• rutubet, gülsuyu ve naftalin.
  • babamın, hırkasına sinmiş kokusu. çocukluğumda koklardım hep, hala hatırımdadır.
  • bir dilim karpuzu ve bir parça ekmeği sokakta oynarken binanın merdivenine oturup yemiş olanlar anlar. karpuz ve ekmeğin birbirine karışan o kokusunu.
    anneanne/babaanne evi kokusu.
    sokağa yeni dökülmüş asvalt kokusu.
  • sabun ve klorak kokusunun birleşimi...
    anneannemin kokusu, onun evinin kokusu benim için bu koku.
    ne zaman duysam gözlerim dolar, özlemimi daha derinde hissederim. keşke hayatta olsaydın da yine her yeri klorakla temizleseydin.
  • (bkz: sardunya kokusu)
    çoğu insan için keskin bir kokusu olmasa da ben kokuyu aldığım gibi -hatta görüntüsü bile yetiyor- hooopp babannemin balkonunda kırmızı blok flütümü çalıyor, ayşegül serisi kitaplarımı okuyorum. *
  • fredy'nin kabusları vardı..o zamanlar acaip korkardım...
  • anneanne evinin kokusudur.

    zamanı büker kaybolursunuz.
  • akasya kokusu.

    ilkokul zamanlarım gelir aklıma. okuduğum okul bol yeşilliğin olduğu bir alandaydi ve özellikle bahar aylarında okul bahçesindeki ağaçlar mis gibi kokardı
  • naftalin kokusu , lakin ben kuçükken akdenizin sıcak bir şehrinde oturuyorduk , bahar aylarinda halilarin arasina naftalin atip dolaplara yerlestirmek...
  • çimen ve papatya kokusu.
hesabın var mı? giriş yap