• genelde cumhuriyetin bütün imkan ve olanakları sonuna kadar kullanırlar.
  • erkeklerinin genelde sübyancı olması.
  • kadın versiyonları türban takmayı, erken yaşta evlenmeyi, okula gönderilmemeyi özgürlük zannederler.

    -sen benim okula gitmeyip, türban takıp evlenme özgürlüğümü elimden alamazsın.

    erkek versiyonlarının ise her şeyden tahrik olmak gibi özellikleri vardır.
  • zorbalık zihniyetine sahip olmasıdır.

    günümüzde bu tip insancıkların örneklerini görebiliriz.
    hepsi inanç içerisine ve recep beyin etekleri altına toplanır. inançlarının hoşgörülü olduğunu söylerler ama gider otel yakarlar , öğretmen döverler , insanları kısıtlarlar , internetini kısıtlarlar , alehinde bir laf edeni içeri atıp süründürürler , çocukları satar ya da tecavüz ederler ya da çekip vururlar.

    bir nevi gremlin gibidirler.
    sömürmeye programlılardır.
  • güdüldükleri çobanlar tarafından belirlenir.
  • kadınlar genelde kafalarına garip garip renklerde bez takarlar.
  • parayı çok sevmeleri...
  • kelleler üzerinden örnekleyelim hadi:

    · cumhuriyetin kurucusu kadrosuna "soysuz" diyen şevki yılmaz:
    ailesi 1922 yılında nedense rize'den izmit'e göçmüş. görev icabıyla mı yoksa ülkenin geçen on yılda yabancı ulusların işgalleriyle sallandığı dönemde zaruri olarak mı bilmiyoruz. ama bildiğimiz tek bir şey var :
    cumhuriyet olmasaydı sen sadece rize'nin dağlarından bi adam olarak kalacaktın; ne belediye başkanı olabilirdin ne de millettvekili.
    ve de bu üslubu yalnızca yine dağlı bir başka sülale ile düğün kavgasında veya kahvede sergileyebilecektin. hepsi bu kadar. zira şu hareketler osmanlı mebusan meclisindeki mûteber insanlar tarafından da kabul görmeyecektir.
    uzun lafın kısası sen bir yavşaksın şevki yılmaz.
    şükredeceğin sisteme küfrediyorsun.

    · "ben bu cumhuriyetin ne hıyrını gördüm" diyen sırrı süreyya önder :
    bunu söyleyen kişinin bu memlekette elde ettiği şeylere bakınca tbmm'nin güzel mönülerinden nasiplenmeler, hem çalışırken hem emekliyken gelen milletvekilliği yüksek geliri, meclis başkanlığı kürsüsüne uygun görülmeler, vs. vs. vesaire ..
    acaba bu cumhuriyet olmasaydı sen adıyaman'dan sonra böyle bir istanbul kariyeri başkent kariyeri yapabilecek miydin? ailende sülalende büyüdüğün semtte yine parmakla gösterilen olabilecek miydin?
    tüm kariyerini o ponçik ideolojine veya hapis yatmalarına borçlu olamazsın değil mi?
    bu cumhuriyet ilan edilmeseydi sen o adıyaman'daki köyünden arada antep'e arada malatya'ya arada da elbistan'ın pazarına uslu uslu gideer sonra da fıtı fıtı geri gelirdin hepsi bu kadar. o da oradaki feodal düzende sana maraba rolü değil de al/sat rolü verilmiş ise.
    başka ne olacağdı?
    hepsini geçtim, ulan bu cumhuriyet olmasaydı sen en fazla sırrı idin, sırrı. bu cumhuriyet sayesinde önder olmuşsun haberin yok.
    belki sırrı da olamayacaktın. eski zamanlarda bir kahramanlık yapmadıysa erkek çocuğuna isim de vermezlermiş. adın belki de sadece "oğul" olacaktı.
    ne güzel de mi :)
    bu beğenmediğin cumhuriyet sayesinde basamakları atlama imkanın olmuş,
    her boş yaptığında dinlesinler diye önüne mikrofon karşına kamera koyulmuş.
    bunların hepsi de mevcut sistemin bünyesinde olmuş. öyle veya böyle sayılıyorsun seviliyorsun. ee? daha ne?
    uzun lafın kısası sen bir nankörsün sırrı süreyya önder.
    şükredeceğin sisteme her fırsatta küfrediyorsun.

    ~
    edit :
    "lan hiç mi pozitif özellikleri yok be adam?" diyen sayın yazarlara da bu kısım gelsin:
    şunu belirtmeden de olmayacaktır. bu iki insan da yaşamının hiçbir döneminde oportünist veya dönek olmamışlar.
    bunların çizgileri çok nettir. bundan 40 yıl önce ne diyorlarsa halen aynı şeyleri demektedirler.
    ideolojilerine sıkı sıkıya bağlı ve ne dediği anlaşılan insanlardır.
    ideolojilerini çok net ifade etmekteler. buna karşılık olarak bazı yurttaşlar kendilerine "sempatik", "espri makinesi" veya "mücahit" gibi unvanları uygun görmektedirler.
    neydi gayelerinin kesiştiği nokta. söyledikleri türkünün ortak paydası neydi?
    şuydu:
    << bizler bulduğumuz ilk fırsatta sizin bu atatürk'ünüzün kurduğu üniter devleti yıkacağız yönetim şeklinin, yasa ve yönetmeliklerinin içinden geçeceğiz. türk siyasal kimliği alerjimizi kamusal alanın her tarafına fışkırtacağız. >>
    :)
    işte bu ifade ettikleri net şeyleri gayet net anlayıp beğenmeme hakkını kullanan (sayısı milyonlar olan) insanlara amiyane bir biçimde faşist veya dinsiz, zındık vb. sıfatlar tercih etme gibi bilindik de hâlleri vardır.
    bu iki devlet adamına küçük bir hatırlatma: o ultra mega ideolojilerinizi benimsemiyor diye beğenmediğiniz yığınlar var ya?
    aha işte onlar da halk
    tamam mı babayiğit?
    yeterli mi?

    ~
    yeterli değilse..
    yaşamını hayatını kazandığın ülkeni temsil etme noktasında;
    etnik veya mezhep mevzularına dayalı hikayeden kimlik siyasetini değil de daha tutarlı bir duruş düşünürseniz şu videodaki lise son talebesini izlemenizi öneriyorum.
    ( sene 1958 )
    cumhuriyetin sizin gibilere yol vermeye başlamasına yani ikinci cumhuriyetin ilanına tam 2 yıl kala bu görüntüler.
    bizi temsil eden çocuk dahil tüm katılımcılar dönemin kaşarlanmış nato konjonktürüne uygun laflar ediliyor toplantıda. tanrılarınız ortak yani. fakat konumuz o değil.
    şu ufak enstantanede güdülen dandik ideoloji bile kanaatimce sizlerin çizgisinden terazide daha üstün.
    neden?
    amerikan toprağında amerikan ülküsüne uygun laflar evet.
    sizin kafalara bakalım. bir ulusu oluşturan halkların arasında komşuluk hukuku akrabalık hukuku olduğunu bile bile sürekli bunları etnisite veya maneviyat üzerinden her fırsatta ayrıştırmaya ve ötekileştirmeye dayalı ısrarlı politikalarınız.
    bana göre ikisi de leş.
    fakat en azından şu ufak çocuk sizden farklı olarak sağda solda eline mikrofon geçince ülkesini satmıyor lan.
    hiç utanmıyon mu?
    hem ziraat bankası bankamatiğinden bir ömür o maaşı çek, ıssır ıssır ye; hem de sağda solda sürekli bok at.
    (bkz: ne güzel istanbul be)
    dur dur daha da uzatıyım dur.
    dikkatle izlenilirse eğer o forumdaki tek ortak görüş: "tüm batı medeniyetinin nefret ettiği öcü türk"
    şu kürsülere demek ki üçüncü cumhuriyetin çocukları sırrı ile şevki'yi el ele tutuşturup göndersek; ortalığa atılan her negatif laftan sonra "evet evet bu kemal'in askerleri bize de çok zülmetti" falan diyecekler.
    başka ne diyecek, yok ki bundan başka argümanları.

    la peki soruyorum bak buradan..
    ikinize de soruyorum.
    bi hıyrını bereketini göremedin ya bu memleketin.
    peki cumhuriyet senin ne hıyrını gördü la?
    heh?
    ne hıyrını gördü?
  • kızları genelde ellerinde iphone'lar, ayağında converseler, kafasında türban önünde internet hatta kapısında arabası ve ehliyeti varken. sokaklarda sevgilileriyle elele dudak dudağa, sarmaş dolaş gezerken barlarda konserlerde, cafelerde rahat rahat gezip tozarken; yani islam ülkesinde yapamayacağı herşeyi yapıp cumhuriyetin bütün imkanlarını kullanırken hâlâ facebook'dan ya da twitter'dan kahrolsun laiklik kahrolsun cumhuriyet diye naralar atarlar.

    (bkz: çıldırt bizi delirt bizi başkanım laikliği yıkalım)
hesabın var mı? giriş yap