dot

• kendine has bir seyirci kitlesine ulaşmış olan tiyatrodur. medyadan takip edip hasbelkader oralara yolu düşmüş insanların, yolunun düşmemesi gereken tiyatrodur. zira ne oyunların bu tür izleyiciye torelansı vardır, ne de her izleyicinin böyle oyunlara.
  
  burada her şey suratınıza bir tokat gibi çarpılabilir. küfür, cinsellik, şiddet oyunlarında en sıradan halde bulunur. hatta ara ara eşcinsellik gibi şeyler de. oyunlar hayata dairdir ve feci halde varoluşcudur. bunlara toleransınız yok ise, size değişik gelen her şeye kıkırdama, anlamadığınız her şeyi yanınızdaki ile fikir teattisinde bulunarak seyretmek gibi huylarınız varsa burada pek işiniz yoktur kanımca. zira dot'un oyunlarında her seyirci oyunla kendi ilişkisini kurar ve oyuna dahil edilir. ve dot sizin hayatınızda olmasa dair, tamamen hayata dair olan şeyleri iyisi ile kötüsüyle ve hatta çoğu zaman kötüsü ile sansürlemeden, ayrımcılık yapmadan ortaya serer. ve dot'da gerçek oyunculuk vardır. oraya sadece oyun değil sanatçı izlemeye gidersiniz.
  
  reklam gibi oldu biraz ama abuk subuk insanlarla seyirci / oyuncu / oyun ilişkisinin çok yoğun yaşandığı aynı ortamı paylaşmak gayet oyundan koparıcı. zira burada oyunu pek izlemiyor, oyunu bayağı bir yaşıyorsunuz.
  
  (bkz: in yer face)
• cesaretinizi, dünyayla ve kendinizle yüzleşme becerinizi, dokunulurluğunuzu yanınıza alıp gitmeniz gereken tiyatro.
  sizi asla kandırmayan, ne bulacağınızı bilerek, gözünüzün boyanmayacağından ve karartılmayacağından emin olarak gittiğiniz tiyatro.
  ve bu kadar emin ve bilir ve tanır gittiğiniz o küçücük mekandan, her seferinde şaşkın, her seferinde altüst olmuş çıkmanızı sağlayan tiyatro.
  gerçek tiyatro!
• department of transportation ulaştırma birimi kelimelerinin kısaltması. bir amerikan standardı. fren hidrolik yağları sınıflandırılmasında kullanılır dot4 dot5 vs.
• korkutan tiyatro.
  
  zira yine oyuncu seçmelerine başladı.
  benzer ilanlarla en son oyuncu seçmelerini açtığında, o oyuncularla mercury furgibi bir ''şey''i yapacağını bilmiyorduk.
  
  yeni oyuncularıyla ne yapacağını düşünmesi bile heyecan veriyor!
• (bkz: storyteller)
• (bkz: vur / yağmala / yeniden)
• bu sezonun (2008-09) süprizi dotbilsarda projesidir. bizi gene güzel güzel zehirlemeye kararlıdırlar.
• (bkz: vur yağmala yeniden)
• dokuzuncu nesil çaylak.
• uzun süredir basından takip ettiğim, bir türlü izleme fırsatı bulamadığım, nihayetinde bir arkadaşın ısrarlı organizasyonu sonucu geçtiğimiz cuma günü "kürklü merkür" adlı muhteşem performansları ile bana mükemmel bir "oyun" izleme zevkini tattıran müthiş tiyatro ekibi/grubu/salonu. böylesine iddialı bir anlatımı, böylesine yalın, böylesine görkemli aktarıyor olmaları, insanda yaşattıkları fırtınalar tarif edilebilecek gibi değil.