çiçek pasajı

• gecen sene kapısının üstündeki cicek pasajı yazısının c harfi düsmüstü ve içek pasajı olarak uzun süre kalmıstı..anlam bakımından hoş bir tesadüftü bence..
• "yakama hiçbir zaman çiçek takmadim. ama çiçek pasaji'nin bizleri takindigi yeni koparilmis çiçekler gibiydik. bin dokuz yüz altmislardaydik. sanki karaciger sözcügü sözlüklerde yoktu. içkiler dostça sokulurdu bize.
  
  edip cansever
• bu pasajin adi hristaki pasajidir. cicek pasaji'ni biz uydurmusuz.
  
  bu pasajin girisinde durun.
  basinizi kaldirin.
  kemerli giris alinliginin tam ortasinda oymali bir saat vardir.
  
  cogu kimse o saati bilmez. sen simdi biliyorsun artik.
• burada adamı yalnızca kazıklarlar.bir kaç kez gittim bir daha tövbe gitmem ben buraya..ne yedigimden bir şey anladım ne içtigimden bir de hatırladığım kadarı ile hesaba beş lira garsonluk ücreti türünden bir şey eklemişlerdi, bu ne diye sorduğumda ise abi herkesten alıyoruz falan diyip surat yapmışlardı..şimdi gel de göz göre göre kazık ye burda...yok arkadaş ben para veriyorsam boşa degil hizmete para veririm..sen berbat bir pirzola getireceksin hesabı şişireceksin sonrada surat yapıp gönderceksin ha müşteriyi...yo dostum yoo...
• devekuşu kabare oyunlarından en sevdiğim beyoğlu beyoğlu'dur. oyunun içinde, çiçek pasajı'nda - bilmeden - bir fahişeye aşık olan yekta'nın ve yıllar sonra yekta ve doktor'un tekrar çiçek pasajı'na gelişlerinin hikayesi de anlatılır.
  
  dün geceye kadar çiçek pasajı'yla ilgili bilgim, bu oyunda anlatılanlarla sınırlıydı.
  
  dün, hayatımdaki en acayip gecelerden birini yaşattı bana çiçek pasajı.
  
  ertesi günün işgünü olmasının da etkisiyle, girişte soldaki ikinci bahar birahanesinin birbirine bitişik küçük masalarından birinde yer bulabildik. yanımızda oturan iki hanım kısa bir süre sonra kalktılar. iki bira içip kalkarız diye düşündük biz de. sonra yanımıza orta yaşın üstünde iki abi oturdu karşılıklı. onların yanına da bir kişi daha... masalar öylesine bitişikti ki, ısmarladığım midye dolmalar gelince yan masaya da ikram etme ihtiyacı duydum. ve her şey o zaman başladı... uzun bir aradan sonra canı sıkıldığı için pasaja uğrayan özcan abi'nin, çalıştığı bankadan ayrılıp sonra da bankayı dava eden oğlundan girdik, hüseyin'in lise yıllarındaki çiçek pasajı maceralarına geçtik, orhan abi'nin futbolculuk günlerinden çıktık. casablanca da konuşuldu kibar feyzo da... bülent ersoy'un tıfıl zamanları da anıldı, safiye ayla'nın güzel vücudu da... nutella'nın içinde domuz yağı olma ihtimali de tartışıldı, ismi lazım olmayan siyasetçilere ağız dolusu küfürler de edildi, üstelik gerçekten isim zikretmek de gerekmeden. herkes farkındaydı kime küfür edildiğinin... içtik. güpgüzelleştik. pasaj kapanana kadar saatlerce konuştuk. tanıştığımıza - pek çok - memnun olduk.
  
  bir geceliğine de olsa beni beynimden kurtaran abilere selam eder, çiçek pasajı'na teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
• fonda kara gözlü çingenem aşık oldum ben sana eşliğinde 9/8 lik ritmde yerinde duramamaya başlayıp kendini ulu orta göbek atarken bulacağın mekandır. sonra bir anda çalgıcılarla ortak olunur ve bütün pasaj eşrafının para takması sağlanır. pasajdan ayrılırken çalgıcıların boynu bükülür gitmeseydiniz iyiydik böyle derler ve de bir sonraki ekstralarına da çağırarak ortaklık teklif ederler. bu arada siz de kariyerinizin zirvesinde ortamdan ayrılırken pasajdaki tüm konukların da alkışları ve tebrikleri arasında çıkarsınız. daha sonra anı mahiyetinde bu olay bir aile meclisinde anlatılırken arkadaşınız sizin pasajı salladığınızı ballandıra ballandıra anlatır ama annesinin tepkisi aynen şöyledir: yavrucum pasajda oynanır mı hiç!!
• sarho$ olmanin en tatli oldugu, fakat gece sonunda odenen paranin bu tadi bozdugu, her$eye ragmen cokca mu$teri ceken mekan...
• bir zamanlar cok güzel bi mekandi..$imdilerde pislikten gecilmiyo..en son gittimde masadaki bücekleri bardak içine alip garsonlara verirdik..ehehe
• lise yillarimin mekani...okul tam karsisinda, oglen teneffusu de o sene bir bucuk saat..e yani, ondan sonra idare sinif neden icki kokuyo diye dusunsun..
• 1918 yilinda istanbula gelen beyaz rus kadinlari beyoglunda cicek satarken ingiliz ve fransiz askerleri tarafindan rahatsiz edilince ciceklerini bu mekanda satmaya baslamislardir.adini burdan alir.