13 entry daha
  • insanların büyük bir sistem tarafından yönetildiğini savunan ve bireylerin aydınlanması gerektiğini anlatan bir film. filmden kısaca şunu çıkartabiliriz: insanlar bir çuval kömüre kandırılacak hale nasıl getirilmişler.

    film morpheus'un neo'ya kırmızı ve mavi hapı vererek "gerçekleri öğrenmeyi istiyor musun?" dediği sahneden alıntı ile başlıyor. izledikçe değişik komplo teorileri öğreniyorsunuz. bunlar arasında illuminati'den tutun ku klux klan'a kadar birçok kuruluş ile dolar milyarderi aileler geçiyor. 1 doların arkasındaki simgelerden yeni dünya düzeninin ne demek olduğuna, bizi yöneten bu kişilerin tarihteki gelişimlerinden dünya savaşlarının aslında ne için çıktığına kadar birçok konuda teorilerden bahsedilmiş. tabii ki 11 eylül unutulmamış. gökdelenlerin aslında bombayla patladığına değişik bilimsel teoriler ve görsel verilerle değinmişler. sistemin başındaki bu ailelerin bize nasıl hakim olduklarına verilen değişik örneklerden aklımda şunlar kaldı; medya kanallarının aslında hipnoz aracı oldukları, 100 tane televizyon kanalının toplamda 4-5 şirkete ait olduğu, amerikan dolarının 20.yy başlarında altın karşılığı olmadan piyasaya sürülmesinin ardından halkın nasıl borçlandırılarak şuan amerikan ekonomisine sahip olan kuruluşların organize edildiği... detaylı bir örnek vermek için en sık tercih edilen manipülasyonlardan birini anlatayım. bu yöntem üç adımda işliyor*: "problem, reaction, solution". ilki sanal* veya gerçek* bir sorun yaratmak ve bunun ardından ikinci bir adımla medya üzerinden ortama "birşeyler yapılmalı, bu böyle gidemez" mesajı yayarak panik ortamı yaratmak ve bunun için hedef göstermenin ardından üçüncü adım olarak halkın desteğiyle yapılması gerekeni yapmak. elbette savaş çıkarmanın kime ne faydası olduğu çok detaylı bir şekilde yine anlatılmış.

    ayrıca kendi çocuklarımızın beyinlerini 4-5 yaşından itibaren 17-18 yaşına kadar nasıl yıkadığımızı örnek vermişler. elbette istemli birşey değil bu ama eninde sonunda çocuklarımıza bazı bildiklerimizi dayatmak zorundayız. mesela türkiye'de doğupta "anne ben musevi olmaya karar verdim" diyen kaç çocuk var? bu anlatılan bizi yönetenlerin bize uyguladıklarına örnek teşkil ediyor. mesela amerikan halkını örnek alacak olursak bir kahveyi nasıl yapmanız gerektiği size öğretilmez, ne gerekiyorse hazır olarak daha ucuza size sağlanır (kahve makinesi, mc donalds) ve siz isteğinize onların sağladığı şekilde ulaşmış olursunuz. birgün gelir ki artık sorgulama mekanizmanız kalmamıştır ve size ne söylenirse inanmaya başlarsınız. bunuda şu sözle destekliyorlar "if you tell a lie big enough and keep repeating it, people will eventually come to believe it" joseph goebbels - nazi propaganda bakanı (bir yalanı yeterince uzun tekrarlarsanız, eninde sonunda insanlar buna inanacaktır).

    insan beyin yapısının aslında bilgisayar programlarından bir farkı olmadığını da değiniliyor. şöyle ki; karar verme yetiniz sadece bildikleriniz ile sınırlıdır. size ne öğretilmişse olayları o çerçeve içerisinden görerek sonuç çıkartabilirsiniz. işte burada medya kanalları ve eğitim sistemi devreye giriyor. ne görüyorsanız onlara inanıyorsunuz. eğer inatçıysanız sadece biraz tekrardan sonra sizde inanacaksınız çünkü yukardaki sözde söylendiği gibi yalanlara eninde sonunda inanıyoruz.

    not: yazılanlar filmin genel konusunu anlatmasının yanında kendi eklediğim birkaç örneği de içermektedir.
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap