59 entry daha
  • çocukluğum.

    82 şubatından 90 eylülüne kadar burada yaşadık. ilk yılı hariç ilkokulu, ortaokulu ve lisenin birinci sınıfını burada okudum. saraçoğlu mahallesi'nde üst düzey memurlar otururdu. evler küçüktü. bizimkinin iki odası vardı, biri ebeveyn odası, biri de yüklük misali minicik bir oda. salon salamanjeydi. anneannemle salamanjede uyurduk. iki divanımız vardı, geceleri yatak olurdu karşılıklı. tavanlar 3.5 metreydi, camlar dikine ve büyüktü, alman mimarisi. yerler mozaik taştı. hem alafranga hem alaturka iki tuvaleti, banyosunda mermer kurnası vardı. yüklük odasına da banyodan geçiliyordu.

    evlerin çepeçevre bahçeleri vardı. futbol (japon kale) dahil her türlü oyunu oynayabilecek kadar genişti bizimkisi. önü de çıkmaz sokak, merdivenlerle biten. günboyu araba girmezdi, sabah işe gidenlerle akşam işten dönenler dışında. okul eve 50 metreydi. up uzun yazlar sokakta geçerdi, geçmek bilmezdi. maç yaparak, bisiklete binerek, olimpiyat düzenleyerek. (84 olimpiyatlarından çok etkilenmiştik) gece geç saatlere kadar ailece, komşularla bahçelerde oturulur, çay içilir sohbet edilirdi. mahalle hayatı denen şeydi bu. ankara'nın merkezinde, kızılay'a 200 metre yakınlıkta, kurtarılmış bir bölgede.

    bir ghetto. evet.

    şimdi işgal edildi. etrafı dev panolarla kapatılmış, ardında neler yapıldığı meçhul. kumrular sokak ile birlikte tamamen yayalaştırılıp dev bir park olmasını isterdim.

    ben zaten hep olmayacak şeyler isterim. ama olacak şeyler olur.

    hepinize iyi hafta sonları, sevgili okuyucular.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap