6 entry daha
  • yazarın taraf gazetesi’ndeki köşe yazılarından oluşan eseri. sevan emmi’nin okuduğum sanırım dördüncü kitabı. etimolojiye özellikle meraklı birisi için belki her sayfası zevklidir ama ben bu konuya uzaktan uzağa bir heyecan duyuyorum o kadar. benim gibiler için ise keçiboynuzu tadında. beş on tane yazıdan biri ikisi mutlaka okunmalı diyebileceğim şekilde.

    yanlış cumhuriyet gibi üzerinde akademik olarak çalışılmış, kapsamlı, doyurucu ve odaklı bir şey beklememek gerektiğini aslında yazar da bir yerde ifade ediyor; köşe yazısında daha ziyade kısa, vurucu, duygu uyandırıcı olmak gerek diye hatırlatıyor. orada da bunu etkili bir biçimde yapmış belli zamanlarda.

    ben okuduğuma memnunum, asla vakit kaybı olarak görmüyorum. ama eşime dostuma -kelimelerin kökeni, arapça ve farsça’nın incelikleri diye ölmeyen kitleye- hangi yazıların okunmasını tavsiye ettiğimi kitabın üzerine işaretledim. kitabımı ödünç verip verimli bir okuma sağlayabileceğimi düşünüyorum bu kimseler için. daha sonra fırsat bulunca buraya da hangi yazıları işaretlediğimin bir listesini buraya eklemek istiyorum.

    bir dilin yaşayan bir organizma olduğunu, tutucu yaşlı memur kafalılara hiç kulak asmadan kültürden, zamandan, komşu kültürlerden etkileşim içine girdiğini ve sürekli değiştiğini güzel anlatmış. bu değişime direnme çabasının boşunalığını yüzümüze vurmuş. dilin zenginliği denen şeyin ince ince anlam ayrımlarını verebilmesinde olduğunu öğretmiş.

    ayrıca eğer yeni kavramları icat etmiyorsak, dünyanın yeni nesnelerini oluşturmuyorsak bunları kelime uydurarak yakalamanın imkansızlığını ve gülünçlüğünü de ifade etmiş.

    bir de dil devrimi diye tarihte yer alan, arapça, farsça ve batı kökenli kelimelerin dilden ayıklanıp orta asya kökenli kelimler üzerinden uydurulan kelimelerle yeni bir dil oluşturma çabasının dili nasıl sakat bıraktığını güzel güzel anlatmış.
hesabın var mı? giriş yap