• çiçekleri ölümsüz kılmaktır. kurutulan çiçeklerle yapılan çok güzel tablolar var. denenebilir fakat şu noktada belirtmek istediğim bir durum var. benim gibi çiçekleri hava almayan bir kutuda kurutmaya kalkışmayın çürüyorlar efendim.
  • gül, şakayık, lale(çok açmamış olmalı); baş aşağı ve renginin solmaması için sıcak bir yerin üzerine asılmalıdır.

    ortancaların ortası hafifçe solmaya başladığında koparılmalı, bir vazoya koyup bir hafta kadar suda bırakılarak kurutulmalı.

    hezarenler ve çeşitli otsu bitkiler çiçek vermeden önce toplanmalı ve karanlık bir köşede baş aşağı asılarak kurutulmalıdır.
  • çok ince bir harekettir.
    ilerde bakıldıkça -kimden geldiği hatırlanmasa bile- çöpe atmamış olmanızın huzuru sizi mutlu hissettirir.
  • az önce elime bir kitap aldım. uyumadan önce bir şeyler okuyayım dedim. belki uyumami sağlar diye de düşündüm. aylardır doğru düzgün uyuyamiyorum çünkü. neyse açtım kitabı arasında ayraç var mı diye bakınıyorum bir de ne göreyim:) mosmor bir leylak. orda olduğunu bile unutmuştum ama şimdi birdenbire geçmişten bugüne bir hediye vermiş gibi oldum kendime. gelincik bulmuştum bir keresinde de. tüm gün siritmama sebebiyet vermişti. en sevdiğim çiçek gelinciktir de benim. kokusu falan yok, evde balkonda yetişmez ama çok seviyorum işte ne yapayim ? baharin gelisini dort gozle bekliyorum. sonra saatlerce gelincik seyrediyorum. beni bu kadar mutlu eden az şey vardır. daha çok çiçek kurutmalıyım ben . yarın kendime bir çiçek alayım en iyisi :) ona bir isim koymalıyım sonra. ama soluyorlar ya o kötü işte. solmasalar keşke.
  • örneğin; papatya kurusu, çay olur. karın ağrısına iyi gelir. lavanta çiçeği kurusu, böceklenmelerden korur. hangi çiçeğin neden kurutulduğuna göre değişen eylemdir.
  • hayatımda sadece bir kez çiçek kuruttum o da benim için çok değerli kuşumu kaybettikten sonra gülün altına gömdüm onu 1-2 sene geçtikten sonra bir tanesini koparttım çünkü kuşum artık gül olmuştu onunla bütünleşip birleşmişti o güllerin büyümesini sağlayıp artık gül olmuştu. koparttıktan sonra en sevdiğim ona okuduğum nazım hikmet şiirlerinin arasında kuruttum o gülü baktıkça duygulanıyorum
  • (bkz: nostaljik)
  • her ne kadar çoğu kişi kitap arası sıkıştırarak kurutma olarak düşünse de, ortanca dediğimiz bitkiler kendi kendilerine çok güzel kururlar ve yine kurutulmuş lavantalarla birlikte bir vazoya konup pek şahane dekoratif unsur haline gelebilirler. ev içinde sanki hem çiçek varmış gibi (çünkü renkli) hem de soldu solacak stresi yok. yaptık, beğendik, onayladık.
  • kurutulmuş çiçekler, cesettir. bitkinin ölümüdür, ölüm enerjisi taşır. onun yerine evde saksı çiçeği bulundurmak çok daha şık ve hoş bir görüntü verir.
  • bunun bir üstü gidilen ülkelerden, şehirlerden ağaç yaprağı, çiçek yaprağı, çiçek, dal toplamak, kurutmaktır.

    bunu yapanlardan biri kuzenim olur. sonra onlarla sergi açar, mektuplaşırken size gönderdiği mektubun zarfına, zarfın içine, yazdığı mektubun kenarına bunları mühürler,
    iliştirir.*

    sonra arada bir yerde bu yaprağı da şuradan almış kurutmuştum, şunca zamandır bendeydi diye değinip o kağıdı da mektubu da, zarfı da biricikleştirir. düşünülmüş hissedersiniz.

    çiçek kurutmak eylemiyle hemhal olanlar genelde tasarımla, şehir planıyla, sanatla, mimariyle, resimle falan uğraşırlar. iyidirler. nezaketle ve renklerle anımsanırlar.

    bir şeyleri kurutmak etkili bir gün hatırlama aracıdır. biz de dolmalık biber, patlıcan, kabak çiçeği kuruturuz.
hesabın var mı? giriş yap