8 entry daha
  • erik homberger erikson (1902-1994) almanya’da doğmuştur. okul yıllarında, biyoloji ve kimya okumanın aksine, sanat ve dileğitimi almıştır. okulun resmi ortamından hoşlanmadığı için, elinde tecrübelerini yazdığı günlüğüyle avrupa’yı dolaşmayı tercih etmiştir. bir yıl kadar seyahat ettikten sonra almanya’ya geri dönüp, sanat okuluna kayıt yaptırmıştır. yıllar sonra erikson, viyana’ya frued’çu bir eğitim almaya gelen amerikan öğrencilerine sanat ve diğer dersleri vermeye başlamıştır. sonraları viyana psikanaliz enstitüsü’ne kabul edilmiştir. 1933’te amerika’ya gelip, boston’un ilk çocuk analisti olmuş ve harvard tıp okulu’nda iyi bir pozisyon edinmiştir. daha sonra, yale, berkeley enstitülerinde ve menninger vakfı’nda çeşitli pozisyonları olmuştur. erikson, sonra davranış bilimleri’nde kapsamlı çalışmalar için kaliforniya’ya dönmüş ve oradan klinik ve psikiyatrik mütehassıs olduğu san fransisko’daki mount zion hastanesi’ne geçmiştir.

    erikson’ın ilgi alanları çok geniş olup, ii. dünya savaşı ’ndaki sorunlu amerikan askerlerinin yaşadığı savaş bunalımını, güney dakota’daki sioux çocuklarını, rahatsız ve normal çocukların oyunlarını, kimlik bunalımı yaşayan sorunlu yetişkinlerin diyaloglarını ve hindistan’daki sosyal davranışı incelemiştir. erikson ayrıca, amerika’daki ani sosyal değişimleriyle ilgilenmiş, nesil ve ırk çatışmaları, suç işleyen çocuklar, değişen cinsiyet rolleri ve nükleer savaş ın tehlikeleri gibi konularda yazılar yazmıştır.

    kronolojik olarak erikson:
    1902 frankfurt, almanya’da doğdu.
    1920 tecrübelerini günlüğüne not alarak avrupa’yı dolaşmaya başladı.
    1933 amerika’ya gelip, boston’un ilk çocuk analisti oldu ve harvard tıp okulu’nda iyi bir pozisyon edindi.
    1950 “childhood and society” basıldı.
    1958 “young man luther” basıldı.
    1963 “youth change and challenge” basıldı.
    1964 “insight and responsibility” basıldı.
    1968 “identity*” basıldı.

    erikson, insanın diğer insanlarla ilişki içinde geliştiğini öne sürmüş ve başkalarıyla ilişkinin önem kazandığı bir gelişim kuramı ortaya atmıştır. gelişmeyi insan yaşamının tümünü kapsayan bir süreç olarak görmüş ve ergenlik çağından sonraki dönemlerin de temel özelliklerini, sorun ve bunalımlarını tanımlamıştır.

    freud’çu bir eğitim almasına ve önceleri klasik psikanalitik kuramı benimsemiş olmasına rağmen, daha sonra psikanaliz in eksik yanlarını görerek kendi kuramını geliştirmiştir. freud’un başkalarıyla ilişkilere kuramında yeterince yer vermediğini öne sürmüştür; bununla beraber, kuramını geliştirirken psikanalizden de yararlanmıştır.

    psikanalitik yaklaşımdan farklı olarak, çocukluk dönemlerinin yanında ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerine de yer vermiştir. freud’un determinist yaklaşımını eleştiren erikson, iyimser bir yaklaşımla, insanların geçmişteki yanlışları telafi edebileceklerini belirtmiştir. erikson’a göre uygun çevresel şartlar ortaya çıktığında daha önceki yaşantılara bağlı olmaksızın, sağlıklı dönemler geçirilebilir. oysa freud, geçmişteki yanlışlıkların ancak psikanalizden geçmek suretiyle düzeltilebileceğini iddia etmiştir. bunun yanı sıra erikson, insan gelişiminde kültürel, sosyal ve çevresel etkenlerin önemini vurgulamıştır.

    erikson’un psikososyal gelişim kuramı çok yaygın kabul görmesine karşın, bazı eleştiriler de almıştır; öne sürdüğü görüşler genellikle kontrollü araştırmalara dayanmayan kişisel ve öznel yorumlardır. bu kuram ile ilgili olarak yapılan bir diğer eleştiri de çocukların bir dönemden diğerine nasıl geçtiklerinin yeterince açıklanmadığı konusundadır.
37 entry daha
hesabın var mı? giriş yap