210 entry daha
  • bugün gene açıklamalar yapmış, esmiş gürlemiş. pkk sempatizanları tsk'yı yıpratacak şeyler söyleyebilirmiş ama siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler böyle şeyler söyleyemezmiş. yok bir kesim şunu söyleyebilirmiş bir kesim de bunu söyleyebilirimiş. sana ne kardeşim kimin ne söyleyeceğinden? senden mi öğreneceğiz? şimdi televizyonda dizi dizi gazetecilere soruyorlar, nasıl yorumluyorsunuz sayın başbuğ'un açıklamalarını diye. televizyondaki dizi dizi gazeteci de ciddi ciddi oturup cevap veriyor. efendim başbuğ'un bir üslubu varmış, aynı kavramları tekrar ede ede konuşuyormuş netlik sağlamak için. bende nedense bu adam aynı kavramları tekrar ettikçe, sesini yükselterek gözlerini kısarak tekrar ettikçe kafama balyozla vuruluyormuş duygusu uyanıyor. bütün gazetecilerin menemen bardakları gibi dizilip büyük bir uysallıkla genel kurmay başkanının ses tonunu yorumladığı bir ülkede yaşamak midemi bulandırıyor. böyle, kimsenin genelkurmay başkanını tanımadığı, adını bilmediği bir yerde yaşamak istiyorum mümkünse. genelkurmay başkanının söylediklerinin içeriğine ilişkin birşey bile söylemek istemiyorum. sussun istiyorum, parmağını gözümüze soka soka, kafamıza vura vura konuşmasın istiyorum. bunları istediğim için sorosçu, yavşak, bilmem ne bulunmayacağım bir yer olsun istiyorum buralar. televizyona çıkıp tüm gazeteciler bu salak orta oyununu oynarken, efendim sayın başbuğ'un ses tonunun gösterdiği işareti, ellerini oraya koymasının açığa vurduğu hassasiyeti ve kelimelerini vurgulu söylemesinin yarattığı titremeyi konuşurken ben çıkıp şöyle demek istiyorum: çeneni kapa, çeneni kapa, ilker başbuğ çeneni kapa!
1363 entry daha
hesabın var mı? giriş yap