• duvar insaa etmek.duvar yapmak.
  • çinlilerin pek iyi yaptığı olay..
    (bkz: çin seddi)
  • mecaz anlamıyla bir insanın diğeriyle arasına mesafe koyması , görüşmeyi kesmesi
  • aci cekmekten bıkıp yorulmus insanın daha fazla incinmemek adına içinde bir kabuk oluşturmasıdır bazan. artık insanlar o kabuga kadar dokunabileceklerdir. kimse olmayacaktır kişinin kendinden öte, izin vermedikce... bir an gelir aglayabilmek luks olur, gözyasları buz kesilir, çözülüp akamaz. aglamak fiilinin tekrar hatırlanmasıyla farkedilir acı gerçek; ördüğünüz duvarın içinde sizden başka oda kalmıstır...
  • churchill'in hobisi imis bu eylem.
  • kişinin kendi içinden dışına ördüğü; çin seddi gibi sağlam ve yıkılmaz, babil kulesi gibi yüksek, yıkılmaz görünen duvarı örmektir.
    ister delirip saldırılan çikolatadan örülmüş olsun, isterse sığınılan alkolden, sigaradan... hiç fark etmez.
    nedense granitten sağlam olur.
    dıştan değil, içten yıkılır genelde.
    dinamit olarak serotonin, melatonin, endorfin + kendine güven, moral desteği gerekebilir.
  • herşeye rağmen yetersiz kalabilir..
  • - asırlar öncesinde çinliler, asya türklerinin akınlarını engellemek amaçlı sınırların duvar örmüşlerdir. (bkz: çin seddi)

    - sovyetler birliği, almanya'yı ikiye bölmek için bu yöntemi kullanmıştır. (bkz: berlin duvarı)

    - seyirciyle iletişimi kaybettiğin düşünen roger waters, the wall albümün yapılışına ön ayak olmuş ve hem sonrasında pink floyd konserlerinde seyirciyle arasına duvar ördürtmüştür.

    - israil de filistinlilerin geçişlerini engelleme için bu yönteme başvurmuştur. (bkz: israil duvarı)
  • hayatta neyi çok istiyorum diye düşünürken cennet bahçemde yüksek duvarlar ördüğümü gördüm. şefaf mı yüksek mi am mı got mu diye düşünürken bir den pek emin olmadığımı anladım. duvar örmek pasif kalmanın bir yansımasıdır. dünyaya tek çivi çakmak istemeyen, çakılan tek çiviyi önemsemeyen adamın işi bu. öbür taraf sizi ilgilendirmez. mantıken her zaman olan da bu. insanlar ayvan gibi duvarlar örüyor. ev sınırı, bahçe sınır, köy, şehir,ülke. sizin izniniz olmadan girilemeyecek yapay bir sınır. gerekli mi bu. zaten dünya adı altında bir sınırımız var. atmosfer dışında geberir gidersin. içeride olmanı gereken bir duvar daha en başından var. duvarlı doğmuşum anacım. daha da kurcalayıp yeni duvarlar örmeye gerek var mı. cevap bulunduğun yüzyıla göre görecelilik arz ediyor. misaaaaal daş devrindesin kendini hayvandan ya da başka maymunlardan korumak için bir duvar örebilirsin. misaaaaol, sene 7000 insanlar artık hertürlü tehlikeli oyuncağın farkında. atom bombası, gravity bombası ama goncası. her türlü silah. bunlardan birinin patlaması halinde senin ördüğün duvarların bir anlamı kalmaz. daş duvarla mı koruyacaksın kendini. burdan şu sonuç ortaya çıkıyor; taş yerinde ağar. yani örülen duvarın güncel olması lazım. aynı virüs programları gibi. bilgisayarına bir duvar örüyorlar ama yeni nesil virüslerden korunmak için update etmen lazım. biraz toparlayım, deli demesinler. maddi de olasa manevi de her ne sikimse o duvar update olmalı. peki ben hayallerini kurduğum cennet bahçemin duvarlarındaki update olayını düşündüm mü. 3,4 gün öncesine kadar hayır. şimdi düşünüyorum. nasıl bir duvar beni mutlu eder. aha tam da şu an düşünmeye devam ediyorum. ediyorum. loading...... .... ... .... ... ..... .... ... ..... .............. . .. .hala veri gelmedi. aha geldi %100. cevap duvarı neden örmek istediğim ile alakalı. duvar örmek manevi de olsa her ne sikimse çeşitli amaçları olabilir. karıncadan korkuyorumdur karınca duvarı örerım. insandan korkuyorumdur insa duvarı örerim. beni huzurlu hissettiren duvar, yani düşününce eski kale duvarları. o duvarların taş dokusu, ağırlığı, sağlamlığı, ısısal haraketleri ne bilim güç belkide. kale duvarları beni güçlü hissettiren bir şey herhalde. düşünsenize cennet bahçesindesin duvarlar ytong. aadasddsada ya da üst üste yığılmış pet şişeler. bunları da düşününce neden kale duvarı düşlediğimi daha iyi anlıyorum. kalite, güç, prestij falan filan. malum zırt pırt adını zikrettiğim ünlü düşünür alan watts'ın bir muhabbeti var. insan oğlu meraktan her şeyi en küçük haliyle incelemek istedi. hücreler, moleküller, atom ve altı parçacıklar. baya bir eşeledik deyor ama en dibe de gitsek başka bir önemli noktayı kaçırıyoruz diyor. o en küçük parçayı sarmalayan boşluk. esas o ne :d cennet bahçesi de aynı şekilde. çok güzel on numara beş yıldız tatil köyü gibi, su yerine şarap akan, sincapların gökkuşağı ossurduğu, hapşırınca havayi fişek patlayan falan filan amortisman. ne yani. nedir bu saçmalıkları içinde barındıran duvar. cennetin duvarları. hakikaten ama öyle değil mi? bu duvarlar bizi cehennemden mi ayırıyor yoksa fani dünyadan mı. bu nokta da çok önemli nokta ha. bu dünya kafasıyla yaratılan cennet ve cehennem elbette göreceli olacaktır. unuttuk bu noktayı. neyse diğer insanları siktir et. kendime özel bir cennet ve cehennem yapıcam aq. mümkün mü? zaten sadece bu mumkun. herkesin bir fikri var ama sen hayatı kendi üzerinden yaşıyorsun. sil baştan ben nasıl bir cennet bahçesi istiyorum ve duvarları beni neyden ayıracak. ne istediğini bilmek de kolay değil ki canım. devamlı hata yapmıyor mu insan. kusura bakmayın ama çok saçmaladığım için giremediğim bu konuyu devam ettiremediğim ilişkilerim gibi sonlandırıyorum. okuyan az kufur eder çok guler umıdı ıle.
  • rammed earth : dunyanin herhangi bir bolgesinde bulunan siradan topragi sikistirarak bina yapma, duvar orme teknigi.

    cok ucuz maliyeti, saglamligi, estetik ve dogal gorunumu ile yeniden kesfedilmis ve revacta olan bir bina yapim teknigidir. binlerce yildir kullanilan bir yontemdir.

    herhangi bir yerden elde ettiginiz topragi eleyip, icindeki tas ve cakillardan arindirarak yuzde bes oraninda cimento katar ve mikserde karistirirsaniz rammed earth malzemeniz hazir hale gelmis demektir tek yapmaniz gereken malzemeyi hafifce islatip, nemlendirmek ve kalibin icinde sikistirarak kurutmak. dunyanin en kolay, en masrafsiz ve saglam insaat teknigidir. rammed earth duvarlar yillar icinde havadan kaptigi nem ile malzeme calismaya devam eder ve daha da saglamlasir.

    ornekler
hesabın var mı? giriş yap