• ekşi’nin bana kazandırdığı en güzel, en değerli insanlardan birisidir.

    kısacık bir tanımdan sonra uzun süreceğini düşündüğüm içeriğe geçebilirim. türüne nadir rastlanan, kendisinin de ifade ettiği gibi “bu döneme ait olmayan”, altın gibi bir kalp taşıyan, içi dışı bir şahsiyet. biraz ilginç bir tanışmamız olmuştu kendisiyle. attığı ilk mesajın %90’ı atarlardan oluşuyordu. mesaj değil de bonba gibi bir şey atmıştı sanki. fakat yazdıkları sert olduğu kadar da doğruydu(hala da öyle aslında). iyi niyetle yazdığı o kadar belliydi ki azıcık olsa dahi sinirlenmemiştim. ilk mesajından sonra devam eden iki gün konuştuk ve uzun bir süre iletişime geçmedik. sonra bir kere daha konuştuk vs. en son konuşmamızda mevzu dövmeye geldi ve telefonlaştık. dostluğumuzun filizlendiği kritik dönem buydu.

    konuştukça, birbirimizi tanıdıkça, acılarımızı anlattıkça dostluğumuz büyüdü. benim nazarımda fiziki olarak yanımda olan birçok insandan çok daha değerli. hayatıma, düşüncelerime, yaşadıklarıma, acılarıma, hayallerime dair onların bildiğinden daha fazla şey biliyor. ona içimdekileri kolayca anlatabiliyorum çünkü biliyorum ki ne söylersem söyleyeyim beni yadırgamayacak, olduğum gibi kabul edecek. beni diğer insanların yaptığı gibi sadece dinlemeyecek, anlayacak, anlamasa bile anlamaya çalışacak ve çözüm yolları sunacak. kendisinde en sevdiğim şey bu zaten. karşıdaki kişinin anlattıklarına değer verdiğini hissettiriyor. bu devirde bunu bulmak zor. bazen öyle bir söz ediyor ki insan istemese de düşünüyor; kendisini, yaptıklarını sorguluyor. kendisi bu konumda olmak istemese de zaman zaman yol göstericim oluyor. onunla konuşmadan önce yaptığım bazı şeyleri ya artık yapmıyorum, ya da yapıp yapmama konusunda karar aşamasındayım. böyle bir dostum olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum.

    oturup saatlerce geyik yapabiliyoruz, piçleşiyoruz, pisleşiyoruz*kendisiyle konuşurken ziyadesiyle eğleniyorum. ben kendimi piç sanırdım, ta ki onunla tanışana kadar hahaha. ayrıca muazzam bir müzik zevki var ve burada kendisine daha önce söylemediğim bir şeyi itiraf etmek istiyorum: sevgili hocam, gönderdiğiniz şarkıları zaman zaman konuştuğum hatunlara gönderiyorum. düşenler oldu hocam*maharetleri saymakla bitmez bu kızın. cini mi var, perisi mi(belki kendisi peridir?) bilmiyorum ama benim diyen falcı eline su dökemez. hele bugün öyle bir fal baktı ki kendisine söylemediğim 2 tane şeyi tak tak tak söyledi. yanımda baksaydı muhtemelen topuklarıma vura vura yanından uzaklaşırdım ama aramızda 700 küsür km olduğu için soğukkanlılığımı koruyabildim. bir ara beraber falcı dükkanı açma fikrinde yoğunlaşmıştık ama gündemimizden düştü nedense. buradan kendisine teklif ediyorum: hocam, benimle falcı dükkanı açar mısın?

    bugün spor yaparken belimi sakatladım ve bunu ekşi’ye yazdım. oradan görüp geçmiş olsun dileklerini iletti. 4-5 saat sonra balkonda sigara içerken kardeşim bana seslendi, baktım elinde bir çiçek. dedim ne oluyor yahu bizimki evlilik teklifi falan mı aldı. çiçeğin bana geldiğini söyleyince oldukça şaşırdım. daha önce hiç çiçek almamıştım. aklımdan türlü olasılıklar geçti. “yaaaa x hanım, böyle pişman olursun işte.” “haha y de olabilir bu.” “yok lan kesin z bu, gerçi adresimi bilmiyor ki.” gibi gibi şeyler düşündüm. heyecanla notu açtım ve alttaki ismi okuyunca yüzümde kemal sunal gülümsemesi peydah oldu. biaksam bekleriz göndermişti çiçeği. hiç beklemediğim bir şeydi ve moralimi ciddi manada düzeltti. çiçeğin üstündeki sünnet çocuğu balonu ile de piçliğini yaptı*benim düşünceli arkadaşım. seni gerçekten çok seviyorum.

    rakı sofrası
    dövme yaptırma
    avrupa yakası izleme
    sabaha kadar sohbet
    gece mekan mekan gezerek sabahlama
    köpeğine isim bulma
    şimdilik yapılacaklar listemiz bunlar. zamanla bu listeyi çoğaltacağımıza inanıyorum. kendisinden bir karadeniz kadını olarak muazzam bir balık resitali bekliyorum ki bunun vaadinde bulundu. kendisiyle yüz yüze görüşmek için sabırsızlanıyorum.

    sevgili hocam. çok güzel bir kalbin var. umarım şu an boğuşmakta olduğun dertlerinden bir an önce kurtulursun. ben kendi payıma elimden geleni yapmaya hazırım. söylemen yeterli. umarım bir an önce kendi hayatını kurar, o köpeği sahiplenirsin. kliniğini açıp insanlara faydalı olabilirsin. görüştüğümüz zaman öyle ya da böyle dövmeciye gideceğiz. minimal de olsa dövdüreceğiz seni. hele bir başla devamı gelir zaten. seni tanıdığım için çok şanslıyım. hayatımda hep yer almanı istiyorum. insanlar doğar, büyür ve ölür. heybemizde yaşamlar, anılar, insanlar biriktiririz. bazı insaları isteyerek ya da istemeyerek heybemizden çıkarırız. senin her zaman heybemde kalmanı istiyorum. 10 sene sonra geriye dönüp baktığım zaman güzel anılarımız olsun istiyorum. son olarak iyi ki tanımışım seni.
  • kaliteli bir yazar..
  • takip ettiğim bi başlığa yazdığı giriyi favorilemeden önce trollük yapmış mı diye profiline bakıyım dedim. neredeyse hiç boş bişey yazmamış, hayata derin bakabilen bir zat olduğunu gördüğüm yazar.
    bir de sayesinde çok güzel bir teoman şarkısı öğrenmiş oldum.*
  • (bkz: #155185590) eve gizlice kamera falan yerleştiremiyor mu acaba? merak ettim ne sesiymiş.
  • lord of the rings başlığına kazandırdığı uzun giri için, bir başka lotr hayranı olarak teşekkür ediyorum.

    tanım: yazardır.
  • deseler ki sözlükte sadece 1 kişiyi okuma hakkın var. ben onu seçerdim. .hergün, bugün ne yazmış diye bakıp okurum. hatta eski yazılarını bile dönüp dönüp okuyorum. aramızda dağlar, yollar, hayatlar olmasaydı mutlaka gidip yüzyüze tanışırdım. hatta dağlar ,yollar önemli değil. mutlaka tanışırdım.
    sanırım bir gün ünlü olacak. bu yazma becerisiyle olmaması imkansız çünkü. o zaman, kimse okumazken, ben onu hep okurdum , ben teee şu zamandan beridir okuyordum onu diyeceğim.
  • (#163266565) aynen.
hesabın var mı? giriş yap