• hayatım boyunca kullandığım antibiyotik kutu sayısı 20 olmaz sanırım. diş için olanları çıkarırsan 2 veya 3 tür, ölmedim yaşıyorum.

    benim antibiyotik kullanmam sanıyorum, kullanmadığım anlamına gelmiyor, okuduğum veya medyadan öğrendiğim kadarıyla yediğimiz etlerde bir şekilde antibiyotik var.
  • yine de meramınızı düzgün anlatırsanız ve makul ise alabilirsiniz.

    21 günlük acemi askerlik bittikten sonra usta birliğine katılmaya gittim. acemilikte ağzım gözüm kayacak kadar hasta olmuştum, ilaç 1 hafta sonra gelmişti. zaten iyileşmişim diye alamadım ilacı. tekrar hasta oldum, yine 1 hafta bekledim ilaç gelmesini, yine zaten 1 haftada geçti hastalık. ama o 1 hafta boyunca çektiğimi bir ben bilirim.

    usta birliğine katılmadan önce de gittim bir eczaneye, dedim durum bu bu, ben yine hasta olucam, yine ilaç gelmeyecek. sıkıldım bundan. şuan hasta falan değilim ama anlayın beni. mevsimsel olarak, vücudu toparlayabilecek ilaçları bana verin dedim. eczacı kadın da bir torba ilacı verdi, en son bir tane antibiyotik koyduğunu söyleyip sadece hangi şartlar oluşursa kullanmam konusunda uzunca bir tembih etti.

    ve gerçekten de dediğim gibi oldu, kadının verdiği ilaçlar sayesinde revirdir, istirahattir uğraşmadan hasta olunca iyileştim rezil olmadan.
  • (bkz: #82208600) burda arkadaş vermiş veriştirmiş ama bi cacıktan anlamadığı malum. git biraz fizyoloji, farmakoloji, biraz da mikrobiyoloji oku ondan sonra "ella" yı konuşalım canım.

    geleyim reçetesiz antibiyotik verilmemesine.
    maykıl isimli vatandaş hastalanır, doktora gider. doktor da kullanması gerekecek kadar kötü olduğu için pırtav adlı antibiyotiği başlar. maykıl ilacı 3 gün kullandıktan sonra ben iyileştim der ve ilacı bırakır. iyileştiğini zanneden maykılın vücudundaki mikrop ölmemiş bayılmıştır (anlayacağın dilde anlatıyorum). sonra maykıl otobüse biner ve insanların suratına doğru huaaaaappppşuueeeehhhhhh diye hönkürür ve mikrobu işinde gücünde olan ceymis isimli diğer masum vatandaşa postalar. ceymis doktora gider ve ne tesadüftür ki herkeste aynı semptomu gösteren hastalık olduğu için bu doktor da (farklı doktor) pırtav adlı antibiyotiği yazar. ceymis ilacı kullanır ama antibiyotik hiçbir halta yaramaz. neden biliyor musun canım kardeşim. ıq 'su bazı kişilerden daha yüksek olan bu mikrop var ya işte o mikrop pırtav'ın kendisini nasıl yok etmeye çalıştığını öğrendiği için savunmasını geliştiriyor ve pırtav etki etmediği için tekrar doktora gidiyor ve doktor ceymise pırtav fort yazıyor bu sefer. neden acaba?
  • bilinçsiz insanların varlığı sebebiyle haklı olarak yürürlükte olan uygulamadır. siz bir antibiyotiği kullandığınız zaman o bakterilerin %99.9'unu öldürürsünüz, kalan %0.1 kısım bu antibiyotiğe dirençli olan bakterilerdir. onların işini de vücudun doğal savunma sistemi görür, ancak o kalan kısım olur da kaçabilirse bir sonraki hasta ettiği insanda sizde işe yarayan antibiyotik işe yaramayacaktır. dolayısıyla her antibiyotik her kullanıldığında aslında kendi sonunu hazırlamakta, kendisine duyarlı bakterilerin nüfusunu azaltmakta, dirençli olanlar ise doğal olarak nüfus olarak baskın hale geçmektedir.

    sonra gidip de hiçbir şey yapılmasa bile 1 haftada geçecek viral sebepli boğaz ağrısı için antibiyotik kullandığınızda hem fayda görmüyorsunuz hem de o antibiyotiğe direnç gelişmesine sebep oluyorsunuz. lütfen doktorunuz reçete etmeden antibiyotik kullanmayın.
  • eczane yazmıyor ama aile hekimine ya da özel bir polikliniğe gidiyorsunuz 2 dakikalık muayenenin ardından başka bir rahatsızlığınızın,alerjinizin olup olmadığı dahi sorulmadan antibiyotik, boğaz spreyi ve ağrı kesiciyi dayıyorlar.
  • ülkedeki çok nadir doğru uygulamalardan. gereksiz antibiyotik kullanımı yüzünden geleceğimiz kararma noktasına geldi resmen, hala bundan yakınanı gördükçe cehaletin ne kadar kötü olduğunu tekrar anlıyor insan.
  • burnu aksa antibiyotik alan türk insanına karşı tek çözüm.
  • hem sizin hem gelecekteki neslimizin sağlığı açısından doğru olan uygulamadır.

    bilinçsiz antibiyotik kullanımı sebebiyle artık bazı bakterilerin kendileriyle ilgili antibiyotiklere direnç geliştirdiğini biliyoruz. daha önce alerjik reaksiyon göstermediğiniz bir antibiyotik grubuna vücudunuz aniden reaksiyon gösterebilir. *

    kafanıza göre antibiyotik kullanımı ölüme kadar bile götürebiliyorken bu deli cesaretiniz ya da cahil cesareti diyelim daha doğru, neden acaba? ölmenin daha kolay yolları mevcut.
  • geç kalınmış bir uygulama. insanımızın tedavi değeri yıllarca bilinçsiz kullanılan antibiyotikler yüzünden sıkıntılı bir süreç yaşıyor. yapmayın, istemeyin kafanıza göre antibiyotik kullanmayın. gereksiz kullandığınız her ilaç gibi antibiyotikte genetik kodlarınıza işler ve ileride tedavisi mümkün olan ciddi bir hastalığınızda tedavinizi yanıtsız bırakır. siz zarar görmeseniz bile doğmamış veya doğmuş çocuklarınız bundan zarar görür.
    (bkz: paracelsus der ki her ilaç zehirdir onu ilaç yapan dozudur)
    dağılabiliriz...
  • - emine abla nereye?
    - doktora gidiyorum yavrum.
    - aa! neyin var?
    - bir şeyim yok ya. bizim aile hekimine ilaç yazdırmaya gidiyorum.

    diyalogunun ne kadar hayatın içinden olduğuna bakılacak olursa eczanenin reçetesiz antibiyotik satamamasının çok da anlamlı olmadığı görülebilir.

    türkiye şartlarını tam bilmeyip "doktor ilacı yazmayabilir." diyen olabilir.
    o zaman da ya ilacı yazan 'iyi' doktora gidiyorlar ya da yazmayan 'kötü' doktoru dövüyorlar.
hesabın var mı? giriş yap