253 entry daha
  • yine yeniden yanlış açılmış başlık.

    daha önce dile getirilmiş olsa da, tekrarlayalım, togg diye bir şey hiçbir zaman seri üretime geçmeyecek ve hiçbir zaman satılmayacak. öyle bir araç yok. tamamı hükümetin reklam projesi olan fason bir iddia bu.

    bunu anlamak için ise ne mühendis, ne cfo, ne de yatırımcı olmaya gerek yok. birkaç basit sebebi göz önüne alarak bunun nasıl boş bir hayal olduğunu görebilirsiniz.

    öncelikle, araç sektörü yüz yılı aşkın süredir var olan, çok doygunluğa ulaşmış, kar marjı çok düşük bir sektör. bunun önemli sebeplerinden biri bir araç tasarlamanın bir çok mühendislik alanından oluşması, ve bunun doğal olarak bir çok ayrı firma ve ülkeyle anlaşmalar yoluyla elde edilmesi. bir firmanın aynı zamanda hem medya ekranını, hem ses sistemini, hem plastik kalitesini, hem motor hacmini hesaplaması mümkün değil. bu yüzden arada bir çok firma ve ara elemanlar var, bu kar marjını çok düşürüyor. çünkü her ara basamakta başka bir firmayı kar ettirmek durumundasınız.

    "togg" projesinde durum farklı değil. "milli" olarak imal edemediğimiz her şeyi yurtdışından alıyoruz. ki bu neredeyse her şey zaten. üstüne, diğer firmaların arasındaki uzun süreli anlaşmalara ve güvene sahip değiliz, dolayısıyla karlılığımız daha da düşük. hazır satın alırken dahi dezavantajdayız, ve daha pahalıya satın alıyoruz.

    her şeyi sıfırdan öğreniyoruz, en başından başlıyoruz, geç kalıyoruz.

    "e ama, bir yerden başlamak lazım, böyle böyle bu işler", hayır değil. bunların hiçbirine gerek yok. amerika'yı tekrar keşfetmeye çalışıyoruz. zaten var olan yüz yıllık prensipleri gereksiz bir iş yükü altına girerek, semantik ve teknik kalıplara uydurmaya çalıştığımız için (milli ve yerli olmak gibi) bilerek isteyerek yanlış yapıyoruz.

    asıl önemli olan noktalardan biri ise araç piyasasının tamamen kullanıcının araca dair imajının ve markanın yarattığı güven ile şekil alması. togg, hayali bir evrende mükemmel bir araç olabilir. ancak kullanıcı her zaman bildiği, güvendiği markayı seçer. çünkü bu basit bir yatırım değil, müşterinin kendisinin ve ailesinin hayatını emanet edeceği, uzun yıllar kullanmayı hedeflediği bir satın alım. tamamen aynı özelliklere sahip bir togg ve hyundai suv arasında herkes her zaman hyundai'yi seçecektir. yüz yılldan fazla bu işi yapan marka devlerinin olduğu korkunç sıkışık bir pazarda öyle kolayca yer edinemezsiniz.

    "hayır geç kalmadık, elektrikli araçlar devri yeni başlıyor". hayır, başlamıyor. evet geç kaldın. ev pazarı yukarıda saydığım nedenlerin hepsinin aynen geçerli olduğu, yeni bir araçla piyasaya girmenin çok, çok daha zor olduğu bir sektör. detaylı hikayeler öğrenmek isteyenler, bu işe kollarını sıvayıp elleri boş dönen firmalara bakabilir.

    (bkz: jaguar e-type)
    (bkz: faraday future)
    (bkz: fisker karma)
    (bkz: dyson ev)
    (bkz: nio)
    (bkz: chevy volt)
    (bkz: rivian) (hala ümit kesilmemiş olsa da stock'ları %75 düştü)
    (bkz: honda clarity ev)

    işte bu piyasada, jaguar'ın, chevy'nin, honda'nın geri çekildiği, startupların patır patır döküldüğü sektörde, biz türkler, en güven vermeyen araç tipini üretmeye ve güven vererek satmaya çalışacağız. (consumer reports : ınsights for more reliable electric vehicles

    bakın arkadaşlar, "sanki alabilecek miyiz" argümanını geçtim. yukarıdakilerin hepsini geçtim. sadece tek bir faktör var. bütün inanılabilirliğini yok edecek tek bir sebep. o da şu ki, bu yatırım karlı ve gerçekçi olsaydı, biri bu yatırımı yapardı. türkiyede 27 dolar milyarderi var. togg'un şu ana kadar olan yatırımı sadece 3,5 milyar tl. yani, türkiyede bu paranın en az 6 katına sahip hiçbir yatırımcı, bunu aklının ucundan geçirmemiş. 27'de sıfır.

    "türkiye araba üretmesin mi kardeşim, siz ne istiyorsunuz" üretsin, üretsin güzel kardeşim. ama amerika'yı tekrar keşfetmeye çalışmasın.

    önce sağlıklı ve stabil bir ekonomi sunsun. yatırımcıyı çeksin. karlılık güveni versin. daha sonra madem milli araba yapmak istiyor, bu firmalara ortak olsun veya satın alsın. daha önce yaptık bunu. hepinizin bildiği, her günümüzün parçası tofaş, %37,8 hisseyle koç holdinge ait. bu fabrikada opel üretiyoruz. doblo üretiyoruz. egea üretiyoruz. alfa romeo üretiyoruz. 1968'den beri işleyen bir sistem var. tecrübeli mühendisler var. iddia edilen hiçbir şey yeni değil.

    üzücü olan, bu firmalara ve fabrikalara ekonomiyi yönetemediğimiz için zarar veriyoruz. 50 yıl önce yaptığımız şeyi yeni bir şeymiş gibi, daha anlamsız ve yanlış bir zihniyetle tekrar halkın önüne koymanın hiçbir anlamı yok.

    edit:
    anonim suser iletti, "27 milyarderden bir tanesi, tek başına bir işe girişti hocam. habaş honda fabrikasını aldılar ama. onun prroje de epey sessiz ilerliyor."

    @deathstarinmemeucu iletti, "dün aynı konuyu tartıştık. ancak size katılmadığım nokta pazarın doygunluğa ulaşmış olmaması. bahsettiğiniz firmalardan bazıları tüketicinin elektrikli araçlar ile ilk defa duyduğu girişimler, togg'da bunlara rakip olabilir. bmw'nin, vw'nin, toyota'nın vesaire henüz piyasaya hakim modeli yok. tüketici alışkanlıkları henüz şekillenmiş bir piyasa değil. zamanında lg, samsung, sony, apple varken alınmaz diye düşünülebilecek huawei ve xiaomi şu an pazarda önemli konuma geldi."

    aslında katıldığım bir nokta, benzin ve dizel motorlu araç piyasasının hala doygun olduğunu düşünmemle birlikte ev sektörü bence de doygunluğa ulaşmış değil.

    togg bunlara rakip olabilir mi, tecrübe emek liyakat ve zamanla belki, ama uzak bir ihtimal olarak görüyorum, umarım yanılıyorumdur. kestirmek zor, ama takip edeceğiz.

    @hascade iletti, "yazınızda tutarsızlıklar var.
    şahsi fikirler ve teknik bilgiler birbirine girmiş. üstelik bazı ibareler politik bir biçimde fazlasıyla iddialı ve slogan.

    "asla üretilmeyecek" diyorsunuz. böyle iddialı bir lafın ardından togg üretilir ve satılmaya başlarsa yazının geri kalanı boşa çıkar.

    serbest piyasaya ilişkin yazdıklarınıza kısmen katılıyorum. piyasanın kendi ayakları üzerine bırakılması gerekir.
    bununla birlikte yerli sanayicimizin 50-60 yıldır "daha çok kar" değil "daha az çaba" odaklı çalıştığı da bir gerçektir.

    yani sanayicimiz yerli araba markası işine bugüne kadar karlı olmadığı için değil, bence "ar-ge" zahmetli olduğu için girmedi.

    eğitim sistemimizin analitik zekaya sahip bireyler yetiştirmediği çok açık ancak buna rağmen birkaç üniversitemiz her zaman iyi eğitime sahip oldu. iyi mühendisler yetiştirdi. bu çocuklar masa başlarında yönetici yapıldı. çünkü "ar-ge" her zaman sabır, çaba ve karşılıksız bir üretim sevgisi gerektirir. bizim sanayicimizde hiç bir zaman üretim sevgisi olmadı. bizim sanayicimiz getir-topla-geri gönder sanayici olmayı tercih etti." e iletti
62 entry daha
hesabın var mı? giriş yap