• taksim akm yanindan kalkan, sahil ve minibus yolu olmak uzere bostanci guzergahlarinda sabaha kadar calisan dolmuslar.
  • münibüs yolu seçiminde eğer göztepeye kadar inecek yoksa e-5ten de devam edilir yol kısalır.
    eskiden gece tarifesi fazla ücret alınırdı, şöförlerle saat geçti geçmedi tartışmaları sıkça yaşanırdı.
    sabaha kadar olan kısmı bostancı tarafından işlemez.
    gece üçten sonra pendik tarafında oturan şöförlerle aynı istikamede doğru gidebilir hatta muhabbet güzel ise evinize kadar bırakılabilirsiniz.
  • nice başlangıçlara, ayrılıklara yol arkadaşlığı etmiş, hatta birbirini tanımayan yolcuların gecenin sabaha karışan saatlerinde birbirlerine midye dolma, bira ikram etmelerine ev sahipliği yapmış istanbulun olmazsa olmazlarından dolmuş güzergahı...
  • artik ucreti iki milyon ikiyuzelli bin lira olan dolmu$lar
  • eskiden vapur + minibus/dolmus/otobus e gore cok daha pahaliya gelen ve bu yuzden, parasiz zamanlarin lüksü kabul edilen ancak simdilerde esitlenen ücretle birlikte, kopru trafiginin abarmadigi zamanlarda, binilesi ve sipsak gidilecek yere ulasilasi dolmuslardir, ayrica gecenin bi körü, sabaha karsi, taksime yakin oturanlarin bile taksilere deli para vererek eve gitmek zorunda olusu dusunuldugunde, hayat kurtaricilardir.
    (bkz: ziverbeyden bostanci dolmusu)
    (bkz: sahilden bostanci dolmusu)
  • caddeden* giden bu dolmuşlar genelde, hatta cumartesi bütün kadıköy dolmuşları dolu iken boş gelen ve sizi aldatan dolmuş, bu dolmuştur. zaman zaman minibüs caddesinden de geçerler ve otobüs duraklarında taciz ederler bekleyenleri. taksim'den binmesi zordur.
  • üç milyondur kişi başı, istanbuldan soğutur insanı..
  • eskiden bu dolmuslar eski amerikan arabalarindan bozma olurdu, arabasina gore ya fazla rahat ya da cok rahatsiz olabilirdi. sonra surgu kapili sari minibus dolmuslara biraktilar yerlerini, sofor mahalline de ikinci nesil bickin delikanlilar oturdu, arabalar da bastin mi gaza* gider olunca, kopru cikisi kiziltoprak arasi bos yolda otomobil ucar giderken kelle koltukta seyahat etmek farz oldu, hatta 'keske trafik tikansa' diye dilekler tutuldugu bile duyuldu. yeri gelmisken, bu dolmuslarda her seye ragmen en rahat on koltukta gidilir, orta koltukta oturanlar hem iki kisilik yere uc kisi sigmakta zorluk cekerler hem de arkadan iletilen ucretleri sofore iletme, bozuk paralari sahiplerine dagitma ve ucretini veremeyen para ustu alamayan uyarisinin sonuclarini izlemekle gorevlendirilmis olurlar ki zor bir gorevdir bu. en arka sira da aslinda uc kisi icin daha rahattir ama dort kisi oturtulur yolcular, bu nedenle bu dolmuslarda virajlarin ustasiyim gozlerinin hastasiyim diyen soforler sayesinde ozellikle cevre yolu bitimindeki son virajda yolcular iyice yakinlasmak zorunda kalirlar. yol uzun oldugundan okul veya is icin her gun iki kita arasinda yolculuk etmek zorunda olanlarin bu guzergahla ilgili bir cok anisi birikir zamanla, hatta bulent ortacgil sarkilarina bile konu olur bu anilar. (bkz: eylul aksami)
  • çok yalvarınca acıbadem köprüsünde indiren şöförleri barındıran dolmuşlar. yakında yanımda küçük bir çocuk alacam duygu sömürüsü olsun diye.
hesabın var mı? giriş yap