• muhteşem bir cyberpunk örneği.

    o dönemin grafiklerini ve teknolojisini düşünecek olursak cidden muazzam iş. ama bugünün teknolojisini düşününce de keşke bu yıllarda cekilseymis dedirtiyor insana.

    jennifer connelly mükemmel iş çıkarmış.

    sesinin böylesine güzel olduğunu bilmezdim. sway'de iyiydi ama the night has a thousand eyes'ı harika yorumlamış;

    https://youtu.be/wghqbjr3nfi
  • matrix'den 1 yıl önce gösterilmesine rağmen matrix'in gölgesinde kaldığını düşünmediğim film.
    evet gerek görsel efektleriyle, gerek oyuncu seçimleri ve oyunculuklarıyla ve hatta soundtrackiyle bile matrix'den çok çok geride bir film ama esas olay senaryoda. matrix'le kenardan köşeden benzeşen senaryosu maalesef matrix gibi açık büfe ve doyurucu değil. matrix'de boşluk bırakmadan, soru işaretine izin vermeden oldukça akla mantığa yatkın gerçekleşiyor herşey. gerçeğe bu kadar uzakken ,insana film bittiğinde 'lan acaba?' dedirtecek kadar gerçek bir film. dark city ise soru işaretleriyle dolu. devamlı beklenen açıklamalar bir türlü gelmiyor. kabus gibi bir ortam karabasan gibi tipler... kısacası dark city, derdi seyirciye farklı bir bakış açısı vermeye çalışan filmken matrix insanın bütün bakışını bir daha eskisi gibi olmayacak şekilde değiştiren bir başyapıt.
  • neden sürekli matrix'le karşılaştırıldığını anlamadığım bilim kurgu sevenlerin hoşlanacağını düşündüğüm film. asıl karşılaştırma yapılması gereken filmlerin günümüz filmleri olduğunu düşünüyorum, 1990'ların grafiksel eksikliklerine rağmen senaryonun filmi nasıl taşıdığını gösteren önemli filmlerden bir tanesi.
  • beklentilerimi karşılamayan ancak bu filmin kötü olduğu anlamına gelmeyen cyberpunk filmi. belki ben beklentileri çok yukarıda tuttum bilmiyorum. bir matrix değil, ancak her cyberpunk sevenenin izlemesi gerektiğini düşündüğüm bir alex proyas yapıtı.
  • aynı kadro ile tekrar çekilebilecek ve çekilmesi gereken.bu sayede hak ettiği yerde anılabilecek yapım
  • matrix' in atası gibi gösterilen ama o derece benzemeyen harika film. izleyin izlettirin.
  • kafa olarak matrix'in atası olmayı hak ettiği doğrudur. nitekim matrix'i izlediğimde izlediğimde direkt aklıma dark city (gizemli şehir) gelmişti.

    güzel filmdir ayrıca.
  • bu filmin tek sıkıntısı başrolün role garip bir şekilde girememesi ve vasat performansı. kıyaslandığı matrix'ten aşağı bir film değildir kesinlikle.
  • 1998 yılında eski türkiye beyoğlu'sunda pasaj sinemalarında truman show'la aynı gün arka arkaya izlediğim filmdir.
  • çaylakken bu başlıkta yazılanlara kanmış ve izlemiştim. ardından küfürlerim ve sert eleştirilerimle buraya bir entry girdiydim. ee tabi yazar olabilmek için sildim sonraları. öyle kötü bir film ki şimdi tekrardan eleştirilmeyi bile hak etmiyor. bu filmi izleyip kendinize işkence etmeyin n'olur. ne noir ne de bilim kurgu, bu varya bu tam bir fiyasko. kimse çıkıp "ama dönemine göre" falan demesin. ulan 98 yapımı bu film. bir yıl sonra matrix çıkıyor amk. yok bi de neymiş "erken dönem matrix"miş. bi yürü git allasen, ne fikir altyapısı benzer, ne senaryosu, ne oyunculuk kalitesi vs. alakaları yok. ayrıca bu filmin görsel efektleri adeta 70-80 yapımı superman filmleri gibi. bu zırtoluğu matrix'le aynı cümlede anan önce matrix serisini bi baştan izlesin sonra da kendini bi sorgulasın lütfen. sarsıl ve kendine gel amk.

    izlemeyin, etmeyin, kıymayın kendinize.

    edit: aşşağıda blade runner severlerin bu filmi de seveceği belirtilmiş. bir blade runner sever olarak yukarıda yazdıklarıma dikkat çekerim.

    bu filmin tek iyi, güzel bir intikam aracı olma potansiyelidir. sevgiliniz-arkadaşınız vs. sizi sinir mi etti, bekleyin ortam soğusun biraz acele etmeyin, sonra bu filmi allayıp pullayıp önerin ona ve evinize geçip elinizde kahveniz*, yüzünüzde intikamın gülümsemesi ile yağmur damlaları pencereden süzülürken sokağı izleyin usul usul.
hesabın var mı? giriş yap