• bekir coşkun'un mükemmel yazısı.

    dip lolo mat...

    beyaz saray olunca diplomatik yaptırımları şöyle:
    “alınma...”
    “darılma...”
    “kırılma...”
    “burulma...”
    “küs...”

    *

    sert (!) yanıtlar veriliyor tabii:
    “incindim hakikaten...”
    “öyle deme ama...”
    “insan biraz şey yapar...”
    “öyle söylüyorsun ama bir de bak bakalım öyle mi, değil mi?..”
    “aha ben de şuradan şuraya dönüp bakarsam...”

    *

    “sayın başbakanımız aynı zamanda büyük bir diplomattır” dedi ya bakanı...
    o zaman bu “diplomatın” ilk hecesi “dip...” kısmı bu...
    geçiyoruz ikinci hecesi, bize de mi “lo” kısmına...

    *

    yani şimdi sen mısırlı rabia’ya ağlarken amerika ile, ingiltere ile, italya ile, fransa ile... yani hıristiyanlarla birlikte suriye’yi vuracaksın...
    öyle mi?..

    *

    ya da...
    mısır’da; kendi orduları müdahale edince “demokrasi elden gitti” diye dört parmağını kaldırıyorsun...
    ama suriye’ye elin ordularını müdahale etmeye çağırıyorsun...
    bu ne lo?..

    *

    pekiii...
    israil gazze’yi vururken “van minit” diyerek kızdın da... şimdi israil ile birlikte, aynı cephede suriye’yi vurmayı nasıl başardın?..

    *

    bu millet anlasa da anlamasa da, tüm bunlar senin hırsın...
    egoların...
    cehaletin...
    kinin...
    nefretin ile öldürüyorsun bizi...

    *

    bence “aynı zamanda büyük diplomat” sonuna geldi...
    son hecedir yani:
    “...mat.”

    28 ağustos 2013 - cumhuriyet
hesabın var mı? giriş yap