5 entry daha
  • ergenlik sancılarıyla boğuşan bir çocukla, yaşının olgunluğunu gösteremeyen bir adamın hikayesi. psikoterapi kıvamında yoğrulmuş. tavsiye edilir.

    --- spoiler ---
    luke shapiro birkaç defa intahara kalkışmış, psikolojik destek alan bir gençtir. yine bunalımının tavan yaptığı bir anda doktorunun üvey kızıyla tanışır. aşık olur. sever, sevilir. gün gelir tartışıp ayrılırlar. bir süre yalnız kaldıktan sonra luke pişman olur ve yavuklusunun kapısına gider. gitmesine gider ama geç kalmıştır. sevdiceğini başkasının kolları arasında görür. biz 'ahanda atlıcak en yakın köprüden' ya da kız peşinden koşturucak 'bildiğin gibi değil luke' diyecek derken; finalde, luke yeni yakmış olduğu sigarasını raya atar. suratında bir gülümsemeyle... tak! film biter.

    film, sıradan filmlerdeki mutlu sonlara inat böyle bir sonla diğerlerinden çok daha öğretici. işte hayat böyle anlatılır. zaten olgunlaşmak, sevmek ve ardından kaybetmek değil midir ?

    ayrıca bu filmle ben kingsley e olan hayranlığım biraz daha arttı. işte, kingsley in canlandırdığı dr squires den kulağımıza küpe inciler:

    ' bazen seks yapmak güzeldir, köpekler hariç. '

    ' üniversitede siyah bir kızı becermeye çalış. benim hiç böyle bir şansım olmadı. '

    ' kumsalı sevmeyen birine ve bob dylan dinlemeyen birine asla güvenme. '
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap