gülseren budayıcıoğlu

• tüccardır. insan psikolojisi gibi hassas bir alanda çalışırken, hastalarının mahremiyetini hiçe sayıp; insan ruhunu tamamen çözmüş, her türlü ruhsal hastalıkta uzman, psikiyatrik alanda tüm soruların cevap anahtarını elinde tutar bir megalomanlıkla kaşe satan biri.
  biraz sorumluluk sahibi olan bir hekim, özellikle psikiyatri alanında;
  ya burada yazdıklarımı/filme çekilenleri şizofren, manik veya depresif bir hastam kendiyle özdeşleştirir “ismimi değiştirmiş ama bu benim” der, o karakterlere yapılan olumsuz yada acıma içeren yorumlara takılır, hastalığı daha kötüye giderse, diye düşünmez mi! hastanın, özelini ifşa edecek diye hekimlere veya psikologlara güveninin sarsılacağını düşünmez mi! psikiyatri'de uçuşa geçmiş, çözemeyeceği sorun bırakmamış ya kendisi! en basit psikoloji kuralından haberi yok mu:empati
  
  yapılan şey şarlatanlıktır. bir hastanın “belki” kalp, beyin, ciğer sorunundan bahsedebilirsiniz. bu hikayeler çok daha standart olacağından, hastanın da ruhsal olarak kırılgan olmayacağı varsayılarak bir nebze zararsız olabilir. ancak psikolojik meseleler bireyin çok özel, mahrem travmaları üzerine oluşan ve kişiye özel takıntılar, tutumlar gösterebilecek hastalıklardır.
  efendim uyarlama var, kurgu var!
  valla yeğenim bir insan paranoyak, manik depresif bipolar veya mesela şizoid belirtilerle bu hekime gitmiş olsun. o filmlerdeki tüm karakterleri kendisiyle özdeşleştirebilir. merak etmeyin. o yüzden “yeaa isim cisim değiştirilmiş”, diye savunmaya gelmeyin.
  
  edit: imla
  edit piaf: 128 milyar dolar nerede