötü düşünebilir; sevgilisine söyleyemez, kırılabilir; toplumdan ise dışlanabilir.
    bu yüzden yabancı birine söylemek daha cazip geliyordur.
    insanların sırlarını yabancılara ifşa etme ya da anlatma ihtiyacı, çok eskilere dayanan bir ihtiyaçtır. hatta çok büyük bir dinde yerini halen korur.(hristiyanlık-günah çıkarma)
    teknolojinin gelişimiyle de insanların isim vermeksizin, itirafta bulunduğu uygulamalar, siteler, sayfalar ortaya çıktı;
    x üniversitesi itiraf
    zart zurt itiraf
    cart curt itiraf
    neysee..
    konuya dönecek olursak genelde yabancıya yapılan bu sırrı açık etme ya da itiraf etme olayının amacı, sadece kişinin bunu söyleme ihtiyacı duymasıdır. yani şunu duymazsınız:
    -bir önerin var mı?
    -bana bir tavsiye de bulunabilir misin?
    -bu konuda ne düşünüyorsun?
    ama bunları duymaksızın dinleyici kişi, iyi niyetinden dolayı bence şunu yapsan, bunu yapsan, derse..hapı yuttu.
    -sen kimsin? sana fikrini soran oldu mu? hadsizz..
    çünkü anlatıcının tek derdi, dediğim gibi, sırrını anlatmak.
    edit: imla.
  • " bir daha nerede göreceğim ki" düşüncesinin verdiği rahatlıkla yapılan eylem
  • yakın çevresinden bunalıp içini dökmek için bir yabancı bile bulmuşsa bence şanslıdır. insanlar artık kendi kendine bile itiraf etmekten korkar hale gelmiş durumda çünkü. son dönemde açılan başlıklarda bunun göstergesi değil mi?

    (bkz: dusun ki o bunu okuyor)

    (bkz: her aileye psikolog atanmasi gerekliligi)

    (bkz: anksiyete bozuklugu)

    (bkz: kotu gunlerde kisiye guc veren sozler)

    sol frame ‘de üstlerde olan başlıklardan örnekler.
  • zaman zaman hepimizin yaptigi ve aslinda bize bir sey katmayan ve gereksiz bir eylem olmakla birlikte, insan olmanin getirdigi ihtiyaclarla yaptigimiz bir sey... ketum insanlara bayiliyorum. ama buyuk bir rahatlama getirdigini de soylemeden edemeyecegim.
  • sırlarınız dinlenir ve özenle korunur
  • insanların yargılanma korkusu ile yaptıkları en muhteşem hatadır. karşınızdakinin neyi ne kadar bildiğini bilmiyorsunuz. aslında bilmeyişiniz işinize geliyor ve böylece temize çıktığınıza inanıyorsunuz. acaba gerçek böyle mi?
  • bundan en az 10 yıl önce yapmaya başladığım mükemmel eylem. yalnız peşin peşin söyleyeyim kadınların yapmasını çok da tavsiye etmem.

    üzüntülerin paylaştıkça azaldığı söylenir. aslında bu, sırtta yük olan bir şeyin oracıkta bırakılmasına benzer. yasak olan bir şeye karşı meyilliyizdir. sigara, eski sevgili, ölen evcil hayvan gibi örnekler de sadece fiziksel bağımlılıktan değil artık istense de ulaşamama düşüncesinden dolayı çok zorlu şeylerdir. bırakmak, unutmak efor ister.

    şimdi "amma boş yaptın" deme hemen. sırlar da bu yukarıdaki kapsama giriyor. sır deyince "artık o olayı kimseye anlatamazsın" düşüncesi kafada ağırlık yapmaya başlıyor. hele bu sırlar toplumda hoş karşılanmayacak bir konudaysa hepten sıkıntı.

    bu noktada devreye yabancı biri giriyor. seçilen bir kurban bu yükü farkında olmadan üzerinizden alabiliyor. o kişi de bu durumdan şikayetçi değilse çok hoş bir olay bence. bir nevi psikolojik destek. gerçi biz bunu da delilik alameti görüyoruz ama çağımızda bir ihtiyaç.

    dediğim gibi bu geçen yıllarda çok kişiyle beyin fırtınası yaptım. işin ilginç tarafı dinleyen kişi de kendiliğinden bazı şeyleri anlatmaya başlıyor. hayatta duyamayacağım şeyleri duydum. kimseye anlatamayacağım şeylerden de anlatıp kurtuldum. o şey belki yaşanmamış olmuyor ama zihninde ön planda kalmadığı için unutulup gidiyor.
  • emin olun bir yakınınıza sır vermekten daha evladır. en azından çıkarı için size karşı kullanma ihtimali çok daha düşüktür.
  • gereksiz anlamsiz saflık belirtisidir.

    ama sanki sır veriyormuş edasıyla alelâde birşey söylemek yabancı kişinin turnusol kağıdıdır.
  • annemin insan baskasina sirrini soymez dedigini hatirlar gibiyim. sonra cok ketum oldum. ama boyle olunca da kimseyle konusmaz oldum. cok nadir icimden geldigi gibi konustum. gercekten zarar geldi.

    yardim istemek diye bisi vardir, piskolojinin de kabul ettigi bir jargon. yardim isteyebilmek.

    niye bu ikisini bir gormusum ki. yardim istemek illa sirrini soylemekle olmaz aslinda. ama yine de ufak bir cizgi var iste.

    simdi arkadasima hanim kafami bozdu desem, bu reklam olur, bir de sen kendi dedigini unutursun ama el alem unutmaz.

    akil bekciligine devam.
hesabın var mı? giriş yap